Bölümün şarkıları
Teoman - Çoban yıldızı
Cem adrian - Buruk
Esmeray - Unutma beni
Gülden karaböcek - Dilek taşı
Krobak - It's snowing like ıt's the end of the world
Bir fırtına tuttu bizi
Sezen aksu - Gidiyorum5 yıl sonra - 30 aralık 1955
"Roi koşma. Senin kadar genç değilim."
Nefes nefese ve kıkırdayarak seslice söylediğim cümle üzerine , roi durup yere eğilmiş ve karları minik avuçları arasına alarak top yapıp birden bire bana fırlatmıştı.
Üzerime dağılmış kar tanelerini elimle silkelerken kahkaha atıp seslice bağırıp yeniden konuşmuştum.
"Beni yenebileceğini mi düşünüyorsun? Yanılıyorsun ufaklık."
Hızlıca bende yere eğilip kar topu yaparak roi'nin arkasından koşmaya başladığımda , o da kahkahalar eşliğinde koşuşturup benden kaçıyordu.
"Taehyung ve roi gelin artık içeri hava soğuk üşüteceksiniz."
Tam kartopunu roi'ye atmak üzereyken bize seslenen kadının sesiyle durduğumda , başıma isabet eden kar topuyla yönümü çevirmiştim. Roi koşturarak içeri kaçarken bağırışıyla kıkırdamış saçımda kalan karları temizleyip yavaşça yürüyüp bende içeri girmiştim.
"Anne koru beni!"
Bahçe kapısından içeri girerek mutfakta ki masada gözlerimi gezdirip bakışlarım roi'yi bulduğunda , sandalyeme geçerek otururken konuşmuştum.
"Bunun cezasını alacaksınız küçük bey."
Roi mızmızlanarak dudaklarını büzdüğünde kıkırdarken , omzumda hissettiğim elle sağıma dönmüştüm.
"Oğlumu rahat bırak taehyung."
"Baba! Taehyung amcam bana küçük bey , ufaklık ya da velet diyor. Ben büyüdüm!"
Ben gülüşümü saklamaya çalışırken , abim namjoon sert olmayacak şekilde omzuma vurup konuşmuştu.
"Onu dinle! Roi büyüdü."
Abimde benim gibi gülmemeye çalışarak başımı salladığım da sasha bize dik bakışladını uzatıp konuşmuştu.
"Oğlumla uğraşmanız bittiyse yaptıklarımı yemeye ne dersiniz?"
Ben ve abim namjoon önümüzdeki tabaklara dönüp sasha'nın hazırladıklarını yemeye başlamıştık. Roi'nin kıkırtısını duyduğumuzda ise bu durumdan zevk aldığı anlaşılıyordu. İkimizin de sasha'nın sözünü ikiletmeyeceği ve kendini de koruduğunun pek âlâ farkındaydı.
Roi dört yaşındaydı. Abim ve sasha birden evlenme kararı almış ve bir sene sonrasında da roi doğmuştu. Geçen sene ise annem ve babam Kore'de ki savaş seyreklik gösterdiği için Kore'ye dönmüş ve oraya yerleşmişlerdi. Şimdi ise sasha , abim , roi ve ben Fransa'da Paris'te kalmaya devam ediyorduk.
Yemeklerimizi yedikten sonra masayı da toparlayarak salona geçtiğimizde koltuklara oturmuş sohbet etmeye başlamıştık. Mutlu ve neşeliydik. Bu neşenin en büyük kaynağı tabi , roi oluyordu en çok. Evin neşesini arttırıp hepimizi gildürmeye çalışan kişisiydi o. Şimdi yaptığı gibi ufak haylazlıklar yapıyor sonrasınca çıkardığı tatlı sesler ve hareketleriyle hepimizi güldürüyordu.
Arkamdan yüksek sesle çıkan piyanonun sadece bir tuşuna basılmış sesiyle yerimde irkilirken , hızla arkamı dönmüştüm.
Roi salonun yıllardır aynı yerinde duran piyanonun başına oturmuş küçücük parmaklarıyla tek tek tuşlara basıp deniyordu. Tuhaf sesler çıktığını duyduğunda ise kahkaha atıp alkış çalıyordu.