Murat bu akşam Meryem'le birlikte uyumayı umduğu yatağına sırt üstü uzanmış ellerini başının altında birleştirip gözlerini tavana dikmişti. Düğün parasını nerden ve nasıl bulacaktı? Çobanlık yaptığı sürünün sahibinden alacağı paraya güvenmişti bu zamana kadar fakat evdeki hesap çarşıya uymamıştı. Borç alsa... bu devirde kim kime verirdi ki böyle yüklü bir miktarı? Ekmek aslanın ağzında değil midesindeydi onun gibiler için. Bu bile yıldırmazdı Murat'ı sağlığına kavuşmuş olsaydı ama daha yeni yeni toparlanıyordu. Çalışmasa da para yoktu işte. Para yoksa düğünde yoktu. İşin içinden çıkamıyordu Murat. Hep tek bir soru vardı zihninde sürekli yankılanan. Neden her şey bu kadar zordu Meryem'le? Sanki bütün dünya onlara karşıymış gibi hissediyordu bazen. Meryem'e ve dayısına bir ay içinde düğün olacağına dair söz vermemiş miydi? O kadar parayı şimdi nerden bulacaktı? Oflayarak yatakta yan döndüğünde odasının kapısı aralandı. Murat içeri giren annesinin yüzünde çaresizce bir umut ya da bir teselli aradı fakat onun bakışlarında da aynı çaresizlik vardı. Güler usulca yatağın kenarına oturup Murat'ın saçlarını okşamaya başladı."Murat'ım... güzel bakışlı oğlum... düşünme öyle gara gara. Gul daralmayınca Hızır yetişmezmiş."
Murat gözlerini tavana çevirip derin bir nefes aldı. Konuşmak için dudaklarını araladı fakat tekrar vazgeçip bastırdı dudaklarını birbirinin üzerine. Eskiden olsa annesiyle paylaşırdı sıkıntılarını ama şimdi... Şimdi annesinin Meryem'i gelin istediğinden emin değildi. Güler oğluyla arasındaki bu mesafeye çok üzülüyordu. Onunla yine eskisi gibi konuşup dertleşmeyi çok özlemişti. Bir süre hüzün içeren bakışlarla oğlunu seyrettikten sonra gitmek için yataktan kalkıp hareket ettiğinde Murat'ın sesiyle duraksadı.
"Anne ne zaman bitecek bu sıkıntılar? Biz ne zaman gün yüzü göreceğiz anne? Ya düğün parasını denkleştiremezsem anne, sevdiğim kızın yüzüne nasıl bakarım?"
"Gün ola harman ola oğlum... buluruz İnşallah bir çaresini." dedikten sonra omuzlarını düşürerek odadan çıkan annesinin ardından kapanan kapıya boş boş bakakaldı Murat. "Gün olmuyor anne." diye mırıldandı belli belirsiz. "Karanlık alnıma yazılmış sanki, tutunduğum her ışık huzmesi elimde sönüyor."
diye geçirirken içinden tekrar sırt üstü yatarak bakışlarını tavana diktiğinde sol gözünün sol köşesinden bir damla gözyaşı süzüldü şakağına doğru. Üzerine çöken sağır karanlığın sessizliğinde dili lâl olup susmuşken, gözünden damla damla akan dualara kalbi de eşlik etti. "N'olur Allah'ım, n'olur kalbimdekini biliyorsun, yüzümü kara çıkarma, beni sevdiğimden ayırma." diye yalvarıyordu kalbinin her bir zerresiyle. Saat gecenin yarısını gösterdiğinde Durmuş Bey Köyünün ışıkları bir bir kararmış evdeki sesler kesilmişti fakat Murat'ın yorgun gözleri hâlâ uykuya teslim olmamıştı. Düğün parasını bulmak için çeşitli çözüm yolları düşünmüştü. Define bulmak gibi saçma olanlarını bile ve sonunda çobanlık yaptığı sürünün sahibine gidip eksik verdiği parayı istemeye karar vermişti. Büyük bir ihtimalle vermeyecekti ama isteyenin bir yüzü kara vermeyenin iki yüzü demişler.. . .
Sabah'ın ilk ışıklarının odaya sızmasıyla Meryem hafif gerinerek uyandı. Bugünün Murat'la nişanlanacağı gün olduğunu düşününce içine sığmayan bir mutluluk kapladı yüreğini. Gülümseyerek odanın penceresini açtı ve sabah sabah ötüşen kuşlarların mutluluğuna eşlik etmesine izin verdi. Dün akşam Salih dayıyla giderken biraz tedirgindi. İyi karşılanmayacağını düşünmüştü fakat işler korktuğu gibi gitmemişti. Serpil yenge de, anneannesiyle dedesi de iyi karşılamışlardı onu. Hatta neden daha önce onlara açılıp yardım istemediğine dair sitem etmişlerdi biraz. Ayağıyla yorganını tepip yatakta doğruldu. Bugün yapılacak çok iş vardı, temizlik yapılacak, akşam için poğaçalar ve sarmalar hazırlanacaktı. Ayağa kalkıp işe yattığı kanepeyi toplamakla başladı ve ardından sırt çantasından temiz kıyafetler çıkarıp giyindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ara verildi: Bozuk Para - Sevda sınavı
Ficção GeralBozuk Para kitabımın 2. Bölümü. Diğer kitap 40. Bölümden sonra buradan devam edecek. Meryem hayatının seçimini yapacak fakat bu seçim ona ne kadar mutluluk getireceğini gelin hep birlikte okuyalım.