Odanın içine vuran güneş ışıkları sayesinde görebildiği toz zerreciklerini izlemeye devam etmişti yataktaki beden. Uyanmasının üzerinden ne kadar zaman geçmişti bilmiyordu ama yataktan kalkmak o an için öylesine zordu ki sonsuza dek bu şekilde kalabileceğini düşünmeye başlamıştı.
Dün her ne kadar uzun bir süre odayı incelemiş olsa da , uyandığında sanki her şeyi ilk kez görüyor gibi yeniden odaya bakarken bulmuştu kendisini. Yattığı yerden sürekli etrafına bakıyor , gördüğü her şeye yeni fark etmiş gibi gözlerini kocaman açarak tekrar tekrar bakıyordu. Ama yine de yeni bir odasının olması yataktan kalkması için yeterli bir neden değildi. Oda her ne kadar belirli bir ısıya sahip olsada yorganın altından çıkınca üşüyeceğini biliyordu.
Etrafta gördüğü herkesi burada kaldığı birkaç gün içinde incelemişti. Üstlerindeki kıyafetler kendi giydiklerine benziyordu ama o onların aksine nedenini bilmediği bir şekilde sürekli üşüyordu. Oysa ortada bunun için bir sebep bile yoktu ona göre. Onun da herkes gibi olması gerekmez miydi?
Bilmediği yeni bir şeyin daha gün yüzüne çıkmasıyla sesli bir iç çekmiş göz kapaklarını yavaşça açıp kapatmıştı. Düşünmenin bu kadar yorucu bir şey olduğunu buraya gelene dek fark etmemişti bile. Hoş fark etse bile ne yapacağını bilmiyordu. Bu yüzden de sesli bir şekilde oflamış kafasını yorganın altına sokarken ne yapması gerektiğini düşünmeye başlamıştı yeniden.
Ona söylenene göre bundan sonra burada kalacaktı. Bu yer artık onun yeni yuvasıydı. Bu oda artık tamamen onundu ve hep de öyle olacaktı. Burada yaşayacak , buradaki kişilerle birlikte duracak ve bilmediği her şeyi burada öğrenecekti. Bunu ilk duyduğunda yaşadığı şaşkınlık hissi hala daha tazeydi ama bir yandan da sevinmeden edemiyordu çünkü gidebileceği başka bir yer bilmiyordu ya da tanıdığı bir kimse yoktu. Ailenin ne olduğunu öğreneli ise daha birkaç yıl anca olmuştu.Önceden bulunduğu yerde bir esirdi. Kendini bildi bileli hep de öyle olmuştu. Onun gibi bir esiri daha yanına getirdiklerinde öğrenebilmişti bildiği bu sınırlı bilgiyi de. Ancak o bilgiler de yeterli gelmiyordu artık. Çünkü yanındaki kadının gelmesi ile gitmesi bir olmuştu sanki. Fazla dayanamamıştı yaşadıklarına bu yüzden de çok az şey anlatabilmişti kendisine. Ama yine de ona minnettardı. Yoksa şu anki yaşantısını bu kadar kolay kabullenmezdi.
Aldığı nefeslerden dolayı yüzü kızarmış aklına gelen anılarla iç çekerken karnının guruldaması ile elini karnına doğru götürmüştü. Her ne kadar yataktan çıkmak istemese de acıkan karnı için aynı şeyi söyleyemezdi. Bir an önce bir şeyler yemesi gerekiyordu.
Ne kadar düşünürse düşünsün yine de bir çözüm bulamayacağını biliyordu. Tıpkı o kadının da söylediği gibi bilmediği çok fazla şey vardı. Ve bunları da ona öğreteceklerini söylüyorlardı. Onlara güvenmek ve beklemekten başka yapacak bir şeyi yoktu. Bu yüzden de daha fazla düşünmek yerine yattığı yerden kalkmış , bedeni istemsizce titrerken gözlerinin ışığa alışmasını beklemişti.
Karnının yeniden guruldaması ile oflamış yavaş adımlarla odasından çıkmıştı. Dün ki şaşkınlığından dolayı koridoru incelemek aklına gelmemişti. Bu yüzden de kapıyı kapatırken bir yandan da dikkatle etrafına bakıyor geldiği yolu hatırlamaya çalışıyordu. En sonunda ise emin olmasa bile sağ taraftan gitmeye karar vermiş küçük adımlarla geniş koridorda ilerlemeye başlamıştı. İlerledikçe karşısına çıkan tabloları ve dekorları incelemeye başlamış odası için duyduğu merakın aynısı yeniden canlanmaya başlamıştı.
Gördüğü her şey için zaten yavaş olan adımlarını daha da yavaşlatmış , anlamadığı garip figürlere tuhaf bakışlarından atmıştı. Merakı ise yine zamanını almış normalde kısa sürede bitecek olan yolu dakikalarca yürümüştü. En sonunda ise karşısına çıkan merdivenler ile doğru yoldan geldiğini anladığı için gülümsemiş , kendi kendisine mutlu olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nigredo
RomanceBundan sonraki bütün gecelerinde yanında bir başkasının olacağını bilmek kazandığı onca zaferlerin içinde şüphesiz ki en güzel olanıydı.