HOPE LARSEN,
Kendine yabancı olduğunda, kaderinin belirsizliği içinde boğulduğunu hissettiğinde asıl yalnızlığı yaşıyor insan. Amansızca hareket ederken, neyin neyi doğuracağını bilmeyerek içinden geldiği gibi adım atarken üzerinde ki sorumsuz sorumluluğun altında ezilmeden yapamıyordu.
Yatağımda öylece uzanmış tüm bunları düşünürken odamın kapısı açıldı. İçeriye birisi girdi. Geceydi ve bu yüzden tedirgin olmuştum.
"Hope?" Duyduğum sesle rahatladım çünkü bu Kelt'in ta kendisiydi. Ona doğru döndüm. Kapının oradan gözlerime baktı. "Nasılsın diye bakmaya geldim."
"Anladım." Dedim başımı öne eğerek yorganıma bakarken.
"Ona karşı hislerin var," yanıma gelip oturduğunda gözlerine bakamadan yapamadım.
"O, gelecekte bana aşıktı." Dedim. "Ölmeden önce öyleydi. Şimdi burada gözlerime sadece öfkeyle bakıyor. Ben ona ne yaptım?"
"Sana karşı sert durmaya çalışıyor," dedi Kelt. "Ama bu senden nefret ettiği için değil, sana tam anlamıyla güvenemiyor. Bir anda çıktın ve dediğin her şey tek tek oluyor. Bu ne kadar korkutucu farkında mısın?"
"Biliyorum ama yine de canım yanıyor." Dedim. "Daha dün şefkatle gözlerime bakan adamın gözlerinde nefret ve soğukluk var."
"Haklısın," dedi. "Zor olmalı." Başımı olumlu anlamda salladım onu onaylayarak. "Yine de dinlen, uyanık kalma. Emin ol her gün diğer günden daha zor olacak."
"Tamam." Dedim yeniden onaylayarak. Uzandı ve saçımı kulağımın arkasına attı.
"Seni daima koruyacağımı bil," dedi. "Bir ailevi bağımız var. Bunu göz ardı edemem."
"Teşekkür ederim." Dedim.
Gülümsedi. "İyi uykular."
"İyi uykular."
Kelt gittikten sonra gözlerimi yumdum. Uyumam çok zor olmadı. Karanlık beni ağırladığında direnmek istemedim bile.
"Neler oluyor?" Diye sordu Edwin. Sarayda şifahane'nin orada duruyordu. Karşısında Kelt vardı.
"Sence Adish gerçekten Kehai'ye zarar verecek mi?" Diye sordu Kelt. "Sanki abisi konusunda haklı çıktığı için Hope'u öldürme isteği daha fazlaymış gibi geliyor."
"Adish böyle bir şey yapmaz, Kelt." Dedi Edwin. "Aranıza mesafe koymayı kes, onu yargılaman doğru değil. Bunca yaşanan olayla hiçbir alakası bile yok ve ailesinden sonra halkını kaybetmekle burun buruna. Bunun psikolojisinin farkındasın, değil mi? Hope ne dedi? Birlik olmamız gerekiyor."
"Ama o hep Kehai'ye bağlı oldu," dedi Kelt. "Beni arada bırakıyor."
"Eğer onu durdurmazsa neler olabileceğini biliyor," dedi Edwin. "Bunu göze almaz."
"Hope için endişeliyim."
"Öleceğinden çok emin gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİZA VÂRİSİ
FantasyBirbirine düşman iki boyut. Kaybolan çocuk. Bilinmeyen vâris. Ve araf... Ruhların verdiği büyük bir savaşta, iyilerin ama en çokta insanların kazandığı bir dünya. Yıllardır süren düşmanlık, karmaşa, lanetler ve sonuçlar. Kartlar yeniden dağıtılıyor...