Akşam gece bilmediğim bir saatte salondan gelen gürültü, kırılma sesi ile kalktım. Korktum ve yorgana daha sıkı sarıldım. Kendimi topladım ve aşağı inmeye karar verdim. Gizlice salona gittim. Kimse yoktu. Yavaş yavaş kapının yanındaki dolaba doğru yürüdüm. Beyzbol sopasını aldım. Dolabın kapısını kapattım. Salona yine geldim. Bir anda ayağıma batan Cola şişesinin parçaları ile bağırmamak için kendimi zor tutdum. Ayağımı refleks olarak yukarı kaldırdım ama şimdi diğer ayağımın üzerinde duramayıp iki ayağımı birden yere bastım.
Evet. Bağırdım...
Emily- AHHH!!! BACAĞIM!!!
Yere düşecektim. Tam da şişe kırıntılarının üstüne! Gözlerimi kapattım. Ellerimi yere siper edip kurtulurum diye düşündüm. Kiyafetimin ensesinden tutularak geri savruldum. Ayaklarım yerde değildi. Birinin kucağındaydım sanırsam? Gözlerimi yavaşça açtım. Oh.. Baji..
Baji- Salak! Boşuna mı sana dövüş öğrettim?! Beyzbol sopası ne?!
Emily- Ahh!! Sen olduğuna bin kere şükür! Kalpten gidecektim..
Dedim ve başımı geriye attım.
Baji- Neyse. *Emily'nin bacağına bakar* Bacağın mı kanıyor lan senin?!
Emily- Of evet. Bilmeden üstlerine bastım. Şimdi abimin neden sürekli terlik giyin dediğini anlıyorum..
Baji- Ah..! Hadi bacağına bakayım. Bir de helva felan uğraşamam.
Gözlerimi kıstım.
Emily- Ne yani ölürsem üzüleceğin tek şey bu mu?
Baji- Sussana bir.
Emily- Tamam.
Beni koltuğa kadar taşıdı. Koltuğa oturttu. Çekmeceden ilk yardım çantasını aldı. Yanıma gelip bacağıma batan parçaları çıkarmaya başladı.
Emily- Agh! Yavaş yavaş çıkarsana!
Baji- Acımayacak diyen yok. Sabırlı ol.
Çıkarmaya devam ederken söyledi. Devam etti.
Baji- Şükür et ki büyük parçalar batmış.
Emily- Büyük?! E bu daha kötü!
Baji- Çıkarmak kolay oluyor.
Parçaları çıkarmayı bırakıp bana bakarken söyledi.
Aklıma şimdi dank etti. Baji neden burada?
Emily- Sen neden buradasın?
Baji- Çok güzel misafir ağırlıyorsun.
Emily- Ya Baji gecenin bir vaktinde ne misafiri?
Baji- Tamam tamam neyse. Senin salak abini getirdim. Gelince etrafı yürürken dağıttı da. Ondan uyandın değil mi? Ses yüzünden?
Emily- Evet ses yüzünden uyandım. Ama abim neden etrafı dağıttı ki?
Baji- Şey.. çocuklarla bara gittik de.. ehe- AHH! KAFAMA VURMASANA!
Emily- Oh olsun! Ne diye bara gidiyorsunuz lan! Yavşamaya değil mi?!
Baji- Yuh! Bunları nereden biliyorsun lan-
Emily- Ben büyüdüm!
Kollarımı göğsümde kenetleyerek söyledim.
Emily- Neyse abim şimdi nerede?
Baji- Odasına bıraktım. Tam gidecekken seni beyzbol sopası alırken gördüm. Nasıl görmedinse artık tam arkandaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY ANGEL | Mikey X Reader
Fanfictionİlk hikayemdir umarım beğenirsiniz<3 Bok gibi de ola bilir- Smut vardır Şiddet vardır Küfür içermektedir Bu kadar umarım beğenirsiniz muah :3 UYARI!!! Hikayede olan olaylar bana aittir ama karakterler Ken Wakui'nindir. Yazın hataları olabilir. Bu yü...