Başını çekip arkasını döndü. Kapı açıldı ve içeri Kokonoi girdi.
Koko- Oh patron.. üzgünüm bölmek istemedim...
Elini yanında duran ipi çekerek fotoğrafı perde ile örttü Mikey.
Mikey- Sorun yok...
Kokonoi Mikey'nin sakın sesine şaşırdı. Belki de çok özlemişti o sevgilisini?
Koko- Patron bir şey ister misin?
Mikey- Hayır. Yanlız kalmak istiyorum..
Kokonoi patronunun dediği şeylere anlam veremedi. Az önce onu hırpalıyordu oysaki. Şimdi ne oldu? Asla böyle davranmamıştı. Hatta asla. İlk defa nazik idi.
Koko- Ah.. Um.. Peki patron. Nasıl istersen...
Kapıyı kapattı ve gitti. Mikey yüzünü geri götürüp elini gözüne götürdü.
Mikey- Lanet olsun...
Mikey'den.
Lanet! Lanet olsun! Lanet olsun! Bundan nefret ediyorum! Normal olmak ve bu hastalık gibi şeyden kurtulmak istiyorum!
Yardım et.. bana.. sevgilim...
Acınası haldeyim ha...
Hak ettim... Hemde fazlasıyla..
Emily'den.
Planı devreye sokma vakti!
Emily- Hm!
Jin- Um.. planın ne? Yani.. o Mikey. Seni öldüre bilir.
Yine bulaşıkları yıkarken söyledi.
Emily- Hm.. emin değilim. Ama yapmam gerek. Adam akıllı onunla konuşmaya çalışacağım.
Parmağımı masaya sürterek söyledim.
Jin- Sonda cenazeni taşımayalım bari.
Emily- Hehe! Merak etme. Belki dayak falan yerim ama ölem. Mikey beni öldürmez.
Umarım. Seni yemin ederim ki o karanlıktan kurtaracağım!
Takemichi'den.
Siktir! Siktir! Siktir! Siktir! Siktir! Bonten ile savaşmak zorundayız! Ah! Hepsi o Kisaki yüzünden! Lanet olsun!!!
Emily ile olan planımız.. o ne olacak? Emily'e planımız mahvoldu mu diyeceğim?! Ah siktir!!!
Emily şu an nerede? Nerede ola bilir.. nerede.. nerede.. ah buldum! Jin! Onunla beraber ola bilir! Bana Jin diye arkadaşı olduğunu söylemişti.
Ama sorun şu ki, barın nerede olduğunu bilmiyorum.
Hay aklımı! Ah!
Telefonumu alıp Emily'i aradım.
Aç Emily şu telefonu lütfen.. lütfen!
Açtı.
Emily- Alo? Takemichi bir şey mi oldu?
Take- Emily hemen benimle buluşman gerek! Planımız mahvoldu!
Emily- S-Sen.. n-... Ne.. d.. -diyor..
Telefon kapandı.
Take- HAS SİKTİR AMA YA!!
Lanet olsun konturum bitti! Peki. Umarım nerede olduğumu tahmin eder.
Emily'den.
Emily- Um.. Jin. Benim gitmem gerekiyor sonra görüşürüz!
Jin- Oh pekala! Dikkat et!
Takemichi bana mahvoldu dedi ama neyin mahvolduğunu anlamadım. Plan.. mahvolmak.. plan mı mahvoldu??!!
Ah olamaz!
Her zamanki gibi acaba parkta mı.
Uzun koşuşturmadan sonra sonunda buldum. Ah orada oturuyor- hey kafasını niye eğip başını okşuyor?
Emily- Takemichi!!!
Bana baktı. Hey.. bu o mu.. Takemichi..
Bu o ama.. gözleri...
Hayal kırıklığı ve hırs ile dolu!
Emily- Hey ne oldu?!
Yanına geldim. Ağlıyor...
Take- Emily... Lanet olsun! Lanet olsun ki o piç Kisaki yine işimizi bozdu! Ah!!!
Emily- Plan mı.. ne oldu anlat lütfen! Ah dur- önce derin nefes al!
Nefesini düzene soktuğundan sonra bana her şeyi açıkladı.
Çok kötü.. Kisaki... Sen... Gerçekten tiksindirici birisin!
Emily- Hey.. Take.
Bana baktı. Gözyaşlarını sildim ve yanaklarını tuttum.
Emily- Kimi kaybedersen et, asla unutma. İmkansız diye bir şey yok. Tamam?
Ona sarıldım. Bende ağladım ama Takemichi çok acı çekti. Sevgilisinin her türlü ölümünü gördü. Arkadaşlarının bile. Anlıyorum seni...
Ama aklımda bir şey var. Jack mıdır nedir. O nerede? Ve o kim?
--------------------------------------------------------------
OHM OHM!!! 25-ci bölümü hazırlıyorum diye bu bölüm bu kadar. Merak etmeyin bu gün atacağım sıradaki bölümü. Çok beklemeyin diye bunu attım şimdilik.
Oy ve yorumları unutmayın. Sizi seviyorum bay bay 💕
Kelime sayısı: 512.
Çok çok çok az GOMEN...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY ANGEL | Mikey X Reader
Fanfictionİlk hikayemdir umarım beğenirsiniz<3 Bok gibi de ola bilir- Smut vardır Şiddet vardır Küfür içermektedir Bu kadar umarım beğenirsiniz muah :3 UYARI!!! Hikayede olan olaylar bana aittir ama karakterler Ken Wakui'nindir. Yazın hataları olabilir. Bu yü...