Bilmiyorum.. her şey çok hızlı oldu. Biz sadece Shinichirou'nun, yani Emma'nın ölmüş üvey abisinin mezarından eve doğru gidiyorduk.
Inanamıyorum..
Hayatımda karşılaştığım en iyi kalpli ve ilk arkadaşımın cenazesinde olduğuma inanamıyorum!Şok olmuş, karşımda duran tabuta, çiçeklere, en çokta karşımda duran ve fotoğrafta gülümseyen kıza bakıyordum.
Ellerimi birleştirip eğildim. Gözlerimden akan yaşlar birikip aşağıya damlıyordu. Başımı kaldırdım ve bu ortamda fazla kalamayacağım için dışarıya çıkmaya karar verdim.
Dışardaki havayı soludum. Her şey bir filim şeridi gibi önümde belirdi.
Gözlerimi kapadım ancak hala devam ediyor..
Ona o motor çarpmadan önce attığı kahkaha, hala kulaklarımda çınlıyor.
Gerçeklikten uzaktaydım. Hiç bir şey duymuyordum. Nasıl yapabilirim bunu? Onu neden kendime çekmedim? Neden kurtarmadım?
Olacağından haberim yoktu..
Lanet olsun!
Daha zar zor 1 gün geçti. Seni özlüyorum meleğim..
Emily- Keşke seni koruya bilseydim!!!
Ağlayarak yere çömeldim. Bağırmak istedim. Gerçekten hayatta sahip olduğum ilk arkadaşım ve yeri doldurulamaz birisiydi benim için.
Hina- E-Emily..
Omuzuma elini koydu. Bağırmamak için kıyafetim yüzünden derimi acımasa bile çok sert ısırıyordum. Göz yaşlarım düşüyordu, gece geç saatlere kadar ağladığım için gözlerim acıyordu.
Hinaya dönüp baktım ağlıyordu o da. Kalkıp ona sarılmak için ellerimi açtım. Ama o ben oturduğum için yanıma çömelip sımsıkı kucakladı beni. İçim rahatladı.
Hüngür hüngür ağlayarak daha da sarıldık birbirimize.
---------------------
Tören bitmişti ve biz eve doğru gidiyorduk. Mikey hala durumun şokun da idi. Onun motoruna binmiş eve gidiyorduk. Motor ile bu halde gitmemesi için onu kısık sesim ile uyarmıştım ama beni dinlemedi.
Başımı sırtına yaslayıp ağlamaktan kızarıp yorulan gözlerimi kapattım. Ellerimi Mikey'nin beline dolamıştım. Yorgun ve bitkindim. Gerçekten yokluğu kalbimde boşluk yaratacak kadardı. Gelecekte bu olsaydı eğer, onu kurtara bilirdim ama geçmişte olduğu için yapamayacağımı anlayarak kapalı gözlerimden son kez yaş akmasına izin verdim.
Çok kötü hissediyordum. Mikey beni evime bıraktı ve gitti. Odama çıkıp kendimi yatağıma attım. Artık geri dönemezdik. Bu mümkün mü değil mi bilmiyorum. Olmadığı kesin..
Zaman atlaması.
Sabah.Kalkıp öylece pijamalar ile yataktan kalktım. Gözlerim acıyordu. Dişlerimi fırçalamak için macunu diş fırçama sıktım ancak başım allak bullak olduğundan yere damladı. Fırçamı yerine koydum. Yüzümü yıkamak ile yetindim. Aşağı inip abimi görmediğim için şüphe etmedim. Onun şu anda stresten dışarıda dolaştığını biliyordum.
Yemek yemek istemedim. Elime sadece elma alıp koltuğa kendimi attım. Elmamı ısırarak ekşiliği yüzünden yüzümü buruşturdum.
Telefonum çalınca o tarafa çevirdim başımı. Elimi uzatıp almaya çalıştım. Elime alıp ekrana baktım. Yine Takemichi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY ANGEL | Mikey X Reader
Fanfictionİlk hikayemdir umarım beğenirsiniz<3 Bok gibi de ola bilir- Smut vardır Şiddet vardır Küfür içermektedir Bu kadar umarım beğenirsiniz muah :3 UYARI!!! Hikayede olan olaylar bana aittir ama karakterler Ken Wakui'nindir. Yazın hataları olabilir. Bu yü...