18.Bölüm

32 0 0
                                    


                                                 Emir Can İğrek / Zemin

Keyifli Okumalar:)


Bazı anlar vardır tutulup kaldığınız, ne yapacağınızı bilemediğiniz.

Tam olarak öyle bir anın içinde öylece kalakalmıştım. 

Konuştuklarımızı duymuş olmasından öylesine korkmuştum ki, benim hiç bir suçum olmamasına rağmen korkmuştum.

Onca şeyden sonra bunu öğrenmesi gerekmezdi.

"A-abi" diyebildim sadece. 

"Bunca tepki bunca büyük laf neden Mahur? annem ne yaptı bu kadar?" dediğinde mıhlanmış gibi öylece duruyordum.

Muhtemelen son sözlerimi duymuştu sadece ve sorguluyordu.

Bir yanım büyük bir rahatlama yaşarken diğer yanım ne cevap vereceğimi düşünüyordu.

"Neden cevap vermiyorsun? benim bilmediğim bir şey mi var?" dediğinde aklındaki şüphe tohumlarını kaldırmak istedim.

"Bildiğin şeyler abi, aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum." dedim ve yanından geçmek için bir adım attım ama önüme geçti ve kolumu tuttu bir eliyle.

"Bir dakika bir dakika, Mahur sen Borayla isteyerek evlenmedin mi? evlendin bana bunu sen söyledin. Babama olan öfkeni anlıyorum ama anneme olan öfkeni anlamıyorum."

"Konuşmak istemiyorum." dedim.

"Neden?"

Derin bir iç çekişin ardından bakışlarımı ondan çektim.

"Gidebilir miyim?"  kolumu elinden çekmeye çalıştığım esnada kapı zili çaldı ve Nursel hanım hızla kapıyı açmaya koştu.

İkimizin de bakışları kapıya çevrildiğinde babamla göz göze gelmiştik.

Kaçınılmaz son.

Ondan kaçarken onunla karşılaşmıştım tekrar.

Abimin kolundaki elimi hızla çektim ve babamın şaşkın bakışlarına aldırmadan Nursel hanıma seslendim.

"Ceketimle çantamı getirir misiniz Nursel hanım? gidiyorum." 

Nursel hanım hızla başını sallayıp aramızdan uzaklaştı.

Annemin bize yaklaşan adım seslerini duysam da aldırmadım.

"Gelmişsin." 

Şaşkınlığını üzerinden ancak atabilen babam konuşabilmişti.

"Gidiyorum." dedim gözlerimi ona fazla değdirmeden.

Bana doğru adımladığında Nursel hanım da elindeki eşyalarımla gelmişti.

"Hemen mi gidiyorsun?" dediğinde eşyalarımı aldım ve kapıya doğru adımladım.

"Evet." dedim sadece ve kapıyı açıp dışarı attığım ilk adımda durdurmuştu beni sözleriyle.

"Daha nereye kadar kaçacaksın Mahur?" demişti bana.

Sinirle soluduğum esnada adımlarıma yön verdim ve arabama doğru ilerledim.

Ben arabama binerken abim de bana yaklaşıyordu.

Onunla tekrar konuşacak halim yoktu.

MahurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin