17.Bölüm

30 0 0
                                    


Sinirle toplantı odasından çıktım ve topuklu ayakkabılarımın topuğunu kırarcasına odama doğru ilerledim.

Benim hiç bir yetkim yokmuş gibi davranamazlardı.

Hele ki o Japonları boğmak istiyordum.

Odamın kapısını serçte kapattığımda aynı sertlikle tekrar açıldı.

Kimin geldiğini bildiğim için arkamı dönmedim ve masama ilerledim.

"Mahur sen ne yapıyorsun?" dedi hiddetle.

Telefonumu masamın üzerine bıraktığımda hızla Boraya döndüm.

"Ne yapıyorum?"

"Adamlarla anlaşma yoluna giderken ne diye işin içine çomak sokuyorsun?"

"Ben mi çomak sokuyorum asıl o kendini bilmezler önce bana nasıl davranmaları gerektiğini bilecek."

"Ya ben sana umursama, duyma demedim mi? bu projenin ne kadar önemli olduğunu biliyorsun ne diye böyle yapıyorsun?" 

"Adam resmen bana sizi değil Bora beyi davet ediyoruz dedi ya! ve hiç biriniz de ağzınızı açıp hiç bir şey demediniz!" 

Ben öfkeden kudurmak üzereyken Bora sert bir nefesi çekti içine.

"Adamlar rakip firmayı bırakıp bize geldiler. Kaç milyar dolarlık bir anlaşma yaptık onlarla farkında mısın? adamın dedikleri evet hoş değil benim de sinirimi bozdu ama kendimi dizginlemeyi bildim sen neden kendini dizginlemiyorsun?"

Hayretle güldüm.

"Niye dizginleyecekmişim ya? benim şirketimde benim adım altında bir proje yapıcak ve gelip burada benim yaptığım projeden beni dışlayacak. Oldu canım başka?"

"Çocukça davranıyorsun Mahur. Duygularını değil mantığını kullan." 

"Ben mi çocukça davranıyorum?" dedim öfkeyle.

"Evet sen çocukça davranıyorsun." diye o da bana öfkeyle karşılık verdiğinde ona arkamı döndüm ve cam duvara yaklaştım.

Kollarımı göğsümde bağlayarak gözlerimi dışarıya sabitledim.

Şimdi sinirden ağlayacaktım!

Adım seslerini duyduğumda, "Çık." dedim tok bir sesle.

Öfkeyle homurdanarak odamdan çıktığında sinirle arkama döndüm ve koltuğuma oturdum.

Bir de gelmiş bana o japonluyu savunuyordu.

Neymiş de Bora beyi de ağırlamak isterlermiş de projenin devamını da orada yaparlarmış da, hem Bora bey d görmüş olurmuş da!

Bana gelince sizi oralara kadar yormayalım Mahur hanım.

Hadsiz!

Sen kimsin de bana yapmam gerekenleri söylüyorsun?

Bora da maşallah dünden razıymış hemen kabul etti.

Peki abime ne demeli sesini bile çıkarmadı!

Yahu ben orda projenin bana da bağlı olduğunu belirtmişim ben yoksam projede yok demişim son sözümü söylemişim onlar hala adamların derdinde. 

Tabii kendilerini ciddiye alıyorlardı ya!

Odamın kapısı tekrar açıldığında gelen abimdi.

MahurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin