Bana doğru gelen adımlarıyla kendime yeni gelebilmiştim. O bana yaklaştıkça ben geri gidiyordum.
"Senin burada ne işin var?"
"Seni görmek istedim" dedi.
"Sen hala hangi yüzle beni görmek isteyebiliyosun" dediğimde bana birkaç adım daha yaklaştı.
"Mahur ben günlerce toparlanamadım o geceden sonra hiç mi merak etmedin beni? hiç mi aklına düşmedim? " dediğinde bir an içim sızlar gibi olucak sandım ama olmadı ondan tamamen soğumuştum.
"Neden merak edeyim ki seni? sen kendin kaşındın, o gece olanlar senin suçun sana gitmen gerektiğini söylemiştim."
"Bu kadar mı bitirdin beni içinde?"
"Sen zaten bende bitmiştin, sen aptalca bir umuda tutuldun o kadar. Ama ben seni sevmiyorum bunu kabullensen iyi olur şimdi defol git bir daha da karşıma çıkma" dedim ve arkamı dönüp hastanenin içine girdim.
Hala ne yüzle gelebiliyordu yanıma? ona olan öfkem daha katlanmıştı sanki.
Odaya girdiğimde önce lavaboya girdim ve yüzüme su çarptım, çıktığımda Boranın uyuyor olduğunu gördüm. Üstünü açık bırakmış ve uyuyakalmıştı. Daha arkasındaki yastıkları bile düzeltmemişti, böyle uyursa boynu tutulabilirdi.
Yanına gidip önce üzerini örttüm ve elimi ensesinin altına sokarark hafifçe kafasını kaldırıp yastığın birini aldım ve diğer yastığı düzelttim , kafasını düzgünce yastığa geri yatırdım. Dağılmış saçlarını yana doğru parmaklarımla taradığım esnada, "bir de yanağıma iyi geceler öpücü kondur istersen" demesiyle hızla elimi ondan çekip geriledim.
Ne zaman uyanmıştı?
"Ben boynun tutulmasın diye düzeltmek istemiştim" dediğimde o da gözlerini açıp gözlerime bakmıştı.
"Saçlarımı da rahatsız olmıyayım diye düzelttin herhalde" dedi.
Neden saçlarına ellemiştim ki sanki?
"Önüne geliyordu ben de düzelttim bir daha yapmam çok rahatsız olduysan, zaten seni düşünende kabahat" hızlı hızlı konuşarak arkamı döndüm ve dolaptan yastık ve pikeyi çıkarmaya gittim.
"Kızardın mı sen?" dediğinde dolabın içindeki elim olduğu yerde dona kalmıştı.
Cevap ver bakalım şimdi Mahur hanım.
"Kim ben mi?" dedim sahte inanmamış sesimle.
"Sen"
Dolabın içinden alacaklarımı aldım ve ondan bakışlarımı kaçırarak koltuğa yastığımı ve pikemi serdim, tabi bunları yaparken gereğinden fazla oyalanarak yapmıştım.
"Ne alaksı var canım niye kızarayım ki?"
"Bende onu diyorum ya işte niye kızardın ki?" dedi.
"Kızarmadım"
"Bir bana dön de bakalım kızarmışmısın kızarmamışmısın, ama tabi sen daha yüzüme bakamıyorsun " dediğinde hızla ona döndüm.
"Ben mi bakamıyorum yüzüne?"
"Kızarmışsın işte" dediğinde ani bir duraksama yasadım.
"Sıcaktandır o, oda sıcak ya ondan " dedim sıcaklamış gibi elimle kendime yelpaze yaparak.
"Sıcaktan diyosun yani?" dedi imayla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahur
Novela JuvenilBu, imkansızlıktan doğan bir aşk hikâyesiydi. Mahur ona aşık olabileceğini hiç düşünmemişti. Ama artık ona tüm benliğini kaptırıcak kadar aşık olmuştu. Fakat bu hikayede neler kaybediceğinden habersizdi.
