Faşist Yemini (b×b)

12🌌 Yaptığım Ve Yapacak Olduğum Her Şey İçin

Selamünaleykümğ 👋🏻

Ne kadar erken geldiğimin farkında mısınız ???
Bu yüzden madilik yapmayın düzgünce oyunuzu verin yorumunuzu yapın tamam??

Bölümü kontrol edemedim eğer hatalarım varsa yokmuş gibi davranıyoruz ;)

Medya: Bölümdeki çiçek

keyifli okumalar💜

*****

İnsanların asıl sorunu; karşılarındaki insanın söylediklerini kendi anladıkları gibi olduğunu inatla diretmeleriydi. Onlara bir söz söylediğinizde o sözden kendilerinin çıkardığı anlamı "hayır öyle değil" deseniz bile değiştiremiyordunuz.

Hiç utanmasalar hayır sen o sözü söylerken bunu düşündün diyeceklerdi. İşte en nefret ettiğim ikinci insan tipi de tam olarak buydu. Senin düşüncelerini sanki senden daha iyi bilecekmiş gibi düşünen laf ebeleri!

Şu an karşımda duran kıza katlanmamın tek nedeni ise güzel gülümsemesi ile dakikalardır bakışlarını üzerimden çekmeyen Ahu idi. Yine iğrenç bir günün sabahında parıl parıl parlıyordu.

"Derin cidden o anlamda dediğine emin misin?"

Öyle bir çenesi vardı ki sadece birkaç saniye bile Ahu'ya bakmama izin vermiyordu karşımdaki kız. Zaten o kadar yer varken inatla tam karşıma oturması iyiden iyiye sinir olmama yetmişti.

"Evet Hilal! Evet güzel kardeşim."

"Vallahi senden hiç beklemezdim."

Bugünün bombasını daha ilk derste sevdiğim hocalardan biri atmıştı. Eczacılık tarihi ve deontoloji  bölümün en kolay deslerinden biriydi. Bundan dolayı olsa gerek hocanında müsaadesi ile kolayca dersin konusundan uzaklaşıp farklı tartışmalara girebiliyorduk.

"Ne oldu ki derste?"

Derse geç geldiği için her şeyden bir haber olan Ahu merakla masaya oturduğumuzdan berri susmayan kıza yöneltti sorusunu. Hilal benim hakkımda konuştuğu için ilgisini cezbettiğini düşünmek işime geldi o an.

"Derste Eczacılık ve etik hakkında konuşuyordu hoca. Konu konuyu açtı en sonunda ilaç suistimali konusunda geldi. Biliyorsun bizim sınıfta konuşmaya başlayınca asla susmaz. Hoca bulantı yapan ilaçlar birlikte homoerotik uyarıcılar kullanılarak eşcinsellerin tedavi edildiğinden bahsetti. Tabii sınıf ikiye bölündü bir kesim bunun bir hastalık olduğunu ve tedavi için ilaç kullanılmasının etik olduğunu savundu, diğer kesim ise bunun bireye yapılan bir saldırı olduğunu dile getirip etik dışı olduğunu söyledi."

Bir saatlik derste o kadar çok bu konu hakkında konuşulmuştu ki artık bunalmıştım. Hilal'in söylediği gibi sınıf ikiye falan bölünmemişti. Sadece dört kişi! Koca sınıftan sadece dört kişi bunun etik olmadığını dile getirmişti.

"Asıl hepimizi şok eden etik değildir diyenlerin arasında Derin'in de olmasıydı. Hemde bu fikri dile getiren ilk o oldu."

Hayretler içinde konuşan kıza boş boş bakıp önümdeki çaydan bir yudum daha aldım. 'Tamam ulan tamam bütün erkekler senin olsun yeterki sus artık' dememek için çay içerek ağzımı oyalıyordum.

"Şey.."

Nahifçe yüzüne düşen saçları kulağının arkasına sıkıştıran Ahu'nun çekingen sesi ile bütün bir ilgimi güzel yüzüne çevirdim. Bu kız ölümden sonraki hayata inanmama neden oluyordu. Bu güzellik asla tesadüf olamazdı.

"... gerçekten o... O insanlar hakkında böyle mi düşünüyorsun?"

'O insanlar'  diyerek neyi kastettiğini anlamıştım. Benim aksime farklı düşünüyor olabilirdi ama benim derste söylediklerim tamamı ile "etik" kavramıyla alakalıydı. Öyle olan insanlar hakkında daha önce hiç düşünmemiştim. Bir insan durduk yere başka bir insanın kiminle yatağa girdiğini merak etmez, düşünmezdi. En azından benim öyle saçma düşüncelerim yoktu. Kimsenin hayatı ile ilgilenmiyordum. Zaten yeterince boktan bir hayatım vardı. Bana dokunmayan yılan bin yaşayabilirdi.