Keyifli okumalar💜******
Bu hayatta başıma ne geldiyse ya inadımdan yada lanet çenemi tutamadığımdan gelmişti. Sırf Adar'a olan inadımdan çenem durmamış ve saçma sapan işlere bulamıştım şimdi ise kendi başıma açtığım belanın ceremesini çekiyordum. Artık düşünmekten başıma ağrılar girmeye başlamıştı.
Bugün Türkçülük günüydü ve üniversitenin girişini ülkücüler kapatmış kutlama yapıyorlardı. Normal şartlarda olsa bu faşistlerin bu barbar gösterisini sabote eder ardından da sürülerini dağıtırdık ama dikkat çekmemek için özellikle fazla gürültü yapmamamız istenmişti.
Bizden sadece küçük bir grup aralarına dalıp ufak bir kargaşa çıkaracak böylece hem olaylar büyümeyecek hem de sessiz kalışımız göze batmayacaktı.
Bu yönüyle bakınca her şey kusursuz görünüyordu ama zaten yeterince derse gitmediğim için bu hafta bütün derslere girme kararı almış olan benim için Reis ile karşılaşabilme ihtimalimin olması her şeyi mahvediyordu.
Saatlerce okula gidip gitmeme konusunda düşünüp sonunda okula geldiğimde beni karşılayan manzara kesinlikle hoşuma gitmemişti. Kendilerininde söylediği gibi bunlar kesinlikle sadece içgüdüleri olan birer hayvandı. Bir kurt sürüsünden çok koyun sürüsüne benzeyen bütün faşistler, tam da benim fakülteme giden yolun üzerinde toplanmışlardı.
"Sikicem böyle şansı ama yeter!"
"Ne oldu oğlum yine?"
Önümüzdeki kalabalığı çözmeye çalışan Bekir'in sorusu ile derin bir nefes alıp üstüme giydiğim ceketin şapkasını hızla kafama geçirdim. Zaten beden olarak da büyük olan ceketin şapkası gözlerimi tamamen örtmüştü.
"Faşistler kutlamayı tam benim fakültenin önünde yapıyor. Bizim yavru kurda yakalanırsak başımız belaya girer."
Bekir'e dahada yaklaşıp iri bedeni ile biraz da olsa beni gizlemesini umdum. Zaten şu anda olurda yakalanırsam buradan sağ çıkma ihtimalim yoktu. Ya kafama sıkar yada bir yerime bıçak sokarlardı. Hele de bizim yavru kurt işi kendi halletmeyi seçerse işte boku tam anlamı ile o zaman yerdim. Dalağımı sökerdi dalağımı!
"Reis'leri gelmiş midir ki ya?"
Tuzu kuru olduğu için gevşekçe konuşan Bekir'e ters bir bakış atıp kolundan tutuğum gibi fakültenin arka girişine doğru çekiştirdim bedenini. Reisleri gelmemiş bile olsa eşeğimi sağlam kazığa bağlamalıydım. O herifin sağ solu belli olmazdı. Öğrenci olmamasına rağmen üniversiteye bile elini kolunu sallayarak girebiliyordu. Adamın her şeyi garipti. Zaten ne yapmaya çalıştığını da nasıl biri olduğunu da anlamamıştım son olaydan sonra.
"Oğlum zaten adam yüzünü bile görmedi niye bu kadar panikledin ki sen?"
'Hıı yüzümü görmedi ama o beni gözlerimden tanır' dememek için dilimi ısırıp az ileride görünen kapıya seri adımlarla ilerledim. Bir de bunların diline düşersem kendi kafama kendim sıkardım.
"Oğlum ben niye seninle geliyorum!"
Çaprazımızda kalan Tıp Fakültesine bakıp Bekir'in kolunu bıraktım. Adamda akıl bırakmamışlardı. Bu kafayla bir de ders dinlemeye çalışacaktım.
"Akıl mı kaldı be oğlum! Hadi dersten sonra Yavuz abinin mekanında görüşürüz."
"Tamam, dikkat et kendine."
Ufak bir kafa selamının hemen ardından kendi fakültesine doğru ilerleyen bedenle ben de giriş kapısına adımladım. Dertlerim derya olmuştu ama ben hâlâ devam zorunluluğu yüzünden bu sikik derslere gelmeye devam ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Faşist Yemini (b×b)
Ficção Adolescente"Lan, adam bana aşık olmuş diyorum dinlemiyor musunuz beni?" Bağırışlarıma rağmen karşımda gülen iki anguta bakıp yüzümü kapatan peçeyi hırsla araladım. Başıma ne geldiyse bu şerefsizleri dinlediğim için gelmişti. "Ne abarttın be oğlum! Hem maviş ma...