İki

4.7K 346 153
                                    

Medya: Duru

🐨🍃

Duru

"Ay durdurun şu aracı! İmdat!"

"Hanımefendi lütfen yerinize oturun ve kemerinizi takın. Uçak birazdan kalkacak."

Koltuktan kalkmaya çalıştım. "Lütfen indirin beni! İstemiyorum oğlum zorla mı?!"

Yanımdaki koruma abi adam yüzünü sıvazlayıp iç çekti. Kolumdan tutup koltuğa tekrar oturttuğunda hiçbir şey yapamamıştım.

Bana kısa bir bakış atıp diğer tarafa uzanarak kemerin ucunu aldı ve taktı. Ağlamaklı bir ses çıkarıp geri çekilen adamın kolunu tuttum. "Abi lütfen! Gitmek istemiyorum! Ben burada kalsam ne bok olacak Allah aşkına!"

Adam, karşılaştığımızdan beri 365297138. kez iç çekti. Kolunu çekip parmaklarını önümde sallamaya başladı. Yavru fare bakışlarımı göndererek dudak büzdüm ama umursamadı.

"Bakın Duru hanım. Benim işim sizi sağ salim İstanbul'a ulaştırmak. Bunu size kaç kez söylemem gerekiyor bilmiyorum ama yeter. Cidden işimi zorlaştırıyorsunuz. Bundan sonra kibar falan olmayacağım. Ne ceza verirlerse versinler. Umrumda değil."

Önüne dönüp kollarını bağladı. Şaşkınlıkla adama baktım. Ulan... Korumadan da trip yemedim demem artık.

Sahte bir şekilde burnumu çektim ve kafamı çevirdim. Anons "Uçağımız kalkıyor-" diye söze başladığında gözlerim dolmuştu. Pencereden dışarıya baktım.

İstemiyorum... Adana! Seni nasıl bırakırım? Gitmek istemiyorum!

Gözlerimden yaşlar süzülürken ses çıkarmamaya çalışarak kafamı pencereye daha çok döndüm. Sadece 2 hafta öncesine gitsem... Babamla priz yüzünden tartışmadan sakince prizi ona versem...

Yutkundum. Sadece 2 hafta... Hayatımı kökten değiştirmeye yetti. Ne diyorum ki? Dünya bile daha kısa sürede yaratılmışken... Bir hayatın değişmesi neydi ki? Bir sonraki saniye bile yaşayacağım kesin değilken...

Ama yinede... Bu 2 hafta hiç yaşanmasa olmaz mıydı?

Sadece yatağımda cips yiyerek dizi izlemeye devam etsem... Ertesi gün uyandığımızda hastaneden aramasalar... Karışmış olmak ihtimalini söylemeseler... Apar topar gidip kan vermesek... Bir hafta sonra çıkan testler negatif olmasa... Birkaç gün sonra evimize gelen adamları biyolojik ailem göndermese... Beni almak istediklerini söylemese... Yine birkaç gün sonra anne ve babamın asıl biyolojik kızları gelmese...

NE OLURDU ALLAH AŞKINA?!

Doğru... Hiçbir şey olmazdı. Hatta hayatımın ama karakteri bile olmazdım değil mi? Ne gerek var sıradan bir hayata? Biraz olay, biraz kaos, biraz entrika!

"Yine neden ağlıyorsun?"

Omzuma koyulan eli omuz silkerek attım. "Sana söylediğim şeyler yüzünden mi?"

Zaten fark edilmiştim. Sesli bir çekilde burnumu çekip gözlerimi sildim. Yanımdaki adama baktım. "Abi cidden gitmek istemiyorum! Ben ailemle mutluydum! İnsan hiç görmese bile öz kızının mutluluğunu istemez miydi ki? Neden onları benden ayırıyorlar?"

Adamın gözleri baygınlaştı yine. Tekrar burnumu çekip kemerini çıkarmaya çalıştım. "Ben Adana'ya geri dönmek istiyorum! Daha uzaklaşmamışızdır zaten. Paraşüt falan verin ben çaktırmadan kenarda bir yerlerde atlarım. Vallaha ya! Öldü falan dersiniz ne bileyi-"

"Gözünü seveyim sus. Allah rızası için. Hem neden üzülüyorsun yemin ederim anlamıyorum. Gerçek aileni hiç internette görmedin mi? Koskoca Ülker ailesinin bir üyesi çıkıyorsun. Zenginsin kızım sen. Ağlamayı kes. Her istediğini yapabilirsin. Zenginsin sen."

CEHENNET'TE MİYİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin