Üç

4.5K 355 80
                                    

Medya: Sadece Tuna için model arıyordum!

İlk fotoğraf çok seksyy olduğu için. Diğeri ise... Mükemmel olduğu için 😳

🐨🍃

Duru

"Woah! Sanırım ilk kez İstanbul'a geliyorum."

Omzumdan küçük çantamı düzelttim. Etrafa bakarak yürürken özel korumacığım beni kolumdan yakaladı. "Buraya gel. Şimdi kaybolacaksın."

Onun ciddi yüzüne bakıp sırıttım. Benimle beraber hızlı hızlı yürürken "Sen beni mi düşünüyorsun yoksa?" dedim.

Şaşkınlıkla bana bakıp hızlıca kolumdaki elini çekti. "Saçmalama! Eğer kaybolursan başım belaya girer."

Onunla daha fazla uğraşmak istedim ama sonra vazgeçip kafamı çevirdim. "Şimdi nereye gidiyoruz?"

Önüne dönüp yürümeye devam etti. "Evinize gideceğiz."

İç çektim. "Ya, gitmeden önce kenardan bir yerlerde markete de uğrayalım mı?"

Kafasını bana çevirdi. "İhityacınız olan veya eksik olan bir şey mi var?"

"Öyle değil." bakışlarımı yere çevirdim. "Market havası iyi geliyor ve onlarla tanışmadan son kez bir şeyler yapmak istiyorum."

"Kulağa hiç hoş gelmiyor." diye söylendi.

Ona baktım. O da bana baktı. "Ne yapacaksınız?"

Dudağımı büzdüğümde durmuştu. Arkamızdaki iki adam önünde durduğumuz arabanın arka tarafına doğru ilerlerken "Bunu sana söylersem kesinlikle markete gitmeme izin vermezsin." dedim.

Gözüm önümüzdeki arabaya kaydı. "O zaman kötü bir şey. Üzgünüm ama direkt eve-"

"Bu araba ne lan?"

Kafasını arabaya çevirdi. "Limuzin. Bana beğenmediğini söylemeyeceksin değil m-"

"Oha! Buna mı bineceğim!"

İç çekti ve arka kapıyı açtı. "Hadi içeri geç. İçerisi de güzel."

"Voah! Çok havalı!"

İçeri geçip hızlıca karşı koltuğa otururken etrafı inceliyordum. "Lütfen bana ailemin gizli mafya olduğunu söyle! Böyle beni kaçıracak düşmanlarımız ve yakışıklı oğulları olduğunu da!"

Tuna abi iç çekerek içeri geçip oturdu ve arkasından kapıyı kapattı. Kendi kemerini takarken "Kemerini tak." demişti. "Göründüğünden daha güvensiz."

"Ne yani? Düşmanımız ve yakışıklı oğulları yok mu!"

"Küçük hanım. Lütfen dediğimi yap."

Dediği şey yüzünden ona bakarken elim istemsizce kemere gitmişti. "Küçük hanım da olduk iyi mi?"

İç çekerek kafasını iki yana salladı. "Ne dememi bekliyorsun?"

Kemerimi taktıktan sonra ona bakıp sırttım. "Küçük hanım iyi. Kendimi daha çok şımartabilirim."

İç çekti. "Allah'ım neden... Ne yaptım?"

Beni hiç umursamadan umutsuzca söylendi. Ona bakıp dudağımı büzdüm. "O kadar kötü olamaz."

Hayret dolu bir bakış attı bana. Kaşlarımı çattım. "Yoksa hasta annene mi bakmak zorundasın?"

Göz devirdi. "Her şey dizilerdeki gibi değil. Çık oradan. Annem gayet sağlıklı."

Kafamı salladım. "İyi iyi."

CEHENNET'TE MİYİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin