Bölüm-1 SONUNDA İZİNİ BULDUM!

22 2 1
                                    


Sakinliğini koruyarak; karanlık, ıssız ve sessiz olan sokakta, en yakın arkadaşı Sayyed ile yürümeye devam etti. Huyu ve yapısı gereği asla korkmuyordu ancakhedefine giden yolda, ilk adımı atacağı için heyecanlanmıyor ve gerilmiyor da değildi.

Heyecanı gayet normaldi. Farhan; yıllardır bu hedefini gerçekleştirmeye başlamak için can atıyordu ve nihayet o gün gelince de ilk adımı bugün attı.Birazdan yapacak olduğu şeyle bütün Pakistan'ı ve Hindistan'ı çaresiz bırakacaktı.

"Hazır mısın?" diye sordu, Farhan, yanında yürüyen Sayyed'e bakarak.

Sayyed, Farhan'a döndü ve yüzündeki tarifsiz bir tebessümle gülümseyerek göz kırptı;

"Ben her zaman hazırım."

Farhan, Sayyed'in bu sözüne gülerek karşılık verdikten sonra, bir an önce bu tekinsiz sokaktan çıkmak için adımlarını hızlandırdı. Sokaktan çıkar çıkmaz kendini şehrin meydanında bulan Farhan, başını hafifçe kaldırdı ve doğrudan karşısına baktı. Büyük tabeladaki yazıyı zevkle okudu Farhan.

Keşmir Bağımsız İslam Devletinin merkezi hükümet ve yönetim binası tam karşısında, görkemli yapısıyla duruyordu.

"Farhan, sana hep söylemek istedim ama yapamadım. Ama artık sormak istiyorum. Biz neden bu binaya bir saldırı yapacağız. Senin hedefinle ne alakası var?" Diye sordu Sayyed, merakla.

Farhan, belindeki silahı çıkardı, birkaç saniye elinde tuttuktan sonra oldukça seri hareketlerle şarjörü çıkarıp, kontrol ettikten sonra geri taktı ve silahı Sayyed'e uzattı.

"Bu silahın ne olduğunu biliyorsun değil mi?" diye sordu Farhan.

Sayyed, daha da meraklanarak, silahı eline aldı sadece birkaç saniye göz değdirdikten sonra, kendinden oldukça emin bir şekilde konuşmaya başladı.

"Bu bir Glock 19 Gen4. Kendisini diğer tabancalardan ayıran özelliği polimer gövdeden oluşması ve 11 Eylül'den önce çoğu x-ray de silahın görünmemesi. Bu nedenle 'Hayalet' olarak anılmaya başlanan tabanca oldukça dayanaklı ve güvenilir bir silahtır. Çoğu kişiye ve bana göre Dünyanın en güçlü silahıdır."

Farhan, Sayyed'e bakarak gülümsedi;

"Dünyanın en güçlü silahı, kararlı bir insanın gözleridir Sayyed. Silahı bir köşeye bırak ve sadece gözlerime bak. Bir hedefim var, er ya da geç bu hedefimi gerçekleştireceğim. Ama bunu yaparken de kimseye zarar vermeyeceğim. Silah kullanabilirim, bir hedef uğruna yaşıyor olabilirim.Ama ben bir terörist değilim Sayyed. Ben asla bir yere saldırmam sadece, medyanın ve yetkililerin öyle düşünmesini sağlarım..."

Az önce sorduğu sorunun cevabını net bir şekilde alan Sayyed, beline taktığı silahı, eline aldı. Bir süre silahı izledikten sonra gülümseyerek silahı, Farhan'a uzattı;

"Doğru söyledin Farhan; Dünyanın en güçlü silahı, kararlı bir insanın gözleridir. Ancak şunu da unutma; Silah korkaklar da, karar da zayıflar da olursa işler bozulur ve asla yolunda gitmez."

Farhan, silahı beline koydu ve hükümet binasına doğru yürümeye başladı. Sayyed'de hemen arkasından oldukça heyecanlı bir şekilde geliyor, Farhan'ın ne yapacağını merakla bekliyordu.

Binanın ana giriş kapısının önüne gelen Farhan, kapının önündeki güvenliğe kısa süre göz gezdirdi. Uzun boylu ve tam bir iri kıyımdı. Rahatça göz korkutacak nitelikte olan güvenlik, tam karşısında, kendisine doğru bakan Farhan'ın fark edince elini belli ettirmeden belindeki tabancaya götürdü ve Farhan'ın yanına doğru yavaş ve temkinli adımlarla ilerlemeye başladı.

HAYALET  "SINIR"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin