Bölüm-5 KIZIL KALE!

3 0 0
                                    

"Hayalet'i, elinizden nasıl kaçırırsınız" diyerek bağırdı Farhan, en yakın dostu başta olmak üzere, depoda bulunan bütün adamlarla öfke dolu gözlerle bakarak.

Bir hayli sinirli ve gergindi. En güvendiği adamının, Hayalet'in kaçmasına engel olamamasını, kendine ve gururuna yediremiyordu. Üstelik adamın elleri ve
kolları neredeyse kördüğüm şeklinde bağlıydı. Halen daha bir türlü anlam veremiyordu. Sayyed'in bile Hayalet'e, engel olamamasına ve üstelik başından
yaralanmasına.

"Ceketinde gizlediği bıçağı sayesinde iplerden kurtulmuş, sonra da bana arkamdan saldırdı." dedi Sayyed.

"Şimdi anladım." dedi Farhan, düşünceli bir şekilde: "Hayalet'i, hafife almakla hata yapmışım" dedi Farhan, kendisini sakinleştirerek.

"Hayalet, elimizden kaçtığına göre şimdi ne yapacağız?" diye sordu, Sayyed, gergin bir sesle.

Farhan'ın az önceki sinirinden bir eser kalmamasının yanı sıra, şu an Sayyed'in aksine daha rahat ve daha sakindi.

"Bugün önemli bir iş var, ancak patrondan haber bekliyoruz. Bunun yanı sıra da çok yakında güzel bir hamle yapacağız. Öyle bir hamle olacak ki o iki düşman
ülke, kardeşten öte olacak."

Meraklanan ve heyecanlanan Sayyed:

"Aklındaki plan ne?" diye sordu.

Farhan, gülümseyerek;

"Gel benimle" dedi ve boş depodan çıkarak, ofisine doğru yöneldi.

Ofise geldiklerinde, Farhan, masasının üzerinde duran kumandayı eline aldı ve en üstte bulunan kırmızı güç düğmesine basarak, televizyonu açtı. Şu an normal
TV kanallarının gözüktüğü televizyonun ayarlar kısmından televizyona entegre ettiği diski açtı ve Farhan'ın, iş ve yapacağı eylemlerle ilgili bütün önemli
dosyalar gözler önüne serildi.

"Bu dosyalar, şu ana kadar yaptığımız işler ve eylemler hakkındaki bilgilerin yer aldığı dosyalar." dedi Farhan, hemen ardından da başlığında "KIZIL KALE"
yazan dosyanın üzerine geldi.

"Sadece bu, aralarından henüz gerçekleşmemiş ve gerçekleşmeyi bekleyen dosya."

Dosyann, üzerine kumandanın ok tuşu ile tıklayarak, açtı ve sadece New Delhi'nin değil, bütün Hindistan'ın, simgesi olan Kızıl Kale bütün ihtişamıyla
ekranda görüldü. Yaklaşık iki dakika boyunca Kızıl Kale'nin çevresini Panorama çekimi ile izledikten sonra görüntü yerini kalenin yakınlarında bulunan
eski yasama meclisine bıraktı.

'ne alaka' dercesine bir bakış attı Sayed.

"Kızıl Kale ile bu binanın  alakası ne?" diye sordu.

Gülümsedi Farhan.

"Şu an ekranda gördüğün bina, eski yasama meclisi. Birkaç yıl önce Kızıl Kale ile eski meclisi birbirine bağlayan tünelin olduğu haberlere çıktı. Ben de
yıllardır bunun gerçek olup olmadığı hakkında araştırmalar yaptım. Şu an sahibi olarak gözüktüğüm lojistik şirketi ile o civardaki metro ve kanalizasyon,
çalışmaları yapan şirketlerle işbirliği yaptım ve sonunda gerçekten de öyle bir tünelin var olduğunu öğrendim."

Sayyed, Farhan'ın hırsına ve zekasına bir kez daha hayran kaldı. Bu hırsın sebebi belliydi zaten. Farhan'ın bir hedefi bir amacı vardı, tıpkı Farhan'ın,
kendisi gibi her Türk'ün, bir hedefi olduğu gibi. Ne pahasına olursa da olsun, bu hedefine ulaşmak istiyordu. Biliyordu; bu gerçekleşmesi, neredeyse
imkansız olan bir şeydi. Ancak ikisinin de kendine güvenleri tamdı.

"Ee, devamını anlatmayacak mısın?" diye sordu Sayyed, düşüncelerini şimdilik bir kenara bırakarak.

"Bu plan için yıllardır araştırmalar yapıyorum Sayyed, ve şu an bile tam anlamıyla hazır değil. Bu nedenle bundan sonrası bir sır olarak kalacak, ancak
zamanı gelince planın bütün ayrıntılarını seninle ve diğer adamlarla paylaşacağım." diyerek, net bir ifadeyle cevap verdi Sayyed.

HAYALET  "SINIR"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin