HAYALET "SINIR"

Bölüm- 12 HARİS!

Haberleri izledikten sonra, biraz üzgün ama bir hayli sinirli bir şekilde, sıcaklığın sıfırın altında olduğu, dışarıda, Cihangir 'in gelmesini bekliyordu.
Yanında ise tıpkı kendisi gibi bir ruh halinde olan kız kardeşi Saamia ve üzgün olduğu gözlerinden, sinirli olduğuysa dişleri ile yumruklarını sıkmasından belli olan Nasir vardı.

Kar, şiddetini arttırarak yağmaya devam ederken, eve giden Saamia ile Nasir 'in aksine, olduğu yerden, öylece robot gibi beklemeye devam etti.
Bir süre sonra da, sislerin arasından Cihangir'e ait olan suv model aracı gördü.
Araba, birkaç metre ilerisinde durunca, arabadan inen Cihangir'e, öfke dolu gözlerle baktı.
Onunda çökmüş bir vaziyette olduğunu rahatlıkla anlayabiliyordu.

Cihangir, tam karşısında durunca, düşünmeden sarıldı en yakın arkadaşına.
Gözlerinin dolduğunu fark edince de sırtını sıvazlamaya başladı;

"Merak etme Cihangir. Amcanı kim öldürdüyse onu bulacağız ve hesabını soracağız" dedi İmran, teselli edercesine.

"Bunu kim yapmış olabilir?" diye sordu Cihangir, ağlamaklı bir sesle.

"Babanı öldüren adam, yapmış olabilir" dedi İmran, Cihangir'in, babasının yaşadığından habersizce.

Başını kaldırarak, kendini geri çekti Cihangir. Arkasına dönüp, arabaya baktıktan sonra, tekrar İmran'a döndü ve net bir dille;

"Babam ölmedi İmran. O hâlâ yaşıyor" dedi ve oğlundan aldığı işaretle, Haris arabadan indi.

Cihangir 'in tam arkasında, Haris Alim'in, yanlarına doğru yürüyerek geldiğini fark eden İmran, elektrik çarpmışa dönerek, ne diyeceğini ne yapacağını bilemeyip, olduğu yerde bu kez istemsizce donup, kaldı.
Gözlerini kapatıp, bir daha açtı ve Cihangir'in arkasına bir daha baktı. Doğru görüyordu; her zaman aynı giyindiği için; beyaz gömlek, gri ceket, ve kışın ek olarak giydiği siyah kaban.
Artık emindi İmran. Gördüğü bu adam kesinlikle Cihangir 'in babası, Haris Alim'di.

"Ama nasıl olur" dedi İmran, kendi kendine kısık bir sesle. Ancak Cihangir, bunu duymuş olacaktı ki, gülümseyerek cevap verdi;

"Henüz bende bir cevap alamadım İmran. Güya kampa gelince ikimize de anlatacaktı."

Bu sırada da hemen yanlarında bulunan evden Saamia, biraz daha ilerideki evden de Nasir, merak ettikleri için, çıkıp İmran 'ın yanına geldiler. Ancak gördükleriyle de neye uğradıklarına şaşırdılar.
İkisi de hemencecik tanıdı, Cihangir'in yanındaki adamın babası olduğunu.

"Soğukta daha fazla durmayalım" diyerek dikkatleri üzerine çekti Haris, hemen ardından da;

"Eve geçelim, ben de her şeyi anlatayım" dedi ve İmran 'ın, evine doğru yürümeye başladı.

Eve girdiklerinde, yanan sobanın sıcaklığı sayesinde, üzerindeki kaban ve ceketi çıkardı Haris, bir koltuğun üzerine, ceket kırışmıyacak şekilde bıraktıktan sonra, BKT için özel toplantıların yapıldığı ve önemli kararların alındığı, toplantı odasına geçtiler.
Herkes yerini alıp, oturmuşken, dikkatleri de Haris'in üzerindeydi. Bir an önce, konuşup, olanları anlatmasını bekliyorlardı.

İlk önce, tek tek masa da oturanlara, dikkatli gözlerle baktı Haris.
İlk gözüne çarpan oğluydu. Her şeyi oldukça fazla sorgulayan ve çok merak eden huyunun hiç değişmemiş olduğunu fark etti. Tabi değişen bir şey vardı; önceden duygusuz bir robot olan Cihangir 'in, bir hayli duygusal bir kimliğe bürünmesi dikkatini çekmedi değildi. Nedeninin ise Saamia olduğunu çok iyi biliyordu.
Oğlunun ardından, onun sevdiği kız olan Saamia'ya çevirdi gözlerini. Şu an ki duruşu bile abisi İmran'ın özeti olduğunu gözler önüne seriyordu. Oldukça hırçın ve sinirli duruyordu. Tabi, Cihangir 'in kendisine aşık olduğundan bihaberdi de.
Saamia'nın, karşısında oturan, Nasir, dikkatini çekince ona baktı. Adını bile bilmiyordu hatta. Biraz önce oğlu seslenince öğrendi adını. Anladığına göre BKT'ye yeni katılan biriydi ve hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
Kişiliğinin dışavurumu ise derinlerde bir yarasının olduğunu anlatıyordu.
"Bir aşk vakası daha" diye geçirdi içinden Haris ve son olarak İmran'a baktı.
Bir nevi geleceğe yaptığı yatırımdı İmran Ali Khan.
Çünkü onun ileride, Pakistan ve Hindistan için nasıl bir sorun olacağınını daha o on altı yaşında iken anladı ve onu kız kardeşi Saamia ile birlikte evlatlık edinerek eğitti ve onlara BKT'yi verdi..