Bölüm-3 Artık Hayalet yok!

10 1 0
                                    

"Kabir" diye haykırarak, bir hışımla sıçradı yatağaından. Terler başından aşağıya sicim gibi akmaya devam ediyordu. İlk önce yatağının üzerine oturup,
kendine gelmeye çalıştı Rehan.
Anlamadığı bir şekilde; 3 yıl önce ajanlığı bırakıp, Londra'ya geldiğinden beri, Kabir'i sık sık rüyasında görüyordu.
Ayağa kalktı Rehan, banyoya yöneldi ve yüzüne defalarca kez soğuk su çarptı. Ardından başını kaldırdı ve aynaya doğru baktı.

Ülkesi ve Keşmir için oldukça başarılı ama kendi açısından başarısız sonlanan "Keşmir Operasyonu"'ndan sonra; ajanlığı, "Hayalet" lakabını, ISI'yı ve
Aalia'yı arkasında bırakan Rehan, Londra'ya yerleşerek, hiç kullanmadığı ajan maaşları ve tazminatları sayesinde kendisine ufak çaplı bir iş kurdu ve
hayatını böyle kazanmaya başladı.
Aalia ile ilk tanıştığı parkın yakınlarında iki gözlü küçük bir ev bulan Rehan; 3 yıldır, hiçbir olaya, hatta kavgaya bile karışmıyor, sadece
evden işe, işten eve bir hayat sürüyordu. Arada bir o parka gidiyor, onunla ilk kez konuştuğu o ağacın altına yaslanıp, o günleri zihninde tekrar
yaşamaya çalışıyordu.

...

Kendisini biraz toparlayınca, kolundaki saate baktı. Sabah 5 olduğunu görür görmez de ajanlık günlerinden kalma alışkanlığı olan dişlerini fırçaladı ve
hemen ardından da neredeyse hiç olmadığı halde sakal traşını oldu.
Banyoda ki işlerini hallettikten sonra mutfağa yöneldi ve filtre kahvesini demlemeye başladı. Kahve hazır olana kadar da o sırada odasına gitti ve
üzerini değiştirdi.
Kahve makinesinden duyduğu sesle, kahvenin demlendiğini anlayan Rehan, mutfağa gidip, bir fincan kahve aldıktan sonra, bu kez salona geldi ve
televizyonun karşısına oturup, her sabah yaptığı gibi kahve eşliğinde haberleri izlemeye başladı.
Akşam eve geç geldiği için genelde yorgun olur ve yemeğini yiyip hemen yatardı, akşam izleyemediği haberleri ise sabah izleyerek telafi ederdi.

Pakistan merkezli haber kanallarını tek tek gezerken, ekranda Keşmir yazısını görür görmez o kanalda durdu ve televizyona ses verdi.

"Sayın seyirciler, dün öğle saatlerinde yapılan Keşmir hükümet binasındaki patlamanın faili henüz daha gizliliğini korurken, terörle mücadele departman
başkanı, 'saldırganı bulmaya çok yakınız' ifadelerinde bulundu. Şans eseri can kaybı ve yaralanma olmayan saldırıdan hemen önce bir güvenlik görevlisinin
saldırgan tarafından bacağından vurulduğu ortaya çıktı. Terörle mücadele ekipleri şu an vurulan güvenlik ile işbirliği yapmaya çalışıyor."

Haberi görünce ve dinleyince, birden küplere binen Rehan, ISI içinde halen daha konuştuğu tek kişi olan ve masa başı işlerde görevli olan Pervez'i aradı.
Birkaç saniye çaldıktan sonra telefon açılır açılmaz;

"Keşmir'de ki saldırının arkasında kim var?" Diye sordu Rehan.

Pervez, şu an önünde duran bilgisayardan, saldırgana ait dosyayı açtı ve kahvesinden bir yudum aldıktan sonra, etrafına bakındı, kimselerin olmadığını
anlayınca da kimseye yakalanmadan, hızla anlatmaya başladı;

"Farhan Ekber Shah adında bir adam, Pakistan Türk'ü, veyahut Babür Türk'ü. Hakkında daha önce bir suç kaydı ve dava kaydı yok. Bu onun ilk eylemi."

Birden duraksadı Pervez. Farhan'a ait olan dosya da bir bilgi daha yazıyordu ama onu Rehan'a söylemekten bir hayli çekiniyordu. Bir de şu an tam
patlayacak yer arıyorken, şu anlık söylememeyi tercih etti Pervez. Artık zamanı gelince söylicekti, ya da Rehan'ın kendisi öğrenecekti.

"Sağolasın Pervez. Bu adam hakkında yeni bilgiler edinirsen bana haber verirsin" dedi ve telefonu kapattı Rehan.

Sabah sabah, bütün morali bozulan Rehan, ne yapacağını düşünmeye başladı. 3 yıl önce Keşmir'i bağımsız hale getirip, oradaki savaşa ve karışıklığa
bir son verdi, ondan sonra da hiç saldırı olmadı ta ki düne kadar.
'Kim bu Farhan?' diye geçirdi içinden, hedefi ne olabilirdi. Hükümet başkanı ile bir husumeti olabilir diye düşündü ilk önce ama saçma geldiği için
bu düşünceye bir son verdi. İşin içinden çıkamayınca da düşünmeyi bir kenara bıraktı, "nasıl olsa ISI biliyor kim olduğunu, yakında yakalanır ve
cezasını çeker" diye mırıldandı kendi kendine.

HAYALET  "SINIR"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin