MİNİĞİM (gxg)

0.3

Çoğu bölüm Melis'in ağzından olucak ama Balın'da baş karakter olduğu için onun ağzından da yazıcam Keyifli okumalar 🤍

Melisten...

Sabah erkenden dünki saatle hemen hemen aynı bir saatte kalktım ve fakülteye doğru yürümeye başladım. Üzerime çizgili siyah beyaz bir triko kazak, siyah mini bir etek, opak çorap ve siyah botlar giyindim.

(Multimedya melisin kombini)

Fakülteye geldiğimde ilk işim dolabımdan laptop'umu almak oldu. Okulun içinde izlersem daralırdım bu yüzden çiseleyen yağmura rağmen bahçeye çıktım.

Bir banka oturdum ve kamera kayıtlarının olduğu dosyaya girip videoyu izlemeye başladım. Ben gittikten bi on dakika filan sonra eve uzun boylu esmer bir kız giriyor ve efenin kucağına atlıyor ve birlikte mutfakta kahvaltı ediyorlar. Kız dolaptan çıkardığı incir reçelini kaşık kaşık yedikten sonra ağzını sıkıca kapatarak yerine koyuyor. Arkasından sarılan efe onu kucağına alıyor ve mutfak tezgahına oturuyor.

Oturttuğu gibi de birbirlerini yemeye başlıyorlar. Ben efeyle yiyişmeyi bırak hiç öpüşmemiş bir insanım. Bir yandan yiyişirken bir yandan da soyunuyorlardı. İzlerken çoktan ağlamaya başladığımı farkettim. Kalbim bu görüntüye daha fazla dayanamadı ve bilgisayarı kapatıp kılıfına geri koydum.

Yağmur da o sırada şiddetlendi. Kimsenin yokluğundan faydalanıp sesli sesli hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Hiç utanmadan benim evimde başka bir kızla sevişmişti. Beni böyle ağlatmaya ne hakkı vardı.

Ağlamam daha da şiddetlenirken yan tarafımdan bir ses duydum. "Bir erkek için değmez." Kafamı çevirdiğimde o kız olduğunu gördüm. Dün gördüğüm kız..

"Erkeklerin çoğu iğrenç duygusuz yaratıklar, benim bu hayatta tek sevdiğim iki erkek var, babalarım."

Şaşkın şaşkın bakarken gülümsedi. "Benim babam gay, iki babam var." Şaşkınlığımı hâlen üzerimden atamamıştım. Efeyi filan unutmuştum "P-peki sen nasıl dünyaya geldin?"

İç çekti. "İşin aslı şöyle benim babalarımın genleri kullanılarak taşıyıcı anne aracılığıyla kendi babalarımın genleriyle dünyaya geldim ben, taşıyıcı annemle de ara sıra görüşüyoruz o da lezbiyen babalarımdan biride ona tüp bebek konusunda sperm naklinde bulunmuş işler bayağı karışık yani."

Şok olmuş bir şekilde bakıyordum. Birden ani bir hamleyle bana sarıldı. "Gerzek bir erkek için kendini yıpratmaya bile değmez o kaybetmiş, sen ona tekmeyl basmaya bak sonra naparsa yapsın daha çok gençsin önünde kocaman bir hayat var, illa karşına daha iyi birisi çıkıcaktır kendini bunun için üzme sakın."

Söylediklerinde haklıydı üzülmiycektim hatta onun gibi bir pislikten kurtulduğum için sevinicektim. O sırada ayaklandı ve yürümeye başladı. Arkasından seslendim "Hey, benim adım Melis seninki ne?"

Arkasını dönüp gülümsedi "Balın." Balın, Balın, Balın.. çok güzel bir isim. "Memnun oldum." dedim. "Bende öyle." diyerek uzaklaştı.

Göğsümdeki şiddeli şeyin ne olduğunu anlamak için elimi kalbime koydum. Deli gibi çarpıyordu.. bu kız bana ne yaptı.

...

Efenin bana yaptığı şeyin acısı biraz hafiflemiş bir şekilde eve gittim. Onunla ilgili ne varsa hepsini bir kutuda topladım ve yanında getirdiği sırt çantasına doldurduğu eşyaları da alıp bahçeye çıktım.

Yağmur dinmişti. Telefonumu cebimden çıkarım efenin numarasına bastım, birkaç kere çaldıktan sonra telefon açıldı
"Efendim aş-" lafını kestim, "Hemen evime gel efe!" Sesim çok ciddi ve bir o kadar da buz gibi çıkmıştı. Telefonu yüzüne kapattım ve efeyi beklemeye başladım.

Yaklaşık on beş dakika sonra eve geldi. "Bitti." Gözleri fal taşı gibi açıldı. "N-ne bitti?"

Yandan gülümsedim "Aramızda ne varsa bitti, anlıyor musun efe ne bok yediğini biliyorum. Ulan hiç mi utanmadın ya! Elalemin kızını benim evime getirip benim evimde düzüşmeye utanmadın mı?!" O sinirle yanağına hokkalı bir tokadı geçirmiştim.

"S-sen nerden-"

"Nerden öğrendiysem öğrendim bitti diyorum anladın mı. Ama sen dur, ben sana daha neler yapıcam."

Elime aldığım benzini efenin içi dolu sırt çantasına ve bana aldığı şeylerin üzerinr döküp çakmakla yaktım. Saniyesinde tutuşurken efe şok olmuş bir şekilde bakıyordu.

"Kızım sen manyak mısın!" Alayla kıkırdadım. "Manyağım anlıyor musun manyağım senin yüzünden manyadım, ama evimi yakamiycam hiç senin yüzünden." Elime aldığım bir kova suyu yaktığım kıyafetlerin üzerine döktüm.

Dumanlar çıkarken bütün herşey kül olmuştu. "Şeytan görsün yüzünü bidaha gözüme bile gözükme yoksa hiç görmediğin yüzümü görürsün!"

Kapıyı çarparak eve girdim ve telefonumu elime aldım.

Bilinmeyen numaradan bir mesaj vardı.

0541***: Tebrik ederim, suratındaki ifade pahabiçilemezdi ;)

- Kimsin?

0541***: Balın ben ;)

İsmini gördüğüm an kalp atışı hızlanmıştı iyi de balın nerden biliyordu ona ne yaptığımı? Tekrar dm'e girdim.

- Birşey sorucam?

Balın: Seni dinliyorum

- Ona yaptıklarımı nerden gördün ve numaramı nerden buldun?

Balın: Hımm bi düşüniyim, ona yaptıklarını iki gün önce yanınızdaki eve taşınan yan komşumuz olduğum için balkondan görmüş, numaranı ise acil bişey olusa diye evi satan kişinin sizin evde sadece sen olduğun için senin senin numarasını vermesiyle bulmuş olabilirim ;)

- Nasıl yani yanımızdaki eve taşınan sizmiydiniz??

Balın: Aynen öyle tatlım

***
Uh, nasıldı? Bu başlangıç güzel bir başlangıç oldu bence siz ne düşünüyorsunuz ;)