Oğluşum

3.1K 98 52
                                    

Evden çıkmıştık, gözlerim sürekli etraftaydı. Sercan'ın değil görüntüsü, sesini bile duymak beni mahvediyordu.
Kerem ve Batuhan'ın dediğine göre onu öldüresiye dövmüş ve bir yolun kenarına atmışlardı.

Batuhan ölmediğini ama yıl boyunca yataktan kalkamayacağını söylemişti.
O pis herifi tanıyorsam çoktan yataktan çıkmıştı, o pislik yılan gibiydi. Deri değiştirir ve yaşamaya devam ederdi.

Olanlardan sonra altı gün geçmişti, Kerem ile barışmıştık. Benden tekrar ve tekrar özür dilemiş ve benim için pasta yapmıştı.
Kerem ıspanaklı pastaya bayılırdı, ıspanaklı denildiğinde ön yargısından ağzını bile sürmemişti. Tadına baktığında en çok o yemişti.

Onun gönlünü almak için onunla fıstıklı dondurma yemiş ve en sevdiği diziyi izlemiştik. Sonunda barışmıştık. Ona bir daha öyle bir şeyin asla olmayacağını söylemiştim. Gülümsemişti.

Şimdi dışarıya çıkmıştık, uzun zaman sonra dışarısı güzel hissettiriyordu.
Partide yaşanan o olaylardan sonra çok daha iyiydim. Depresyon halimden az da olsa çıkmıştım.

"İyi misin?"

Kerem'in sorusu ile gülümsedim.

"İyiyim." demiştim ancak içimde anlamsızca oluşan huzursuzluk hissi beni mahvediyordu.
Her zaman gittiğimiz mekana gidecek, yemek yiyip sohbet edecektik. Akşam olduğunda hep gittiğimiz gece klübüne gidecek ve içecektik.

Eymen hızla yanıma gelmiş ve beni durdurmuştu.
Ona doğru eğildiğimde kulağıma fısıldamaya başladı.

"Bu akşam takılalım mı? Hepimiz!"

Eymen'in gözlerine baktığımda kaşlarını hızla kaldırıp indirdiğini görmüştüm. Bu beni gülümsetirken kıvırcık saçlarını hızla okşadım.
Bu çocuğun tatlığı ayrı bir mutluluk veriyordu bana, gözlerimi Kerem'e çevireceğim sırada yol kenarındaki araba dikkatimi çekmişti.

Oturduğumuz Mahallenin geneli lüks arabalarla doluydu. Sıkıntı bu siyah arabayı ilk defa görüşümdü, buraya ilk taşındığımızda neredeyse tüm mahalle ile tanışmıştık.
Lakin bu arabayı ilk kez görüyordum.

Gözlerim plakaya kaymıştı.

34 SKN 021

Plakayı aklıma kazırken çocuklarla arabaya binmiştik, hızla mahalleden çıktığımızda sohbete devam etmiş ve gülüşmüştük.

"Bu akşam eve erken dönmeye ne dersiniz?" diyen Cenk olmuştu. Cenk ve Eymen'in iş birliği yaptığına emindim ama kanıtlayamazdım.

Kerem gülümsemişti.

"Bana uyar." demişti. Bende gülümseyerek kafa salladığımda Cenk ve Eymen'in birbirlerine beşlik çaktığını görmüştüm.
Onları tanıyordum.

Arabayı sağa kırarken gözlerim aynaya çarpmıştı.
Mahallede gördüğüm araba bizimle beraber şerit değiştirmişti.
Hemen arkamızdaydı.

Korku ve Gerginlik göğsümü kabartırken çocuklara çaktırmamaya çalışıyordum.
Eğer onlara belli edersem ister istemez korkarlardı.
Yaşananlar derslerini, psikolojilerini ve hayatlarını zaten etkilemişti.

O an kendimi onların hayatında var olmuş bir virüs gibi hissetmiştim.
Başlarına ne geldiyse benim yüzümden olmuştu.

Tanrı içimi suçluluk duygusu ile doldururken Telefonumun çalması ile titremiştim.

Kerem hızla telefonu alıp "Ben açarım." demişti.

"Efendim... Beş dakikaya oradayız, siz siparişleri verin."

Kurallar | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin