Yalnızsın Yani

5.8K 136 47
                                    

Odamın kapısı açılmıştı, kim geldiyse gitmeliydi.
Balkonumda oturup yağmurun suyuyla dövülüyordum, bunu kimse bölemezdi.

Yağmuru çok seviyordum, bana hep iyi gelirdi. Ağlayamadığım için benim yerime gökyüzü ağlıyordu.

"Eymen git Buradan! Sana sizi incitmek istemiyorum dedim." diye Eymen'e tekrarlamıştım.

"B-ben geldim." demişti. Bu ses Kerem'e aitti, arkamı döndüğümde onu ve onun mahçup yüzünü görmüştüm.

"Odana dön Kerem!" demiştim kafamı tekrar izlediğim sokak lambasına çevirerek, ama Kerem gitmemişti. Aksine balkonuma gelip diğer sandalyeye oturmuştu.

"Ne yapıyorsun? Islanıyorsun, çık buradan!" demiştim, sinirle.

"Sen de gel o zaman, Hasta olacaksın." demişti.

"Hasta olmam hiç birinizi ilgilendirmez." demiştim, kafasını yere eğmişti.
Aniden ayağa kalkarak karşımda dikilmeye başlamıştı, "Ne oldu?" diye sormuştum.

"İçeriye geleceksin." demişti. Beni anlamıyor muydu?

"Seni kırmak istemiyorum, kibarca Defolur musun?" demiştim. Sinirimi en iyi o biliyordu, yine de buna katlanacağını ve acıya kurban gideceğini bile bile üsteliyordu.

"En çok neden nefret ettiğimi biliyor musun Kerem?" diye sormuştum. Bildiğinden emin değildim.

"Isrardan nefret edersin." dediğinde bildiğine şaşırdığımı belli etmedim. Nefret ettiğim şeyi bilerek yapmaya devam ediyordu.

Beni hiç dinlemiyordu, koluma yapıştığı gibi çekiştirmeye başlamıştı.
Zor zoruna odaya geri girdiğimizde balkonu kapatmıştı.

Onu cama ittirmiş ve hemen önüne geçmiştim.

"Ne istiyorsun? He?" diye bağırmıştım. Sesimin evde yankılandığına emindim.

Gözleri kızarmış ve bir damla yaş akmıştı. Kafasını omzuma yasladı. Pes ediyordu, acıyı ve öfkemi kabul ediyordu.

"B-ben özür dilerim... Her şey için çok Üzgünüm!" demişti. Ağlıyordu.
En son bana ağladığında Kaydıraktan düşmüş dokuz yaşında bir çocuktu. Onu uzun zamandır bana ağlarken görmemiştim.

"A-ağlama! Odana git ve uyu!" demiştim.

"H-hayır olmaz. B-ben cezamı istiyorum." demişti, aniden bir gülme gelmişti.

"Şaka yapıyorsun dimi? Sana bu gece ceza verirsem yarına mahvolursun." demiştim. Umrunda değildi, buna çoktan hazırmış gibiydi.

"Bunu istediğine emin misin?" demiştim son kez, bana kafa sallamıştı.

"Diğerlerinin cezası da... T-tüm cezayı bana keseceksin. Öfkeni ve kini alabilecek tek kişi olduğumu biliyorsun." demişti. Biliyordum.
Kafa sallamıştım.

Üzerimdeki ıslak gömleği düğmelerin kopmasına izin vererek çıkarıp kenara fırlatmıştım.

"Madem tüm cezayı istiyorsun, hepsini en derinden alacaksın." demiştim. Yutkunuş sesi kulaklarıma dolmuştu. Kızarmış gözler memnuniyetle gövdemi süzdü.

Odanın kapısını kitlemiş ve perdeleri çekmiştim.
Yatağa kayganlaştırıcı ve bir dildo bırakmıştım.

"Kendini gevşet, ben yaparsam çok acır." demiştim.
Üzerimdekileri tamamen çıkarıp yatağın karşısındaki koltuğa oturdum.

Keremi böyle izlemek deli zevkti.
Kerem dildoyu jelledikten sonra deliğine bastırıp çıkarmaya başlamıştı. Hemen karşısında onu izliyor ve penisimi sıvazlıyordum.

Kurallar | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin