Kurallar | Gay

Sözleşme

Sizi Asla Bırakmayacağım Bebeklerim...
Her zaman dönerim yahu...

Ömer'le takılmaya başlayalı bir haftayı geçmişti. Kerem, Cenk ve Eymen'i her gün okulda görüyordum, birbirimize bir tür yabancı gibi bakıyor ve selam verip öylece geçiyorduk.

Üçünden biri her gece beni sapık gibi gizli numaradan arıyor ve beni dinliyordu. Ben kapatana kadar da asla kapatmıyordu.

Onlara uzaktan verdiğim acı yeterdi, şimdi gerçekten kalplerini kırmamın zamanıydı.

Ömer'le gece klübünden dönmüştük.

"Çok eğlendim." diyerek ceketini askıya astığında kendimi büyük koltuğa öylece bırakmıştım.
Hemen yanıma oturarak kolumu kendi omzuna atmıştı.

Onunla uzun zamandır aynı evde kalıyor ve vakit geçiriyorduk, aramızda cinsel bir şey geçmemişti. Ömer bunu istiyor gibiydi, ancak ben onu dostum hatta kardeşim olarak görüyordum.

"Uyuyalım mı?" diyerek bir bacağını yayılmış bacağıma atmıştı.
Sarhoş olduğu için bunu yaptığını düşünmek istiyordum.
Bende içmiştim, ama aklımı yitirecek kadar değildim.

Ömer iyice bana dönüp elini gömleğimin açıkta kalan kısmına attı. Soğuk göğsüm sıcak eliyle titrerken gülümsedi.

"Dudakların çok güzel." demişti.

Yüzümdeki gülümseme solduğunda Ömer'in sıcak alkollü nefesi dudaklarıma vuruyordu.
Beni öpmesine izin vermeden onu kollarıma alarak odanın çıkışına yöneldim.

"Uyku zamanı küçük adam." demiştim gülümseyerek, bunu çaktırmamam gerekti.

Ömer huysuzca suratını buruştururken bu haline kahkaha atmadan duramadım. Küçük bir çocuk gibiydi. Bana bizimkileri hatırlattı.

Yatağa bedenini bıraktığımda gömleğimin yakasından tuttuğu gibi beni dudaklarına çekmişti.

Dudaklarım onun alev gibi sıcak olan dudaklarına baskı yaptığında şaşkınlıkla öylece kalmıştım.
Ömer beni öperken geri çekildim.

Gözleri benimkileri bulduğunda ona sinirle baktım.
Bana öyle masum bakıyordu ki, kendimi onu ben öpmüşüm gibi hissediyordum.

Yumruk yaptığı ellerini gözlerine bastırarak ağlamaya başladığında şaşkınlıkla ne yapacağımı bilememiştim.

"Hey! Hey! Ağlama lütfen!" diyerek omuzlarına hafif bir baskı yaptım.
Hıçkırıkları artarken sarhoş olduğundan kesinlikle emindim.

"Neden ağlıyorsun?" diye soru vermiştim.

"Ç-çünkü beni sevmiyorsun." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.

"Hey! Tabikii seni seviyorum Ömer." dediğimde ellerinden birini çekerek bana bakmıştı.

"O zaman öp beni!"

Sözleri canımı acıtıyordu, beni bu şekilde sevmesine izin vermemem gerekti. En baştan tavrımı koysaydım bu olmazdı.

"Üzgünüm. Seni gerçekten seviyorum, ama o şekilde değil." dediğimde "Yalancı!" diye bağırarak doğrulmuş ve göğsüme yumruklar indirmişti.

"Çok üzgünüm ömer, ama ben seni o şekilde görmüyorum." dediğimde ayağa kalktı.
Bana kapıyı göstererek "Çık odamdan, Hemen çık!" demişti.

Başımı yere eğerek odadan çıktığımda kapı hemen arkamdan çarpılmıştı.
Bir süre kapının önünde durup Ömer'in ağlamasını dinledim.
Oturma odasına doğru harekete geçtiğim sırada kapının açılma sesi kulağımda yankılandı.