5. BÖLÜM~ Sophia

15 8 1
                                    



Tüm içini döker de sonra
toparlayamazdı.

Silah sesiyle kulaklarımı kapadım. Üstümde bir ağırlık hissettim. Vurulmuştu. Ardından üç el daha ateş edildi.

Elim hâlâ kulaklarım da nefes almaya çalışıyordum. Sanki bir kurşunda bana sıkılacaktı.

Kalp atışlarım sesli bir şekilde duyuluyor adeta göğsümü yarıp çıkmak istiyordu.Üzerimdekinin alınması ile rahatlamış derin bir nefes almıştım. Ayak bileğimi tuttum ıslaklık ile kalmadığını anladım.

Ben acı içinde kıvranırken bana uzatılan elle kafamı kaldırıp elin sahibine baktım. Karşımda yüzünün yarısı kan içinde olan bir kız vardı. Oda benim gibi hızlı nefes alıp veriyordu. Ben öylece kıza bakarken kız elini biraz daha yaklaştırdı.

"Tutacak mısın? Yoksa ölecek misin?"

Uzun süre sonra bir insan sesi duymuştum. Yabancı bir dil sanmama rağmen değildi ve buna rağmen ne dediğini anlamamıştım. O, silah sesi yüzünden kulağımın çınladığını benden önce anladı ve elimden tutarak kaldırdı.

Sendeleyip düşecekken sıkıca tuttu bedenimi. Göz göze geldiğimizde gülümseyerek yerde duran silahımı alıp elime tutuşturdu.

"Kullanmayı bilmiyorsun galiba?"

Bu seferki sorusunu cevapsız bırakmamak için kafamı olumsuz anlamda salladım. Sonra ise konuşma ihtiyacı hissettim.

"Bilmiyorum, neden bileyim ki?"

Uzun zaman sonra ilk defa konuştuğum için sesim boğuk çıkmıştı. Boğazımı temizlik adına öksürdüm.

O ise sorduğum soruyu gereksiz bulmuş olmalı ki cevap vermedi. Bakışları bedenimde dolaşıyordu, bundan duyduğum rahatsızlık yüzünden hareket etmek istedim ama sağ ayağımı kaldırmam ile acıyla yüzümü buruşturdum.

Yeni tanıdığım bu kişi beni omuzlarımdan tutarak oturtturdu. Yırtılmış olan oduncu gömleğini çıkarıp dişleri ile kol kısmından yırttı. Ayağımdaki botu çıkardı sonrada pantolonumu yukarı sıvayarak yarayı inceledi.

Bense dişlerimi sıkıyordum. Bacağım sıcak su dökülmüş gibi yanıyordu. Eline kar alması ile ne yapacağını anlayarak bacağımı çekmeye çalıştım. İzin vermedi ve kendine daha çok çekti. Bana bakınca göz göze geldik.

" İlk başta canın yansa da sonrasında çok iyi hissedeceksin."

Düşününce gerçekten iyi gelebilirdi. Gözlerimi sıkıca yumarak ona izin verdim.

Bacağıma değen soğuk karla dişlerimi sıkarak acının geçmesini bekledim. Karı yavaşça masaj yapar gibi sürüyordu en sonda bacağımı sararak doğruldu.

Kalan gömleği ile yüzündeki kanı silerken bende üstümü düzelttim. Yanma hissi geçince ayağa kalktım ve bu sefer ben ona elimi uzattım.

"Ben Emma."

Elimi sıktı
"Bende Sophia."

Yaşayan normal bir insan bulmanın mutluluğunu yaşayıp Sophia ya hayranlıkla bakıyordum. Siyah dar bir kot giymiş üstüne de benim gibi kat kat giyinmişti. Elleriyle dağılmış siyah saçlarını düzeltirken bakışlarımı farketti. Ufak bir kahkaha attı.

"Hey bende senin gibi bir insanım alt tarafı hayatını kurtardım." Kesinlikle bunu her gün yapıyordu yoksa bu kadar rahat olamazdı.

"Sen öylesin peki ya onlar?" İkimizde etraftaki ölü bedenlere baktık siyah sıvıları beyaz karı adeta kirletmişti.

YAŞIYORUM YAŞIYOR MUSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin