5. Bölüm; ''Kapanmayan Yara"

773 127 70
                                    

''Soğuktu hava. Sarılmak istedi kadın sadece. Kim olursa olsun ne olursa olsun, bir önemi yoktu onun için. Sadece sarılmak istiyordu. Çünkü buna ihtiyacı vardı hemde çok fazla. Anlattığından daha çok seviyordu birilerini, çok daha özlüyordu. Havanın soğuk olması umurunda değildi aslında onun, canını acıtan, üşüten şey onun yokluğuydu.O olmayınca bir parçası eksik kalıyordu, o parça üşütüyor, yakıyordu kimi zamansa paramparça ediyordu kadını.''

*
Üşüdüğümü hissediyorum. Kanın içimden çekildiğini, kalp ritmimin hızlandığını.

"Eski hayatım konusunda merak ettiklerinizi bana sorsaydınız söyleyebilirdim, buna gerek yoktu" ciddiyetle söylediğim sözleri gözlerimi gözlerinden ayırmadan söylemiştim.

"Senin için bu kadar sorun olacağını düşünemedim," dediğinde ise alaycı bir gülümseme belirdi yüzümde.

İş umurumda değildi benim, çalışmak sadece kafa dağıtmak amacıyla gerek duyduğum birşeydi, bu yüzden karşımda kim olduğu önemli değildi, herkese diklenecek acıya sahiptim.

"Bu dosyayı okudunuz mu?" dediğimde bakışlarını benden çevirip odayı inceledi, bu bir cevaptı zaten.

"O zaman neden 2 yıl çalışmadığımı, hangi bölümlerle çalıştığımı, gördüğüm kadarıyla mezarlıkta kiminle bile konuştuğumu biliyor olmalısınız," dediğimde o kadar sert konuşmaya başlamıştım ki bakışları tekrar beni buldu.

"Ben çalışanlarım hakkında herşeyi bilmek isteyen biriyim ve-" sözünü yarıda kesip devam ettim.

"Bu size, özel hayatları hakkında herşeyi bilmeniz gibi bir hak vermiyor, değil mi?" diyerek sözlerimi bitirdim.

Biraz afalanmış görünsede halen bana laf yetiştirecek şekilde bakıyordu.

"Psikologsun ama göründüğü üzere psikolojin bir hayli bozuk," dediğinde koltuğuna yaslandı, bu iş olayı benim için kesinlikle bir hataydı.

"Kendini boğma, bilek kesme hatta kendini asma gibi birçok yola başvurmuşsun" dediğinde ise bu benim için son noktaydı.

"Bakın, siz beni özel hayatım ile yargılanacaksınız, ve her an hatalarımı dile getireceksiniz, başlamadan işime son verin" dediğimde artık ağlayacak duruma gelmiştim.

Bu kadarı fazlaydı. Ölüm insanları bu kadar korkutmamalıydı, istediğim hatayı, ucunda ulaşmak istediğim şey için yapmışken, bu olanlar canımı yakıyordu.

"Seni tanıyorum Karlina" diyerek bana karşı sakin bir ses tonu ile konuşmaya devam etti.

"Sadece yardımcı olmaya çalışıyorum, bir daha bu şekilde olaylar yaşamamanı istiyorum." dediğinde anlam veremiyordum söylediklerine.

"Beni nasıl olurda tanırsınız? Burada yazanlar binlerce kelime içeren, duygusuz bir yazıdan başka birşey değil ve siz bana gelmiş bunlar ile beni tanımış olduğunuzu mu söylüyorsunuz?"

*
[ YAĞIZ ]

"Senden yapmanı istediklerime geçelim istersen," dilimi tutamayıp herşeyi onca yıl ardından söylemek istemiyordum. Şimdi ne zamanı, nede yeriydi.

Lafı dolandırıp başka birşeyler söylemek amacıyla sağ tarafımda kalan dosyayı alıp önüne koydum.

"Burada yapacakların yazıyor, bunları okuman yeterli olacaktır" dediğimde ise gözlerine bakmamak için elimden geleni yapıyordum.

Ağlamamak için kendini zor tuttuğu gözleri kızarmıştı, aklımsa nedensizce tekrar aptal olduğum konusunda birşeyler fısıldıyordu.

Oysa söylediklerimden bir anlam çıkaramamış, anlamsız gözlerle beni inceliyordu.

Geçmişi ile ilgili tek birşey söylesem beni boğazlayacak gibiydi.

Dosyayı alıp hiçbir şey söylemeden ayağı kalktığında dayanamayıp, "Eğer ki seni kırdıysam kusura bakma, bunu yapmak zorundaydım" dedim. Arkaya dönüp bakışları beni bulduğunda, canımı okumak istiyor gibi duruyordu. Biraz sonra lavaboya gidip ağlayacağını ve bana lanetler okuyacağını biliyordum.

Üzgündüm.

Onu kırdığım için, yarasına iyi gelmeyi isteyip bunu hiç bir zaman cesaret edip söyleyemediğim için.

Bunu yapmalıydım.

Çünkü onca yılın ardından kendi hatamı, birşeyleri söylemekten çekindiğim için kaybetmiştim.

Para, kız, bunlar benim için en başından beri vardı, ama benim gözüm beni görmeyendeydi.

O ise bir başkasına delicesine aşıktı.

NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin