Fantastik ama ünide olan (11)

44 6 156
                                    

Not: umarım moral olur.  < 3

_________________________

Birkaç dakika içinde kendini Saltukun salonunun koltuğunda buldu Çolpan. Temurun evinden, hem de kucakta, ne ara buraya geldiklerini bilmiyordu. O an pek de bilmek istemiyordu açıkçası. İçinde bulundukları durum daha önemliydi. Onu getiren adam çok daha önemliydi.

Yanına oturan Saltukun kucağına sığındı ve dudaklarını öpmeye başladı.
Kendini daha da iyi tanımaya başlamıştı Çolpan. Mesela alt dudaktan çok sevgilisinin üst dudağını seviyordu. Orayı ısırmaya başladığında Saltuk geri çekildi.

Soru soran gözlerle adama bakarken pozisyonunu dikleştirip Çolpandan biraz daha uzaklaştı adam.
Kızın dudakları büzülmeye başlayınca saçlarını okşamaya başladı hemen. Böylece hem teması kesmemiş olacaktı hem de kızın onu dinlemesi için dikkatini sohbete çekecekti.

-Çolpanım.
-Hm?
-Ceylan gözlüm.
-Saltuk...
-Beni dinleyebilir misin?
-Ama-
-Lütfen?
-Dinlerim.

Gülümsedi adam. Olabildiğince sakin ve nazik kalmaya çalışıyordu. Saçlarını okşamaya devam etti sevdiği kadının.

-Ben iki sene önce zehir- yani dönüştüm. İsteğim dışı oldu.
-Aşkım konumuzla ne alakası var? Ben de seni daha iyi tanımak istiyorum ama bunu sonra konuşsak?
-Çolpan, lütfen dedim.
-Ö-özür dilerim.

Saltukun ciddi bakışından açıkçası korkmuştu Çolpan. Oysa ki ne renkleri değişmişti ne de dişlerini çıkarmıştı adam.

-Çocukluğumdan beri her zaman yaşımdan daha büyük biriymişim gibi davranılmam istenildi. Bu yüzden de hiç yaşıtlarım gibi olamadım. Ailem bildiğim Balamir ve diğerleri cıvıl cıvıl çocukluklarını yaşarken ben yetişkin olmak zorundaydım.
-Saltuk...
-Dönüşmek üzere ısırıldığımda daha 19 yaşındaydım, senin yaşlarında yani. Ama bak en az 24-25 gösteriyorum. Ama bundan memnunum, çünkü bu saatten sonra çok yavaş yaşlanacağım, belki de hiç yaşlanmam. Bilmiyorum bile. Anlayacağın ben kendimi ne 19 ne de 21 hissetmiyorum. Bu yüzden de daha yaşını doldurmadığın için sana dokunmak bana yasak bir şeymiş geliyor, hatta rahatsız ediyor. Yani sıkıntı sende değil, hiç olmadı. Başından beri bendeydi, sadece farkına ve kullanmam gereken ifadelere geç vardım. Yani seni suçlamıyordum Çolpan. Hata bende, biliyorum. Başından beri öğrendiklerimi sana söylemeliydim. Ya da en azından belli etmemeliydim. Kendimi açıklamalıydım. O yüzden lütfen, lütfen bunun için birbirimize biraz daha vakit tanıyalım, doğum gününe bir şey kalmadı zaten. Sonrasında zaten seni saçlarından gölgene kadar öpeceğim, söz. Ha birtanem?

Konuşurken gözlerinin dolduğunu fark etmemişti Saltuk. Sevgilisi, parmaklarını yanaklarında gezdirerek gözyaşlarını silmeye başladığında anladı. Burnunu çekip sevgilisinin gözlerinin içine baktı. Çolpan da konuşmak istiyordu ama önce adamın sakin olmasını bekliyor olmalıydı. Öyle olunca da söz aldı kız.

-Sana kendini anlatacak kadar zaman ayırmadığım ve düşüncelerini bana en başından anlatacak kadar güven veremediğim için özür dilerim.
-Güvenmemekle alakası yo-
-Şş... konuşma sırası bende. Bilgisizliğime ve deneyimsizliğime ver ve beni affet, olur mu? Sen konuşurken bu yaptıklarımın inada bindiği için bu kadar sıkıntı yarattığını anladım, bu yüzden de özür dilerim aşkım. Seni seviyorum.
-Ben de seni çok seviyorum Çolpanım. Anlayışın için teşekkür ederim.

Adamın yüzü tekrar gülmeye başlayınca içindeki burukluk hafifledi kızın. Elini kaldırıp Saltukun gözlerini kapattı. Hafifçe yaklaşıp dudaklarına -doğum gününe kadar- son defa bir buse kondurdu.
İkisi de hafifçe güldü ve birbirlerinin gözlerinin içine baktı dakikalarca.

Salpan - one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin