Salpan - one shots

Fantastik ama ünide olan (4)

Not: bu fic uyarlama değildir ama bir animeyle bir sahnecik benzerlikler var (vanitas).
Buyrun efendim.

______________________________

-Sınıfın en cool, en gözde öğrencileri olcaz derken bundan bahsetmiyordum. Bu ne yaa kaç hafta oldu hâlâ ben amfiye girince tribe giren kızlar var. O günden beri çocukla konuşmadık bile.
-Saltukun popi olduğunu biliyorsun.
-Off Tutkun yardım et. Sevgili olmadığımız belli değil mi?
-Yani şimdi... bilemedim ben.
-Kanka, herkesin ortasında kadın çantasıyla buraya girdi ve sana içeçek verdi. Dersten sonra da Tutkunun işi var diye seni arabasına aldı, hem de kapını açtı.
-Eee?
-Biz bile sevgili sandık.
-Off dana Temur bile bunu diyorsa bittim ben. Ya ben promo birincisi olacaktım, zekamla anılacaktım. O kendini bilmiş yarasa ile değil.
-Ayı bitti yarasa mı diyorsunuz şimdi?
-Sus dana.
-Birkaç güne unuturlar merak etme. Hem sınavlara üç ay var daha, istediğin gibi zekanla anılabilmek için bunları takmayıp şimdiden derse odaklanman lazım.
-Haklısın Tilbe. Kendime gelmem lazım, ben bu değilim.
-Hah şöyle. Şimdi geldik asıl konumuza. Hepimizin katıldığımız tüm aktivitelere kabul edilmemizi kutluyor muyuz?
-Biz ders diyoruz sen ne diyorsun Çaloş.
-Ay her gece çalıştığını bilmiyoruz sanki Çolpan. Bir gece de alemlere akalım, ne dersin?
-Balamir abi bir parti düzenliyor. Beni de davet etti, arkadaşlarını getirmeyi ihmal etme de dedi.
-Dört kişi getirmen ayıp olmaz mı peki?
-Bence sizin özellikle gelmenizi istiyor Çaloş. Yani bana öyle geldi.
-Tamam, Saltukla aynı semtte oturuyorsunuz ama Balamire nerden bu kadar yakınsın?
-Saltukla aynı semtte oturduğumuzu nerden biliyorsun?
-O söyledi.
-Bak gördün mü? Çok şüpheci hareketleriniz var.
-Soruma cevap vermedin.
-Abimle çok yakınlar.
-Abin de mi müzik bölümünden?
-Yok, sahne sanatları okuyor o. Fazla yakışıklı ya, oyuncu olacakmış. Sevgilisine acıyorum bazen.
-Ha Saltukun diğer bölümü.
-Her şeyi ona bağlaman?
-Off sus. Nerde ve ne zaman bu parti?
-Cumartesi Balamir Batının evinde.
-E nasıl döneceğiz yurda? Ben babamın evine bir pazar günü sabah 4te giremem. "Hafta sonu dün başladı, nerdeydin" diye sorarsa sıçtım.
-Yurtta kaldım deyip bana geçersiniz.
-Olur mu gerçekten Tilbe?
-Tabiki de. Hem bizimkiler memlekette olcaklar, akşama kadar yatarız.
-Süper! O zaman tamamız.

Hep beraber çaklaştıktan sonra yemek yemeye devam etti beşli. Dersler bir yana, arada kafa da dağıtmak gerekiyordu, değil mi? Bu düşünceyle kendini avuttu Çolpan ve tartışan arkadaşlarına güldü.
Böyle olduklarında ya azarlardı ya da film izler gibi izlerdi onları. Tartışmasız kanka grubu mu olur? İmkansız. Devam edin aslanlarım diyerek gaz verdi hepsine.

İki gün sonra cumartesi gelip çatmıştı bile. Çolpan fazla geç kalkmayıp ders çalışmıştı birkaç saat. Eğlence için önceliklerini çöpe atamazdı ya. Tutkun uyanınca da beraber hazırlanmaya başladılar.
"Ev partisi, asıl niyetimiz kendi aramızda eğlenmek" diyerek giyinip süslendi ikili. Fazla abartmaya gerek yoktu.
Akşam olmadan yurttan çıkmaları lazımdı, malum belirli bi saatten sonra dışarı çıkma yasağı devreye giriyordu.

Otoparka indiklerinde abisiyle birlikte onları almaya gelen Temuru gördüler.

-Çok güzel olmuşsunuz.
-Teşekkür ederiz Temur bey.
-Hadi geçin arabaya, biraz erken varacağız gibi ama Balamir abi çok sevilir, içerisi hemen dolar.
-Ay kendimizi fazla mı zorluyoruz? Nasıl olsa bizi, senin aracılığınla davet etti.
-Olur mu öyle şey Tutkunum. Endişelenme sen.
-Tutkunum mu? Siz işi ilerletmişsiniz.
-Yok canım. Sizinle nasılsam-
-Yeme beni dana Temur. Neyse hadi geçelim arabaya artık, abin beklemesin.
-Ha abim demişken, konuşursa fazla ciddiye almayın.
-Ay ne gömdün çocuğu, kafamda kötü adam olarak canlanıyor.
-Öyle sayılır.