SalPan ama fantastik

233 10 161
                                    

İlk atacağım hikaye hiç okumadığınız bir tane olsun istedim. Beğenmeniz dileğiyle. Afiyet olsun.
+4000 kelime 🔥🔥

______________________________

-TEYZEEEE!

Yeğeninin, candaşının, başbuğluğunu yaptığı alpların ve boy beglerinin önünde öylece yatıyordu Çolpan han.
Kanı, Alpagu hanın açtığı ölümcül yaradan yere akıyordu.

-Bunun bedelini ödeyeceksin Alpagu!

Oğlunun dediklerine karşılık kısaca hmladı adam. Orada bulunan beglere döndü.

-Buna izin vereceğimi düşünmedin değil mi, Batuga? Size yas tutma fırsatı bile vermiyorum. Begler! Eğer kellenizi ve ünvanınızı kaybetmek istemiyorsanız derhal ayrılın buradan! İhanetinizi bu seferlik görmezden geleceğim.

Olanlara bizzat şahit olan boy begleri, birbirlerine bakıp sessizce anlaştıktan sonra atlarına doğru yol aldılar. Batugaya dönemediler utançtan.

-Batuga... babam... bir şey yap yoksa ölür.

Ona yalvarır gözlerle bakan kuzenine döndü tegin. Bir yanda teyzesi, bir yanda ise amcası yatıyordu. Ama elinden hiçbir şey gelmiyordu.

-Özür dilerim Kırçiçek.

İki kuzen de çığlıklarını içlerinde tutmaya gayret gösterirken Alpagu bu sefer kolunu kaldırıp askerlerine döndü.

-GÖKBENLER! Hepsini alın ve arabaya yerleştirin. En ufak direneni acımadan kılıçtan geçirin. Kim olursa olsun.

Alplar tarafından zorla ayağa kaldırılan Batuga bağırarak seslendi babasına.

-Dağlıları bırak! Onların bir suçu yok!
-Kes! Senden emir alacak değilim.
-Baba! Akkızı bırak! Artık teyzem de yok... Senin derdin benimle! Dağlıları bırak.
-Askerler! Daha çabuk, aydı!

Babasının kararlılığını farkeden tegin bağırarak buyruk verdi kaçırılanlara.

-DİRENMEYİN! ULU YARGIDA HEPİMİZİ BIRAKMAK ZORUNDA KALACAK! SAKIN DİRENMEYİN!
-Peki ya hanımın kurganı? Teyzenin kurganı olmayacak mı?

Oğlu konuşamadan cevap verdi Tilbeye Gök hanı.
-Yakmadığıma alkış edin.

Elini kılıcına götürdü Tilbe. Ölmeyi yeğlerdi.

-DİRENMEYİN! SARAYDAN ÇIKIP KURGAN KAZACAĞIZ! SÖZ!

Batuga, Akkız, Kırçiçek, Tilbe, Tutkun, Sırma, Yaman ve nice Çolpanın ya da Balamirin yanında bulunan kişileri arabalara yerleştirdi gökbenler. Arkalarında ölüme terkedilmiş iki ak kemikli bırakıp koyuldular yola. Büyük ihtimalle hepsini ölüm bekliyordu.
Batuga başını kaldırıp Akkıza döndü. İkisi de çaresiz bakışlar attılar birbirlerine. Tegini avutmak için başını salladı genç savaşçı. "Yaramız sağalsın". Fısıldayarak söylediği o iki kelimeyle yaşlar süzülmeye devam etti arabada oturanların yüzünde.

~

Aradan saatler geçmişti.
Yıkıntılara maruz kalan meydanda, ölü bedenlerin ortasında, yaşamla ölüm arasında kalmış iki kişi yatıyordu.
Hava kararmıştı.
Ruhları onları terketmek üzereydi.

Uzaktaki ormandan bir gölge geçti o an. O kadar hızlıydı ki ağaçların arasında, rüzgar bile yetişememişti.
Kan kokusu tarafından tetiklenen gölge birden durdu.
İnsan kanıydı.
Birkaç saniyesini aldı kokunun tam olarak nereden geldiğini anlaması.
Aklının bir yanı gitmesini isterken diğer yanı o kana koşmak istiyordu.
Kendini ikna edip yoluna devam edecekken keskin kulakları acılı bir inleme duydu.

Salpan - one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin