[Buse]

316 28 6
                                        

Violet için zor bir hafta olmuştu. Üvey annesi ziyarete gitmediği için babasından büyük bir linç yemişti. Ama hala gitmemek konusunda kararlıydı. Gitmesi için bir nedeni yoktu. O kadın Violet'e gençliği boyunca küçümseyerek davranmıştı. Violet'in en ufak başarısızlığı üvey annesi için Violet'i  küçük düşürmek için  bir fırsattı. Violet üvey annesinin bu tavırları sayesinde zamanla çok hırslı biri haline gelmişti. Ama yıllar geçtikçe hırstan kalbinin taş bürüdüğünü fark etmişti.

Babası Violet'in numarasını heryerden engellemişti. Sanırım babası 'üvey annesini ziyaret etmek' adı altında ona son bir şans vermişti. Violet'in bu konuyu dert ettiği söylenemezdi. Uzun süredir ailesini hayatından sildiğini kabullenmişti.

Artık tek başına kendisine ait, tamamen kendisine ait, başkasının himayesi altında olmadan rahatça yaşayabilirdi. Tabii şimdilik kısa süreli, hiç evlenmemek gibi bir niyeti yoktu.

Elbet bir gün evlenirdi. Ama henüz evlenmek için bir adayı yok sayılırdı. Aday olarak gördüğü kişiden bile emin değildi. Valeria hamile olsa bile bir eşi yoktu. Violet, Valeria'nın Çocuğunun babası kim bilmiyordu. Ama o kişinin ne kadar şerefsiz olduğunu tahmin edebiliyordu.

Violet için sıkıcı bir gündü. Yalnız olmak bu kadar sıkıcı bir şey mi? Dahası Valeria daha işe gelmemişti.  Normalde ya Violet'le aynı anda yada ondan daha önce gelirdi.

Violet derin düşüncelerinde telefonun sesiyle sıyrıldı. Arayan kişi tahmin ettiği gibi Valeria'ydı. Violet telaşla telefona yapıştı. Son 1 haftadır Valeria pek neşeli değil gibiydi. Öncekine göre daha az konuşuyordu.
Violet heyecanla telefonu açtı.

"A-alo?" Violet kekelediği için çok utanmıştı.
Lisede bile böyle bir duruma düşmemişti.

"Merhaba Violet. Bugün işe gelemeyeceğim. Kendimi pek iyi hissetmiyorum."

"İyi olduğuna emin misin? Sesin iyi gelmiyor." Valeria iç çekti.

"İyiyim dinlenmem gerek sadece. Kapatmalıyım yarın görüşürüz." Valeria Violet cevap veremeden telefonu kapattı.

Violet hayal kırıklığına uğramıştı. Ama bir yandanda endişeleniyordu. Hamile ve hasta biri için endişelenmek doğal sonuçta.

Violet tüm özgüveniyle çalışan kayıtlarının ve bilgilerinin olduğu çekmecenin anahtarına uzandı.

Eskiden bu çekmeceyi kitlemezdi ama 2 yıl önce bir erkek çalışan bir bayan çalışanın numarasına çekmeceyi açıp bakmıştı. O günden beri çekmeceyi kilitlemeyi ihmal etmezdi.

Violet tüm dosyaların arasından Valeria'nın dosyasını buldu. Dosyayı açıp adresi kontrol etti. Buraya oldukça yakın bir dairede yaşıyormuş.

Violet sırıta sırıta paltosunu giydi ve salondan ayrıldı. Giderken bir lokantaya uğradı ve yiyecek bir şeyler aldı.
Kısa bir yürüyüşün sonunda Valeria'nın evinin önündeydi. Burası soradan bir apartmandı pek bir özelliği yoktu.

Violet Valeria'ya ile telefonda konuşurken 'yanına gelmemi ister misin?' Sorusunu bilerek sormamıştı. Valeria'nın bunu rededeceğine emindi çünkü.

Hızlı bir şekilde apartmanın ikinci katına çıktı. 4 numaralı dairenin karşısına geldi. Violet üstünü hafifçe düzeltti. Boğazını temizleyip kapıyı heyecanla çaldı.

Birkaç saniye sonra kapı açıldı. Karşısında Valeria vardı ama bu sefer üstünde siyah kapüşon, maske yada gözlük yoktu.

Islak saçlarından su damlaları bir genç kızın kaçamak bakışları gibi kayıyordu. Üstünde tam üstüne olan bir tişört vardı. Böyle sıradan bir tişörtün birine bu kadar yakışacağını hiç tahmin etmemişti. Ama Violet'i kendinden geçiren şey Valeria'nın şortu olmuştu.Violet sırıttığının bile farkında değildi.

"Violet? Burada ne işin var?" Violet hayal dünyasından sonunda çıkabilmişti.

"A- hastasın diye bir şeyler getirdim. Rahatsız etmedim değil mi?!" Valeria gülümsedi.

"Çokta hasta değildim zahmet etmişsin. İçeri gelsene ayakta kalma. Yalnız kalmamak iyi oldu kahve yapmıştım içeriz." Violet geldiği için çok mutluydu.

İçeri girerken Valeria Violet'in elindeki yiyecek poşetini hızlıca alıp mutfak tezgahına koydu. Valeria oturması için Violet'e koltuğu gösterdi. Violet oturup etrafı incelemeye başladı.
Son derece sade tek kişilik bir stüdyo daireydi.

Valeria elinde iki bardak kahve ile gelip Violet'e biraz mesafeli bir şekildede olsa yanında oturdu. Kahveyi Violet'e uzattı.
Valeria biraz utanmış gibiydi. Violet'in gözüyse Valeria'nın karnına kaydı. Karnı cidden belirginleşmişti. Ama çok sevimli duruyordu.

"Karnın çok sevimli. Dokunabilir miyim?" Valeria irkildi.

"Aaa... tabii dokun." Violet sırıta sırıta Valeria'ya yanaşıp elini karnına koydu. Gülümsemeden edemedi. Valeria her haliyle tatlıydı.

Violet lisede olsun günlük hayatında olsun omegaların sevdiği bir alfa olmuştu. Sonuçta popüler bir boksördü aynı zamanda güzeldi. Kim onu beğenmezdi ki?

Violet bu düşüncenin verdiği cesaretler Valeria'nın dudaklarına küçük bir buse bıraktı.


Evet ölmedim yav bayılmışım büyük özürlerimi sunarım normalde daha erken atardım ama hasta oldum iyileşemedim hadi bay bay
Yorum bırakın konuşalım 🐑

Violet Lover (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin