İyi okumalar...♡♡♡
<><><>
Ayakkabı tabanlarının her taş zemine çarptığında çıkan seslerle birlikte aralarında birkaç adımlık mesafe ile yanyana yürüyen iki Alfa oldukça sessizlerdi. Nedenini ikisi de biliyordu ve adım atmak gibi bir düşünceye de sahip değillerdi.
Akşam yemeğini yemekhane de kısa kısa cevaplarla saniyelik sohbetleri harici konuşmayarak yedikten sonra beraber bahçeye çıkmışlardı ve şimdide sessizliklerini korumaya devam ediyorlardı.
İkisi yan yana yürümeye devam ederken Felix bu sessizliğe daha fazla dayanamayarak Hyunjin'in yanından sert adımlarla ayrılıp çimenlik alandaki kalabalık grupların arasına ilerledi ve boş bir yere oturmuştu ki bunu fark eden Uzun saçlı da göz devirerek onu takip etmişti.
O da boş bir yere oturduğunda kısa süre içinde Felix'in tanımadığı kişilerle sohbete başlamasıyla sert bir soluk içine çekti. Neden bu çocuk böyleydi ki? Hemen nasıl her yere ayak uydurabiliyordu?Sarışın'ın sohbet ettiği kişilerin ona olan ilgisi ve Felix'in hoş kahkahaları kulaklarına dolduğunda histerikçe gülüp önüne düşen saçlarını geriye doğru taradı Alfa. Sanırım bugün sınanıyordu. Hemde çok fena...
Olduğu yerde kıskançlıktan sinir küpüne dönmeye yakındı Uzun saçlı Alfa. Avuçlarını yasladığı çimenleri, avuçlarının içine hapsedip yolduğundan bile habersizdi. Kendisinin burada olduğunu hissettiği halde bir kere bile bu yöne bakıyordu Sarışın. Böyle sevgililik mi oldu?
"Benden günah gitti Çilli."
Hyunjin, olduğu yerden ayağa kalkıp orta yerde büyü yapan kişileri umursamadan çemberin ortasına dalıp dümdüz şekilde Felix'e doğru ilerlemeye başladı. Herkes kendisine birşeyler diyordu ama umursamıyor, onun tek odak noktası hala kahkahalarla gülen bedendeydi.
En sonunda Felix'in bakışları kendisini bulduğunda pişkince sırıttı Alfa ve gülüşü solan Sarışının önüne geldiğinde önünde dizlerini kırarak oturdu. Tek eli sarı saçları bulup gülümseyerek birkaç saniye okşadı.
"İyi misin?"
Sarışın yavaşça yutkunup saçlarını okşayan bedenin kızıllaşmış irislerini baktı. Bence şuan hiç iyi durmuyordu ki bu yaydığı aurasından da anlaşılıyordu.
"Evet, gayet iyiyim."
Sarı saçları okşayan elini kaydırarak yanağına getirdiğinde baş parmağını çilleri üzerinde sakince dolaştırmaya başladı.
"Ne yapıyorsun?"
"Seninle ilgileniyorum Çilli'm."
Kendilerini izleyen çiftler halindeki irisleri umursamadan Sarışının çillerini bir süre okşamaya devam etti Uzun saçlı. Ardından da yüzüne yaklaşıp burnuna küçük bir öpücük kondurdu.
"Beni daha fazla delirtmeden odamıza gidelim mi? Hm?"
Sarışın otomatikman kafasını onaylar şekilde sallayıp Hyunjin'in yardımıyla yerinden kalktı ve az önce sohbet ettiği kişileri unutarak elini tutan Alfa'nın kendisini sürüklemesine izin verdi. Ah tanrım o gözlerle sakince kendisiyle konuşması tüylerini diken diken yapmıştı. Kendisi de böyle yapınca karşı taraf bu şekilde mi hissediyordu?
Bu düşüncelerle hiç konuşmadan odalarına geldiklerinde Hyunjin, Felix'in elini bırakarak ilk içeri giren o olmuştu. Ardından Sarışın Alfa da boşta kalan eline bir süre bakıp o da içeri girerek kapıyı arkasından kapattı.
Dudaklarını birbirine bastırarak pencerenin önünde dikilen bedene ilerlediğinde adımları küçük ve yavaştı.
"Bence biz sevgililik işini beceremiyoruz Felix."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wizard Academy/Hyunlix√
Фанфик[TAMAMLANDI] Bir evrende omegalar, Alfalar, betalar ve diğer nadir türler ikiye ayrılırdı. Büyücüler ve savaşçılar... Bu iki ayrı yetenek, türe doğuştan gelen bir olaydı. Ve bunlar belirli yaşa geldiğinde onlara özel akademiye yerleştirilir, eğitim...