İyi okumalar...♡♡♡
<><><>
Arenadan sonra Felix, lavaboya gideceğim bahanesiyle önden çıkmıştı. Jeongin, yanında ilerleyen Changbin ile ilgilenirken onunla muhabbet başlatmış, merakla birşeyler anlatıyordu. Hyunjin de onları yalnız bırakarak Felix'in hemen arkasından çıkmıştı.
Dakikalar öncesi Felix ile olan yakınlaşmasından sonra Sarışın bedenin gerilediğini hissetmişti. Rahatsız olduğunu biliyordu ama bu feromon kokusuna bile yansayacağını tahmin edememişti. Kokusu onun için eşsizdi. Güzel kokuyordu ve kendisi de kurdu da bunu reddedemezdi. O zaman da kokusunu salınca geri çekilmek istememişti işte. Ama yanlış yapmıştı sanırım.
Elleri ceplerinde geçitten geçtikten sonra köşe de duran bedenle ona doğru yürüdü ve kendisi de aralarında birkaç adım mesafe bırakarak duvara yaslandı.
"İyi misin?"
"Rahatsız olmadın mı?"
Neyi kastettiğini biraz düşününce anlamıştı Alfa.
"Olmadım."
Felix, aldığı cevapla eğdiği başını kaldırıp önünde ki Alfa'ya baktı. Bakışlarında hiçbir alay veya dalga geçme yoktu. Gerçekten rahatsız olmamıştı.
"Bu garip biliyorsun değil mi?"
"Hayır, bilmiyorum. Nesi garip ki bunun?"
"İkimizde Alfayız ve yoğun feromon kokusundan rahatsız oluruz Hyunjin."
Sarışının dediğiyle güldü. Hyunjin, bunu küçüklüğünden beri garip bulmamıştı ve bu açıklamayla mı artık garip bulacaktı?
"Ee ne olmuş yani? Ben senin feromonlarından rahatsız olmuyorum."
"Saçma. Gerçekten saçma. Yalnız kalmak istiyorum. Peşimden gelme."
Felix, duvarla olan temasını kesip gülümseyen çehreye son bir bakış atarak ana binanın çıkışına ilerledi ve hızlıca kendini bahçeye attı. Uzun yol boyunca yürürken kendisine seslenilmesiyle çimenlik alana döndü bakışları. Çimenlerin üstünde oturmuş çifti görmesiyle onların yanına gitti ve ikili gibi yere çöküp üstünün kirlenmesini umursamadan yere oturdu.
"Çok düşünüyorsun."
"Lütfen aklımdakileri okuma Jisung. Çünkü karmakarışık. Seninde kafan karışır."
"Okuyamıyorum ki artık Lixie. Zihnini kilitlemişsin."
"Ne?"
Jisung, şaşıran bedenle gülümsedi ve uzanarak elini tutmak istemişti ki beline sarılı kollarla geri çekilmesiyle bu başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
"Bunu da kıskanma Minho ya!"
"Gayette kıskanırım."
Minho, Jisung'un yanağına sert bir öpücük kondurup geri çekildi ve onları izleyen bedene baktı.
"Bir haftadır ders görüyorsunuz. Bir çok büyü öğrendiğinizi sanıyorum. O yüzden zihninin senden habersiz kilitlenmesi normal."
Minho'nun yaptığı açıklamayla Sarışın Alfa kaşlarını şaşkınca havalandırıp kafasını anladığını belli eder şekilde onaylar şekilde salladı. Bu hali ikiliyi güldürmüştü.
"Bu arada Changbin seni artık şakalarıyla rahatsız etmez. Onu çok güzel uyardık. Ama o gevşek Alfa için birşey diyemem. Nasıl olsa Changbin ile baş edebiliyor."
"O Hyunjin'i hiç sevmedim ben."
Minho araya girerek konuşmasıyla Felix ona döndü ve gülümsedi. Hyunjin'in yetenekli olduğu konular arasında onu tanımayan birinin bile nefretini kazanmasıydı zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wizard Academy/Hyunlix√
Fanfic[TAMAMLANDI] Bir evrende omegalar, Alfalar, betalar ve diğer nadir türler ikiye ayrılırdı. Büyücüler ve savaşçılar... Bu iki ayrı yetenek, türe doğuştan gelen bir olaydı. Ve bunlar belirli yaşa geldiğinde onlara özel akademiye yerleştirilir, eğitim...