İyi okumalar...♡♡♡
<><><>
Hyunjin, önünde oturan bedenin beline kollarını sararak sırtının kendi göğsüne yaslanmasını sağladı ve çenesini de omzuna koyduktan sonra derin bir nefes aldı.
"Ben sizin bu halinize asla alışamayacağım."
Jisung, heyecanla konuşmasını keserek birbirine yapışık iki Alfa'ya dönerek mırıldandı. Arenadan çıktıktan sonra grup alarak bahçeye çıkmışlardı ki o zamandan beri Jisung'un kendisini övmelerini dinlemişlerdi. Ama kendisini övme de haklıydı, mücadele çok kısa sürmüş ve de büyüleri kolayca yapabilmişti.
"Umrumda mı bu?"
Hyunjin, Sarışının belindeki kollarını sıklaştırırken pişkince sırıtarak Omega'ya ithafen konuştu. Bununla Sarışından karnına küçük çaplı bir dirsek yemişti ama yine de pozisyonunu hiç bozmamıştı.
"Bak Minho, ben bununla nasıl arkadaş olayım ki şimdi?"
Omega yanında oturan bedene dönüp dudak büzerek konuştu ki bu haline Kızıl saçlı Alfa gülümseyerek Omega'sının saçlarına tek elini daldırıp usulca karıştırdı. Jisung, Alfasının bu hareketiyle büzdüğü dudakları yavaşça gerilirken göz kapakları yavaşça kapanmıştı.
İkilinin bu tatlı halini izleyen Felix ise gülümseyip kendini saran kolların arasından çıkmak için hamle yaptı. Uzun saçlı Alfa ise Çillisinin kalkmak istediğini anlayınca kollarını geri çekip kalkmasına izin verdi.
"Bana sırrını söyleyecektin Alfa. Hadi odamıza gidelim."
Felix, yerde hala oturmakta olan bedene tutması için elini uzattı ve kocaman gülümsedi. Merak ediyordu o arenada söylediği şeyi. Bir an önce ne dolduğunu da öğrenmek istiyordu.
"Meraklı Çilli."
Hyunjin, sırıtarak kendisine uzatılan eli tutup kendisini ayağa çekti ve Sarışının, mayışmış ikiliye birkaç şey söylemesinden sonra çimenlik alandan uzaklaşıp konaklama binasına ilerlemeye başladı.
El ele konaklama binasına girdiklerinde birkaç göz kendilerini bulup bir süre sonra bakışlarını kaçırıyorlardı ki bu iki Alfa'nın umurlarında bile değildi. En sonunda odalarının önüne geldiklerinde kapıyı açıp beraber içeri girdiler.
Sarışın, Hyunjin'i çekiştirerek yatağına ilerledi ve yüz yüze olacak şekilde yumuşak yüzeye oturmuşlardı. Hyunjin, kendisine olan meraklı bakışlara karşı kıkırdadı ve elleri arasında ki elleri tutup yanaklarına yaslayıp gülümsedi.
"Meraklı bir Alfa çok tatlı oluyormuş."
"Asıl senin bu hareketlerin çok tatlı Hyunnie."
Felix, ellerini yanaklarına yaslıyan bedene yaklaşıp gerilmiş dudaklara tüy kadar hafif bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Peki sırrını bana söyleyecek misin Hyunnie?"
Sarışın Alfa, başını omzuna doğru eğerek tatlı şekilde konuşarak beklentiyle karşısında ki Alfa'nın parlayan harelerine baktı. Hyunjin ise ona cevap vermek yerine bir süre Sarışının irislerini baktıktan sonra yüzüne yasladığı elleri bırakarak yataktan ayağa kalktı ve gardırobuna ilerleyip birkaç saniye sonra eline aldığı kahverengi deri defterlerle meraklı Alfa'ya döndü. Felix, Hyunjin'in elinde ki deftere gözlerini kısarak baktıktan sonra kendiside yataktan kalkıp Uzun Saçlıya doğru ilerledi. Elindekinin ne olduğunu merak ediyordu? Sırrı bu muydu?
"Bu defter ne Hyunjin?"
Felix, kaşlarını çatarak bir deftere bir de Alfa'nın yüzünde gözlerini gezdirdi. Hyunjin, dudaklarını birbirine bastırarak sıkıca tuttuğu defterle tekrardan yatağa ilerleyip bağdaş kurarak yatağa oturdu ve ayakta kalan Sarışın bedene gelmesi için kafasıyla işaret yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wizard Academy/Hyunlix√
Fanfic[TAMAMLANDI] Bir evrende omegalar, Alfalar, betalar ve diğer nadir türler ikiye ayrılırdı. Büyücüler ve savaşçılar... Bu iki ayrı yetenek, türe doğuştan gelen bir olaydı. Ve bunlar belirli yaşa geldiğinde onlara özel akademiye yerleştirilir, eğitim...