İyi okumalar...♡♡♡
<><><>
Gece nedensizce hiç uyuyamayan Uzun saçlı beden dünkü yorgunluğunu atamadığı için sinirliydi. Sabah kimseyle muhatap olmadan dışarı çıkmış, kahvaltısını ettikten sonra herkesin zaman geçirdiği bahçeye çıkmıştı.
Şimdi de ilerde, dünkü şaka yapan Alfaların Felix'in etrafında dolaşıp onu rahatsız etmeye çalışıyorlardı ve bu durum normal de hoşuna gideceği halde şimdi aksine kendisini öfkendirmişti. Yumruk yaptığı ellerini sinirle kot pantolonun cebine sokup daha fazla dayanamayarak o yöne ilerlemeye başladı.
Aralarında birkaç metre mesafe kala Felix'in yanına gelen tanıdık bedenle olduğu yerde duraksadı. Tanıdık omega ve yanında ki kızıl saçlı Alfa, Felix'i rahatsız eden Alfalara birkaç şey söyledikten sonra bir Alfa hariç diğerleri bulundukları yerden uzaklaşmışlardı.
Hyunjin olduğu yerde Sarışın Alfa ile gözgöze geldiğinde geri dönmek gibi olan düşüncelerini bir kenara atıp birkaç metrelik mesafeyi de kapatmak için yürümeye başladı.
"Changbin, yeni gelenlerle uğraşmayı ne zaman bırakacaksın? Bunaltmaktan başka birşey yapmıyorsun!"
"Bu benim vazgeçemediğim alışkanlığım, biliyorsun Jisung."
Jisung sinirle, Changbin'e çemkirirken Kızıl saçlı Alfa sadece gülümsüyordu. Felix, olanlardan hiçbir şey anlamasa da bütün dikkati şuan da sabahtan beri görmediği, kendisine doğru gelen bedendeydi.
Sabah uyandığında onu görememiş, sadece yoğun öfke içeren feromonlarını odada bırakmıştı. Neye bu kadar sinirlendiğini anlamamıştı. Anlamamakta da haklıydı sanırım. Bunun sebebini Uzun saçlı Alfa bile bilmiyordu ki.
"Selam, beni çağırmadan kendi aranızda buluşmamı yapıyordunuz. Kırıldım."
Hyunjin, dudak büzerek sesinde bariz bir alay tonuyla konuşup Felix'in dibine kadar girdi ve tek kolunu son zamanlarda sıklıkla yaptığı gibi Sarışının omzuna atmıştı.
"Ne gevşek bir tip."
Jisung, yanında duran Alfasına sokulup Hyunjin'in duymasını umursamadan kendi kendine mırıldanmıştı. Alfa, Omega'nın dediğiyle histerikçe güldü.
"Duygularımız karşılıklı Omega."
Tek kaşını kaldırıp alayla konuşması Kızıl saçlı Alfanın sinirini bozmuştu. Şimdiden sevmemişti adını bile bilmediği bu Alfa'yı.
"Ooo Hyunjin'di değil mi? Tam benim kafama göresin. Takılmaya ne-"
Hyunjin, bu sefer Changbin'in konuşmasıyla ona dönüp sözünü tamamlamasına izin vermeden araya girdi.
"Yok sağol. Çocukça şakalarla sırf insanları korkutarak eğlenmek bana göre değil. Kusura bakma."
"Sen!"
"Hadi yürü Çilli. Ders başlayacak."
Felix'in kendine çekip yürümeye başlamasıyla ona ayak uyduran Sarışın birkaç saniye arkasına dönüp kendisini izleyen bedenlere karşı ağzını oynatarak kısaca özür diledi. Bu yanında ki salak şimdiden herkes ile arasını kötü tutmaya başlamıştı bile.
"Ne yapıyorsun sen tanrı aşkına!?"
Felix, ana binaya girmeden önce Hyunjin'in kolundan kurtulup adımlarını durdurdu.
"Ne yapıyormuşum?"
"Bahçede ki tavrın neydi? İnsanları iğnelemek çok hoşuna gidiyordu değil mi? Unutmuşum. Bir daha böyle davranma. En azından benim yanımda böyle davranma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wizard Academy/Hyunlix√
Fanfic[TAMAMLANDI] Bir evrende omegalar, Alfalar, betalar ve diğer nadir türler ikiye ayrılırdı. Büyücüler ve savaşçılar... Bu iki ayrı yetenek, türe doğuştan gelen bir olaydı. Ve bunlar belirli yaşa geldiğinde onlara özel akademiye yerleştirilir, eğitim...