Harry, Dobby geldiğinde kocaman gülümsedi. Kısa bir an endişe ile dudaklarını ısırdı ve saçlarını birbirine kattı. Şu anda birini kaçırmak üzereydi. Hem de Grimmauld Meydanı'na.
Oh Merlin, bu çocuğun aklı nerede? Bir Malfoy'u Yoldaşlık karargahına kaçırıyordu. Oh Merlin, sen bu çocukları ışığınla aydınlat.
Dobby efendisinin gözlerinin içine bakarak her türlü tehlikeye hazır olduğunu resmen bildiriyordu. Harry camın önünde dikilmiş bir yandan dışarıyı gözlüyor bir yandan da sıkıca Draco'nun elini tutuyordu.
Uzun patikada Malfoy ailesi ve safkanlar yas kıyafetleri içinde belirdiğinde gülümsedi, onlar Draco'dan vazgeçmiş olabilirdi ama Harry ondan vazgeçmemişti. Bilirsiniz siz vazgeçmediyseniz, vazgeçenler kaybedenlere dönüşür. Onlar Draco'yu kaybedenlerdi, Harry ise Draco'yu rüyalarında ona masallar okuyarak uykusunda olanları anlatarak kazanmıştı. Harry Draco'yu rüyalarında güldüren melekti.
*
Draco derin bir nefes alıp kahverengi deri koltuğa çöktü buradan nasıl çıkacağını bilmiyordu ve beyni bu yoğun enerjiyi kaldırmıyordu. Sürekli düşünüp kaçacak bir yer arıyordu ama bu karanlık yerde sıkışıp kalmıştı. Eğer bir kuyuda olsa tırmanırdı, eğer gökyüzüne hapsedilse kendini yeryüzüne bırakırdı, eğer denize batmakta olsa ağırlıklarından kurtulmak için çabalardı ama Draco karanlığa ve rüyalara hapsolmuştu, uykunun ve uyanmanın çizgisi birbirine girmişti.
Gözlerini kapatarak düşünmeye devam etmeyi denerken tekrar bir rüyaya süzülmeye başladı, neredeyde sinirden çığlık atacaktı.
*
Harry revirin kapısı açıldığında endişe ve stres yüzünden bayılmak üzereydi içeri girenlerin en önünde Dumbledore vardı, onun hemen arkasında McGonagall ve Snape yer alıyordu peşi sıra gelen safkanlar - Draco'nun ailesi de dahil olmak üzere - buz gibi bir suratla yürüyorlardı her zamanki gibi. Ancak Snape bugün biraz daha çökmüş gibiydi, bildiği kadarıyla Draco onun favori öğrencisiydi daha fazlası değil.
Yatağın önündeki perde açıldığında onu gören Dumbledore'un yüzünün şekli ve McGonagall'ın acıma ile dolu gözleri belki onu bir çocuk gibi ağlatabilir ve planından vazgeçebilirdi ama Snape onu Draco'nun yanında görünce tekrar nefes almış gibiydi, ona da mı biraz umut verebilmişti yani?
Harry dikkatle karşısında dizilen koca koca insanlara baktı her biri ona saf nefretle bakıyordu bazıları asasını kavramıştı bile. Dumbledore konuşmaya başladığında kısa bir an ona baktı ve dikkatini tekrar Draco'ya verdi, elini çok sıkı tuttuğu için mi bilmiyordu ama Draco da sanki onun elini sıkı sıkı tutuyordu.
"Sevgili evladım, anlıyorum arkadaşını sonsuzluğa uğurlanırken yalnız bırakmak istemiyorsun ama bunu yapamazsın. Burada bir yas gerçekleşecek ve senin burada olman uygun değil."
Harry hafifçe kıkırdadı.
"Profesör sanırım yanlış anladınız, ben burada Draco'yu son yolculuğuna uğurlamak için bulunmuyorum sadece bildirmek istedim, Draco artık Malfoyların soyağacına dahil olmayacak gibi görünüyor. Bunun için safkan ailelerden özür dileyemeyeceğim ama anlarsınız ya Draco'nun sizin gibi aptal soytarılara ihtiyacı yok. Görüşmek üzere demek isterdim ama sanırım görüşmemize gerek yok. Mutlu günler diliyorum!"
Asalar büyü atmaya hazırlanırken Dobby çoktan onları Grimmauld Meydanı'na ulaştırmaya başlamıştı bile. Harry'nin son gördüğü şey Snape'in mutlulukla dolu gözleri ve sessizce fısıldayan dudaklarıydı.
"Kaç!"
*
Grimmauld Meydanı'na geleli birkaç dakika olmuştu ama Gelecek Postası çoktan çalkalanıyordu. Manşet ise göz yaşartıcıydı. Haberin devamı ise içler acısıydı.
KURTARICIMIZ, HAYATTA KALAN ÇOCUK HARRY POTTER BİR MALFOY'U KAÇIRDI.
Sevgili Bay Potter bugün saat 17.25'te Malfoy ailesinin bir mensubu olan Draco Malfoy'u hasta yatağında ve güçsüzken gafil avlayarak denebilecek şekilde kaçırdı ve ailesine onu bir daha göremeyeceklerini söyledi.
(...)
Harry haberi okurken ciddi anlamda eğlenmişti. Gülümseyerek Draco'nun yanına uzandı birileri onları elbet farkedecekti ama şimdilik aranacaktı ve kimsenin aklına Harry'nin bir Malfoy'u Yoldaşlık karargahına sokacağı gelmezdi.
*
Draco artık ona sıkıcı gelen rüyalardan birindeydi. Yine Harry ile beraberdi, kahvaltı ediyorlardı ve Harry ona büyük bir heyecan ile seherbazlık yaparken başına gelen saçma bir olaydan bahsediyordu.
Draco bu rüyaların kendisine mükemmel bir hayattaymış gibi hissettirdiğinin farkındaydı ama bunların hepsi birer sanrıydı, rüya.
Gerçek Harry ve önündeki uzun gelecek onu uyandığı anda bekliyordu bu rüyalar ise onu bu boşluğa hapsetmek için basit kandırmacalardan fazlası değildi. Hem gerçeğine uyandığı anda ulaşabilecekken neden şimdi rüyalarla yetinsin ki?
*
DRACOM GELİYOR
evet bir sonraki bölümde artık neler olacağını Merlin bilir. Benim bilecek halim yok ya
Ama nasıl kaçırdı Harry Draco'yu adamı böyle yaparlar işte aslanım
Ala'smarladık.
İyisiniz umarım.
Ne zaman okuyorsunuz bilmiyorum bu yüzden;günaydınlar, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler dilerim.
-Lolia
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deliotu 'drarry
FanfictionGittikçe güzel elmasları ferini kaybediyor, teninin güzelliği soluyor, gülüşünün sesi kısılıyordu. O kayboluyordu. ♥️ Ailesi tarafından asla yeterli görülememiş, içindeki kuş şarkı söylemeyi hatırlasa da cesaretini kaybetmiş, sevdiklerine olan kırgı...