Draco, Harry'nin saçını öpmesi ile yerinde biraz kıpırdandı. Hala yorgun hissediyordu ama vücudu enerji toplamış gibiydi. İyi gibiydi.
"Günaydın, Harry." Harry, Draco'yu omuzlarından kavrayıp göğsüne doğru bastırırken kıkırdayarak "Günaydın, Draco." dedi. Halinden memnun olduğu aşikardı.
Puf sesi ile Pinky belirdiğinde önlerinde koca üç sandık, büyük yeşil bir ejderha ve beyaz bir aslan peluşu vardı. Draco heyecanla Harry'nin yanağını öpüp hemen peluşları göstermeye başladı.
"Bak bu ejderhanın adı, Crabby! Bunu bana Sev Amca aldı ve bu koca aslan da Winter! Bunu da Reggy aldı. Nasıllar? Sence de çok sevimli değiller mi? Ayrıca bir sürü gizli sırları var, hepsini sana öğreteceğim! Çok havalılardır. Bunlar çocukkenki tek oyuncaklarımdı! Şu yeşim sandığı açalım hemen! Nereye yerleştirmek daha uygun olur?"
Harry, kısa bir an için onun parlak gözlerine baktı. Çevresindeki her şeyi unutarak ona tanıttığı oyuncaklara bakarak gülümsedi. Harry'nin de yalnızca oyuncak askeri vardı. İkisi de varlık içinde yokluk çekmiş, sürekli oyuncaklarla oynayabilecekleri bir hayata sahip olamamışlardı. Yine de Draco, en az kendisi kadar güçlüydü.
"Onu bizim odamıza koyalım Dray, böylece daha rahat olursun. Diğerlerinde ne var, belki odayı genişletmemiz gerekebilir."
Draco hevesle başını salladı, bu yeşim sandık açıldığında kendi çapında gayet başarılı bir iksir atölyesine dönüşürdü ve kırmızı sandık da mini bir seraydı, gerekli çoğu ota ihtiyaç duymazdı, kara sandığın içinde defterleri ve kitapları bulunuyor olmalıydı, Pinkyden sadece bir sandık istemişti ama zeki ev cini onu memnun edecek her şeyi önüne getirmeyi bilmişti.
"Tamam o zaman, bunları odamıza getirelim, hepsi için küçük bir alan yeterli olacaktır ama istersen odayı genişletelim çünkü son misafirim daha gelmedi. Onu seveceğine eminim!"
Harry gülümseyerek kafasını salladı ve kırmızı sandığa hafifletme büyüsü yaparak yerden kaldırdı, odalarına ilerlemeye başladı, bu sırada Draco peluşları kolunun altına almış onun arkasından ilerliyordu.
*
Draco odaya genişletme büyüsü yaptıktan sonra keyifle yerleşmeye başladı, sandığa da şekil değiştirme büyüsü uygulamış kilitli ve cam bir dolaba dönüştürmüştü, şifreyi Harry'ye de verdikten sonra güzelce minik serayı güven altına almıştı. Memnun bir şekilde, kendine besleyici bir iksir yapmaya çalışırken odanın dışında bir gürültü koptu. Oh! Minik bebeği gelmiş olmalıydı.
Pinky, yanındaki Zümrüt ile herkese selam verirken, Ron çığlık atarak koltuğun tepesine tırmanmıştı.
DRACO'NUN MİSAFİR DEDİĞİ BU MUYDU BE!
KOCA BİR HYDRA, EVİN ORTASINDA KOCA BİR HYDRA VARDI!
(Biraz iri bir köpek olarak düşünün, bazı mitolojik araştırmacılara göre Hydra oldukça evcil bir canlı olabilirmiş ama insanların ve tanrıların gazabına uğramış bu yüzden özellikle hydra olmasına karar verdim, böylece Draco'nun sevgi yoksunu büyümesine rağmen sevgiyle bir canlıyı minik bir sevgi topuna çevirdiğini görebiliriz.)
Draco koştur koştur içeri girerken, Harry şaşkın bir biçimde Zümrüt'e bakıyordu.
Draco Zümrüt'ü kucağına alırken kıkır kıkır gülerek dört başın her birine öpücük kondurdu."Minik bebeğim, görüşmeyeli aylar oldu."
Zümrüt garip sesler çıkararak efendisine kavuşmanın sevincini yaşarken, Ron sonunda çığlık atmayı kesti ve yavaşça koltuktan inerek minik adımlarla Draco'ya yaklaştı. "Farkında mısın bilmiyorum ama o minik bir bebek değil ve bizi öldürebilir!"
Zümrüt'ün kafaları aniden Ron'a dönerken Ron geri kaçarak korkuyla çığlık attı. Zümrüt ona bakmayı keserek Draco'nun yanağını yalamaya kafalarını ona sürtmeye devam etti.
"Merak etme Weasley oldukça uysal bir bebek o daha. Değil mi benim minik elmam? Hem çok uysal hem çok sevecendir. Şuna da bakın, dişleri nasıl uzamış!"
Draco onu sevmeye devam ederken Hermoine biraz korkarak yanına yaklaştı ve dokunup dokunamayacağını sordu.
"Cadıları sever, seni ısırmayacağına eminim, endişe etme ısırsa bile henüz zehir salgılayabilecek kadar büyümedi ve dişleri de çok acıtmıyor."Hermoine önce kafalarına yaklaşmaktan oldukça korkarak yavaşça kafaların birleştiği noktayı okşadı, sonra da kafalarının üstünü kaşıdı. Neredeyse memnun gözüken bir ifadeyle hareketlenen Zümrüt Hermione'nin kahkaha atmasına neden oldu.
Harry, yavaşça Zümrüt'e yaklaşarak onun kafalarından birini öptü, Zümrüt hızla ona dönerken baygın baygın bakmaya başlamıştı. Hydralar efendileri ile derin bir bağ kurarlardı ve Zümrüt karşısındaki büyücüye efendisinin aşık olduğunu biliyordu.
"Oldukça sevimli duruyor."
"Efendisine çekmiş, desek daha doğru olur."Harry ve Draco minik cümleler ile birbirlerine daha da ısınırken, Pinky tekrar ortaya çıktı bu sefer yanında Severus Snape ve Regulus Acturus Black vardı.
*
Moral bölümü, iki gün önce telefonum geldi ve 11. bölüm için üç farklı senaryo vardı ama ben biraz içimiz ısınsın istedim.
Sevgi ve esenlikle kalın.
Ala'smarladık.
İyisiniz umarım.
Ne zaman okuyorsunuz bilmiyorum bu yüzden;günaydınlar, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler dilerim.
-Lolia
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deliotu 'drarry
FanfictionGittikçe güzel elmasları ferini kaybediyor, teninin güzelliği soluyor, gülüşünün sesi kısılıyordu. O kayboluyordu. ♥️ Ailesi tarafından asla yeterli görülememiş, içindeki kuş şarkı söylemeyi hatırlasa da cesaretini kaybetmiş, sevdiklerine olan kırgı...