Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hyunho🥹🤍
keyifli okumalar.
✧
minho'dan.
Yattığım yatakta yan döndüm ve gözlerimi açıp odama giren ayın ışığına baktım. Bu ışık bile beni rahatsız ediyordu.Gücünü başka yerden alan bir ışık bile görmek istemiyorum.
En sevdiğim şarkılardan biri olan Gone With The Sin'ın en sevdiğim kısımı geldiğinde odada yükselen şarkıya eşlik ettim.
"I adore the despair in your eyes I worship your lips once red as wine I crave for your scent sending shivers down my spine I just love the way you're running out of life."
Ben de bayılıyordum, ben de tapıyordum, ben de sadece seviyordum.
Ben Hwang Hyunjin'e sadece aşıktım.
Ve aşkın içine sığdırabileceğim onlarca duygu vardı.
Ben en yakın arkadaşına aptal gibi aşık olan iğrenç herifin tekiydim. Hiçbir şey, hiçbir mazeret hissettiğim duyguları suçsuz kılamazdı. Yaptığım yanlıştı, bunu hep biliyordum.
Fakat hiçbir yanlış onun kadar güzel değildi. Gözümde hiçkimse onun kadar mükemmel değildi.
Ay ışığının sızdığı balkonuma döndüm. Balkon kapısı açıktı ve üşüyordum ama kapatamazdım. Hyunjin yanımda olsaydı kapatırdım, o üşümesin diye kapatırdım. Yatağın uç kısmına uzandığımdan odasının camı ile karşı karşıyaydım. Tül beyaz perde tüm odayı kapatıyordu ama ışığı açıktı.
Bu saatte ya Felix ile konuşuyordu ya da ders çalışıyordu.
Bir haftadır ondan uzak duruyordum. Bu durum ikimiz içinde o kadar garip değildi. Benim aşkımın boyumu aştığı zamanlarda ondan uzaklaşırdım. Uzaklaşmasaydım söylerdim, söylersem kaybederdim.
Genelde sık sık kavga eden iki çocuk olduğumuzdan bu hallerimizi etrafımızdakiler sorgulamazdı, o arkadaşlarımızla otururken yanlarından geçip gittiğimde anlarlardı. Hyunjin ve ben kavga etmiştik.
Hyunjin'e aşığım.
Yıllardır dudaklarımda kilitli kalan bu cümle bazen ruhuma öyle ağırlık yapıyordu ki oturduğum yerden kalkmakta zorlanıyordum.
Ama bu sıralar her zamankinden farklıydı. İki ay önce Hyunjin ilk kez sevgili yapmıştı. Basit flörtlerine benzemediğini ilk andan beri biliyordum. Chan Hyunjin'e gelip, biri var dediği andan beri farklı olduğunu biliyordum. Olmaması için çok dua etmiştim ama olmuştu işte. Şimdilerde ben sadece onları izliyordum. Hatta bazen sevgilisinin bakışları yüzünden onlara bakamıyordum bile.
Jinhyeong ile ilk tanıştığımızda okulun basket sahasındaydık. Ne için kavga ettiğimizi hatırlamıyordum ama bir şekilde atışmıştık. Sonra hırs yapıp takımıma girmişti. Ben sırf onun yüzünden takımdan çıkarken ise yerime kaptan olmuştu.
