Black Rise

6. Bölüm / Garaj

Yatakta küçük bir kızla bir erkek çocuğu ortalarında yatan kadına sarılmış şekilde öylece yatıyordular.

Ten renkleri sarımtıraktı, bedenleri şişmeye yüz tutmuştu ve yavaştan kokmaya başlamışlardı.

Yavaşça yatakta yatanların yanında olan komodine yaklaştım. İlk çekmeceyi açtım içinde makyaj malzemesi vardı.. Bu sefer bir altındakini açtım oda onun içinde ise bir sürü renk renk ip vardı. Tam sondakini açacaktım ki aşağıdan Zach'in sesi geliyordu. Beni çağırıyordu.

Son çekmeceyi açmadan merdivenlere doğru gittim ve tam karşımda onu gördüm. Üzerinde kan vardı

"  Zach ! Ne oldu sana !? "

Zach, sorduğum soruya karşılık bileğimi tutu ve beni aşağıya çekti. Ordanda dışarı çıkarken bana istediğim açıklamayı yaptı.

" Dışarıda bir garaj var ve içeride  bir adam var. Ve adamın yarası var. Çok kan kaybetmiş ama hâlâ hayatta ona yardım etmelisin. "

O bunu söylerken biz garaja varmıştık. Kapıdan içeri bakarken ayaklarımın hemen ucuna kadar gelmiş kan gölüne baktım ve sonra adama.

Sol akciğerlerinin  hemen altında hâlâ saplı olan bir bıçak vardı. Ayaklarından biri kırılmış ve deri dışına kemiği pantolonun altından belli oluyordu.

Bu adam ölüyordu ve eminim ki oda bunun farkındadır.

" Sana dediğim gibi beni kurtaramazsın ve arkadaşın bunun farkında evlat " dedi adam. Bunu Zach'e söylediği belliydi . Bende ona baktım o ise adama acıyan gözlerle bakıyordu.

Adama geri döndüğümde o zaten bana bakıyordu. Gözlerimiz birbirine bakınca  suratında bir gülümseme belirdi ama pekte iç ısıtan bir gülümseme değildi. Sonra öksürdü. Ağzından kan çıktı.

Sonra kulaklarıma adamın tekrerdan sesi geldi.

" Bu gerçekten sensin ha Aida !! "

İşte böyle bir cümle beklemiyordum. Şaşırmıştım.
Beni tanıyan  ama benim tanımadığım bir yabancı.

" Kimsin sen, beni nereden tanıyorsun !? " dedim en sakin ses tonunda ama içten içe içimi merak tüketiyordu.

"Demek sonunda o mesajımı anladı ve Adalet Birliği o lanet olasıca yeri bastı. Sonra sen ve bu oğlan birlikte kaçtınız. Duyduğuma göre herşeyi kaybetmişsin, doğru mu?
"

Adalet Birliği ile çalışıyor yani bir köstebek, bize ihanet eden ve bizi yakalatan. O bir hain ve o ki-

Biz ?

Biz. Hayır artık ortada bir biz yok sadece ben varım.

"Adın ne senin ? "

" Artık bunun bir önemi yok. Önemli olan Lanor ve onun gibilerin önünde herşey den haberden bir Adaleti Birliğinin olması ve tabi senin hayatta olman. Buda önemli " 

Karşımdaki adamın gözleri yavaşça kapamaya başlayınca ölmek üzere olduğunu anladım. Ama kimdi bu adam ve benim yaşamam neden önemli .

" Neden bahsediyorsun Aida ' nin bu konuyla ne alakası var " dedi Zach. Baştan beri susuyordu ama şimdi konuştu ve benim aklımdaki soruları ortaya çıkardı.

" Şu alet dolabının altında bir düğme var ona bas içindekileri al . O bilgiler önemli, onları sakla ve Adalet Birliğine ulaştır.  "

Adamın sesi her kelimesinde dahada kısalıyordu. Ve sonunda susutu.

Karşımda artık hareket etmeden yatan bu ölü adam bir köstebek değildi o bir kahramanıdı.

" Şimdi ne olucak, ne yapacağız Aida "

Zach'e baktım. Yüzü hâlâ beyazdı ama içerideki hali gibi değildi. Daha sakindi.

" Şimdi ne olucak bilmiyorum ama o dolaptaki eşyaları alıcam. Sen dur burda."

İçeriye ilk adımımı attım ve ayağım yere indiğinde şıp sesi geliyordu. Adamın dediği gibi duvarın sonundaki aleti dolabında gittim. Ellimi alta götürdüm. Biraz sağa sola gezdirice sol tarftaki ayağın hemen yanında bir düğme gördüm ve basınca bir ses geldi. Dolabın kapağını açtım ve hemen dolaba bağlı olmayan kasa gibi bir yer vardı içinde kocaman 3 dosya ve 1 tane flaş vardı.

" Zach evin içinde bir çanta varmı diye baksana. Büyük olsun. "

Arkamı dönmedim ama Zach'in gittiğini duydum. Klasörleri ve flaşı o kasadan çıkardım. Kasa ben onları çıkarınca kendiliğinden kapandı.
Tam o anda dolap hareket etti.

Arkası da açılıyordu demek.
Bende ittim ama burası kasa gibi değildi. İçinde yine bir dosya vardı ve tam aradığımız bir şey.

Telefon. Hem de o insanların kullandığı telefonlardan. Yani güvenli hat.

" Aida bunu buldum, olur mu ? "

Zach elinde bir çantayla gelmişti cidden büyük bir çantaydı.

" Buraya getir, bunları koyalım ve burdan gidelim. "

Klasör ve telefonu alarak dolabı düzelttim. Zach yanıma geldiğinde klasörleri çantaya koymaya başladım.

"Bir telefon! Çalışıyor değilmi ?! "

" Bilmiyorum ama öğreniriz. "

Birlikte dışarı çıktık. Son bir kez yerde ölü yatan adama baktım ve garajın kapısını kapattım.