8. Bölüm - Kayıp Çocuk

236 30 2
                                    

- Bir sorun mu var?


- A... Alex... Bulamıyorum.


- Neyi bulamıyorsun? Eğer aklından bahsediyorsan Rachel aramaya başlamak için biraz geç kaldığını söyleyebilirim.


- Ben Kyle' ı bulamıyorum.


- Kyle?


Şu anda ona şöyle adam akıllı bir tokat atmayı o kadar çok istiyordu ki... Rachel sanki ne düşündüğünü hissetmiş gibi korkuyla bir adım geriledi. Alex gök gürültüsü gibi bir sesle bağırdı.


- Rachel sen bana sorumluluğunda olan çocuklardan birini kaybettiğini mi söylemeye çalışıyorsun?



**********/////////////////************



Rachel bir yandan saçlarını zapt etmeye uğraşırken bir yandan da yutkunarak başını salladı. Kabul etmekten başka çaresi yoktu. Alex'in yanağında bir kas tehlikeli bir şekilde atmaya başlamıştı. " Yola çıkmadan önce grubunuzdaki çocukları saydın değil mi? " " Çocuklar saymak mı? " Mavi gözlerini iri iri açarak şaşkınlıkla genç adama bakakaldı. " Lanet olsun! Kimse bana çocukların sayılması gerektiğini söylemedi ki! " Alex tanrıdan medet umarcasına bir saniyeliğine gözlerini gökyüzüne kaldırdı ve tekrar ona baktı. " Hiç mi diğer öğretmenlerin neler yaptığına dikkat etmedin söyler misin? Nasıl toparlandıklarını ve çocukları bir araya getirdiklerini? " " Hayır ben... O kadar telaşlıydım ki diğer öğretmenlere bakmadım bile bir an önce toparlanmaya çalışıyordum. " " Yani... Çocuğu kampta mı unuttun? " Alex'in yüzündeki ifade ancak fırtınayla yarışacak derecede karanlıktı. O böyle söyleyince Rachel bile çok çok kötü bir şey yapmış gibi hissetmişti.



" Bilerek yapmadım... Korkmuştum ve ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyordum. Elimden geleni yaptım. Ama bana daha fazla yardımcı olmanız gerekiyordu. "


" Sakın suçu başkalarının üzerine atmaya kalkışma! Gazetecilerin karşısına geçip kendinle övünmeyi becerebiliyorsun ama on iki tane çocuğu bir arada tutmayı beceremiyorsun. Söylesene sen nasıl anne olmayı düşünüyorsun böyle? Çocuğunu unutmak için mi doğuracaksın? "



Alex çok ileri gittiğinin farkındaydı ama kendini tutamıyordu çok öfkeliydi. Rachel yanan gözlerini kırpıştırarak onun öfkeli yüzüne baktı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Kendini bir an çocuğun annesinin yerine koyunca bedeninden korku dolu bir titreme geçti. " Ben... Özür dilerim. Çocuk... Onu bir an önce bulmalıyız. " Alex sinirle şapkasını başına geçirirken gözlerini devirdi. " İyi ki söyledin farkında değildim. " Cebinden çıkardığı telefonla Rupert'ı arayıp atının yeniden eyerlenmesini istediğinde Rachel korkuyla gözlerini açarak koluna yapışmıştı. " Tek başına, üstelik sadece bir atla, bu fırtınada dağa çıkamazsın! " Alex bir an kolundaki küçük ele baktıktan sonra kolunu silkeleyerek elinden kurtardı. " Bana neyi yapıp yapamayacağımı söyleme! " Rachel yeninden koluna asılarak gözlerini korkuyla delinecekmişçesine kararmış göğe kaldırdı.

Number OneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin