Alex kulaklarına inanamıyordu. Kadın doğru dürüst sandviç bile hazırlayamamıştı! " Siz de buna rağmen hepsini yediniz mi? " Üçü de hevesle başlarını salladılar.
" Eğer yemeseydik çok üzülürdü. Biz onun gülmesini istiyoruz üzülmesini değil. O bizim etrafımızda sakatlıklarımızı görmeden sadece çocuk olduğumuz için dolaşan tek kişi. Üzerimize titremiyor hatta bazen bizi unutuyor bile. Tıpkı normal çocuklarmışız gibi..."
////****////
İlk ısırığını iki kere çiğnedikten sonra anlamıştı. Turşulu ve fındık ezmeli sandviçinin tadı tek kelimeyle berbattı. Alex'in çadırları kontrol eden ciddi yüzüne baktı. İsteseydi onu gazetecilerin önünde bir kere daha rezil edebilirdi ama yapmamıştı. Onu ustaca uyarmış ve hatasını kendisinin fark etmesini sağlamıştı. Buna içtenlikle minnettardı ama nedense sanki ona borçluymuş gibi hissediyordu.
////****////
" Bundan şu sıralarda etrafta bir sevgili olmadığını çıkarabilir miyim? " Genç kadının gözleri ay ışığında parladı. Cevap vermesine gerek yoktu. Genç adam eğilerek Lindsay' in dudaklarını kavrarken genç kadının dudaklarının aralandığını hissetti. Angel geri döndüğü için şu anda hiç olmadığı kadar mutluydu...
***********************************
Rachel kocaman bir çember şeklinde kamp ateşinin etrafında oturmuş çocukları seyrederken kendi kendine gülümsüyordu. Bütün bir yolu bir kere bile itiraz etmeden, azimli ve kararlı bir şekilde, büyük çabalarla yürüyerek gelmeyi başarmışlardı. Minik yüzlerde parlayan gurur ve mutluluğu izlemeye doyamıyordu. En güzeli de bu çiftlik sayesinde yalnız olmadıklarını, kendileri gibi çabalayan çocuklar olduğunun farkına varmışlardı. Rachel pek çoğunun sakatlıkları dolayısıyla fazla arkadaş edinemediklerini, toplumdan dışlandıklarını hatta ailelerinin bile onları anlamaktan aciz olduklarını tahmin edebiliyordu. Ama burası gibi yerler çocuklara yol gösteriyor, güçlenmelerini ve kendilerine olan güvenlerini tazelemelerini sağlıyordu. Buraya biraz olsun faydası olduğu için gerçekten çok mutluydu.
Ateşin karşı tarafında Angel ve Lindsay diz dize oturmuş oldukça samimi bir şekilde sohbet ediyorlardı. Rachel sırıtarak daha sonra Angel'a takılmak için bu sahneyi aklının bir kenarına yazdı. Ateşte kızaran şekerin nefis kokusu her tarafı sarmıştı. Açık gökyüzü milyonlarca yıldızla pırıl pırıldı. Gündüzün yakan sıcağı gece yerini hafif serin ılıman bir havaya bırakmıştı. Her şey mükemmeldi. Gözleri ateşin etrafındaki çemberi tararken kaşlarını çattı. Hayır, her şey mükemmel değildi. Bir şey... Biri eksikti.
Alex neredeydi?
Yerinde doğrularak kamp alanını inceledi ve onu gördü. Alanın bitişine yakın bir noktada durmuş etrafa bakınıyordu. Onun orada tek başına ne yaptığını merak etmişti. Ama yanına gitmeye çekiniyordu. Gerçi gazetecilerin önünde onu azarlamayarak hatasını anlamasına yardım ettiği için ona teşekkür etmeliydi ama nasıl yapacağını bilemiyordu. Gözleriyle yalnız figürü izledi. İtiraf etmek istemese de donmakta olan birinin uykuya karşı koyamaması gibi bu adama yakın olma isteğine de karşı koyamıyordu. Kızarmış şekerlerden iki çubuk kapıp eğlenen çocukları fotoğraflamaya çalışan gazeteciler onu fark etmeden karanlığa karıştı.
Alex elindeki tüfekle dikkatle karanlığı incelerken arkasından gelen bir çıtırtı duyunca hızla döndü ve tüfeğinin namlusu dünyaca ünlü yıldız Rachel Jones'un göğsünün ortasına dayandı. Genç kadın önce göğsüne dayanmış tüfeğe baktı sonra başını kaldırarak Alex'in gözlerine. " Benden hoşlanmadığını biliyordum ama öldürmek isteyecek kadar olduğunu hiç tahmin etmemiştim doğrusu. " Alex homurdanarak tüfeğini indirdi. " Gece karanlığında sessizce arkamdan yaklaşmamalısın. Kazayla seni vurabilirdim. " Rachel'ın ay ışığında parıldayan sarı saçları omuzlarına yayılmıştı. Ateşin karşısında oturmaktan kızarmış yanakları ve bütün yorgunluğuna rağmen gözlerinde yanan gizemli ışıklarla gerçekten çok çekici bir kadındı. Gözleri kadının elindeki çubuklara ilişinde bir kaşını kaldırdı. Rachel da neden orada olduğunu hatırlayarak çubuklardan birini hemen ona uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Number One
Romance"Biliyorsun son yıllarda Rachel tam bir idole dönüştü. Herkes onu filmine istiyor, herkes onu reklamlarında görmek istiyor, onu çekmek, onunla röportaj yapmak istiyor. Hollywood' un en çok kazanan aktristi. Peki, o ne istiyor? " " Saç boyası mı? "...