3. Bölüm - Angel

398 31 4
                                    

PS: İngilizce de Angel'ın anlamı " Melek " tir.

Genç adam belli ki çalışmasını bırakıp buraya gelmişti çünkü ter içindeydi. Gömleğinin önü tamamen açıktı. Ter damlacıkları göğsünden süzülüp biçimli kasların sardığı, merdivenleri çıkan bacaklarının her hareketinde kasılıp gevşeyen karnına, oradan da dar belini kavramış kot pantolonun kemerine akıyordu. Boynunda bir bağcık, ellerinde hala çalışma eldivenleri vardı. Adımlarında büyük bir özgüven ve erkeksilik vardı. Yanlarına yürüyerek masada kendisi için ayrılmış ama şu ana kadar boş duran yere vardığında ellerindeki iş eldivenlerini çıkarıp cebine tıktı ve mikrofonu eline aldı. Bütün gözler kocaman açılmış büyülenmişçesine ona bakıyordu. Rachel istemeden olsa takdir etti.

İşte giriş diye buna derim...


*********************************


Alex hafifçe gırtlağını temizleyerek kardeşine bir göz attı. Sonra mikrofonu daha sıkı kavrayarak kendini tanıttı.

" İyi günler dilerim. Ben Alex Robinson. Bu çiftliğin sahibi, Robinson İlk Adım Vakfı'nın kurucu ve işletmecisiyim. Kıyafetim için kusura bakmayın, midilliler gazetecilerin beni beklediğinden habersizlerdi de..."


Bir anda içine düştükleri rüya aleminden sıyrılarak kendilerine gelen gazeteciler önce gülüştüler, ardından öncekinin iki katı flaşla her tarafı aydınlattılar. Flaşlara onlar kadar alışkın olmayan Alex refleks olarak elini gözlerine siper etmişti. Sonra da şapkasını burnuna dek indirerek gözlerine gölge yaptı. Gazeteciler heveslerini alırken sakince beklemişti ama bir türlü durmak bilmeyen flaşlara kardeşi ve ünlü bozuntusu kadar sabredemedi. Kahrolası basın bunun ne kadar tehlikeli olabileceğinin farkında bile değildi. Öfkeyle mikrofonu kaldırarak " Kural 1: Çiftlik içinde hiçbir gazeteci flaş kullanamaz. " diye güçlü ve kararlı bir tonla emretti.


Herkes bir anda fotoğraf çekmeyi bırakarak şaşkınlıkla Alex'e baktı. Genç adam bir aptala anlatır gibi tane tane " Flaşlar midillileri korkutabilir ve unutmayın onlar çocuk taşıyorlar. " diye açıkladı. " Ayrıca çocuklarımız bildiğiniz gibi tam anlamıyla fiziksel olarak normal çocuklar değil onları korkutacak, ürküp içlerine kapanmalarına neden olacak her şeyden kaçınmanızı rica ediyorum. Bu yüzden çiftlik içinde flaş kullanmayacaksınız. " Gazeteciler genç adamın karizmasından çok etkilenmişlerdi. Özellikle de bayan gazetecilerin elleri şimdiden havadaydı. Rachel bütün ilgiyi bir anda üzerinde toplayarak onları sıkıştıran soruların kafalardan uçup gitmesini sağlayan genç adama onun ikinci plana itilmesine neden olduğu için kızsa mı yoksa fazlasıyla mantıklı konuştuğu için hayran mı olsa bilememiyordu. Bayan gazeteciler gözleri yeni bir yem bulmanın açlığıyla parlayarak ardı ardına sorularını sormaya başladılar.


" Kaç yaşındasınız?"

" Bekâr mısınız?"

" Sevgiliz var mı?"

" Bayan Jones'la özel bir ilişki içinde misiniz? Yoksa bu kampanyayı bu yüzden mi bedavaya yapıyor?"


Alex bütün soruları soğukkanlılıkla dinledi. Keskin bakışları soruları soran gazetecilerin gözlerini dolaşıyorken cevapladı. " Bacağı kopmuş ve on sekiz saatlik bir ameliyattan sonra tekrar yerine dikilmiş bir çocuğun ayağa kalkması sizce ne kadar zaman alır? Down sendromuyla dünyaya gelmiş bir çocuğun aslında çok zeki olabileceğini ama bunu bilmeyen ebeveynler yüzünden dünya üzerinde yardım alamayan pek çok çocuk olduğundan haberiniz var mı? Midillilerin Down sendromlu çocuklar üzerindeki mucizevî etkilerini daha önce hiç duymuş muydunuz? Yüzme ve doğa yürüyüşlerinin bacak kaslarını güçlendirmesi sayesinde kaç çocuğun bu çiftliğin kapısından yürüyerek çıktığını biliyor musunuz? " Gazetecilerden çıt çıkmıyordu. Ellerindeki kalemler, uzattıkları kayıt cihazları, mikrofonlar havada donup kalmıştı. Yüzlerdeki şok ve şaşkınlık öylesine yoğundu ki Rachel ilk kez basını böylesine sarsan bir sahneyle karşılaşıyordu.

Number OneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin