Number One

10. Bölüm - Yüksek Standartlar

Önceki Bölümde...

" Kyle benim sorumlu olduğum grubun içindeydi. Fırtınanın geldiği ve bir an önce çiftliğe dönülmesi gerektiği söylenildiğinde panikledim. Kyle'ı ben unuttum."

" Bay Robinson dünden beri Bayan Jones yüzünden bir sürü eleştiri aldınız. Çiftliğinize bir sürü suçlama yapıldı. Bu konu hakkında ne yapmayı planlıyorsunuz?"

" Hiçbir şey."

" N-Nasıl yani hiçbir şey? Bayan Jones'u çiftlikten kovamayacak mısınız?"

" Hatasını kabul etmiş ve özür dilemiş birini neden çiftlikten kovayım ki? Hayır, aksine onun çiftlikte kalması gerek."

" Çiftlikte kalması mı gerek? Ama neden?"

" Çünkü Bayan Jones'un gerçek hayat hakkındaki tecrübeleri yok denecek kadar az. Her zaman başkaları tarafından korunup kollandığı bir kozada yaşamış. Babası ve Angel gibi insanlar ona yardımcı olduklarını düşünürken aslında en büyük zararı vermişler. Bayan Jones iş sorumluluğunu taşımanın ne demek olduğunu biliyor. Kontratlara uymanın nasıl bir şey olduğunu biliyor. Ama hayat kontratlarla yürümez. Hayat sürprizlerle doludur. Hayat, her şeyin mutlu sona bağlandığı bir film değildir. Bayan Jones artık bu gerçeklerle yüzleşmeye başladı. Ondan daha zayıf ve küçük birinin bile daha olgun, kabiliyetli ve cesur olabildiğini gördü. Hayır, Bayan Jones çiftlikten kovulmayacak. Aksine gerçek bir yetişkin olana kadar bu çiftlikte kalacak."

" Sizce bunu yapabilir mi?"

" Bence Bayan Jones eğer isterse Teksas'ı yakıp kavuran Güneş'i bile söndürebilir. Ama sadece isterse..."

//////******//////

Alex bugünün basının en çok ilgi göstereceği çalışma günü olacağına bahse girebilirdi. Sonuçta milyonlarca erkeğin rüyalarını süsleyen Hollywood yıldızını mayosu içinde görüntüleme fırsatını elde edeceklerdi. Birkaç gün boyunca dağlarda hava sert olacağı için dağ gezileri iptal edilmişti. Bu yüzden Rachel'ı diğer aktivitelerde çalıştırma kararı almıştı. Böylece çiftliğin tüm yararlı alanlarını da sergileme fırsatı bulacaktı. Kapalı yüzme havuzunda çalışan çocuklara göz attı. Rachel ile havuzda zaman geçirecekleri için çok heyecanlıydılar. Alex onun bir filminde cankurtaranı canlandırdığını hatırlıyordu. Nasıl unutabilirdi ki? Öyle bir vücut düz olan hiçbir erkeğin aklından çıkmazdı.

Kollarını göğsünde kavuşturarak havuzdan biraz uzağa mevzilenmiş gazetecilerin yerinde duramayan hallerini alayla seyretmeye başladı. Dün kadını parçalarına ayırmaya, kariyerini yok etmeye hazırlardı, bugün ise kadının üzerinden dolarcıkları kazanmak için birbirlerini ezmeye. Başını belli belirsiz iki yana sallayarak döndüğü sırada kapı açıldı ve Rachel içeri girdi.

Nefesini tuttuğunu ancak ciğerleri hava için yanmaya başladığında fark edebilmişti. Kadın sade siyah bir mayo içinde bile o kadar muhteşemdi ki... Basit bir yüzücü mayosuydu, fazla şey sergilemeyen ama fazla şey de gizleyemeyenlerden. Rachel'ın upuzun sütun gibi bacakları, ince beli ve mayonun en seksi kısmı olan göğüs dekoltesi akılları baştan almaya yeterliydi. Bir patırtı duyunca dönüp baktı ve üst üste yuvarlanmış gazetecilerin kızarmış yanaklarla toparlanma çabalarını görerek sırıttı. Ufak bir hatırlatma yapsa iyi olacaktı. Ciddi bir yüz ifadesine bürünerek gazetecilerin yanına gitti, tam önlerinde durarak bacaklarını iki yana ayırmış, ellerini beline koymuş halde karşılarına dikildi. Duruşundaki otorite anında gazetecilerin sinerek gerilemelerine neden olmuştu.