Burada daha ne kadar böyle hareketsiz durdum bilmiyorum. Karanlık çökmüştü üzerime. Balık bensem deniz kimdi ki?
Bildiğim tek şey başım dertte ve ben ne derdi biliyorum ne de derdi yaratan kişiyi. Ateşin söylediği sözler beynimin içinde yankılanırken bunları neye göre ve neden söylediğini bilmiyordum. Şuan burada neler olduğuna dair bir fikrim olmamakla beraber Ateş'in neden beni uyardığı da merak konusuydu.
Yoğun düşüncelerim beni boğarken korna sesini duymamla sıçradım. Yaşadıklarımdan ötürü bir hayli ürkmüştüm. Şoför arabanın kapısını açar açmaz bindim. Gözlerimi kapatıp günün değerlendirmesini yaptım kendimce.
Görkemle resmen arkadaş olduk. Aklımı karıştırıyor fakat yine de ondan uzak kalamıyorum.
Burak hala bana o önemli şeyi söylemedi. Aslında belki söylememeli. Burak'ı arkadaş olarak çok seviyorum ama bana karşı bir şeyler hissediyorsa bu durumdan nasıl çıkarım hiç bir fikrim yok.
İlginç ama bugün babamla konuşmadık onu merak ediyorum.
Mert kaza geçirmiş ama durumu iyiymiş.
Ve son olarak Ateş'in söylediği çarpıcı sözler. '' Deniz seni alt üst eder. Etrafındakilere dikkat et '' söyledikleri kulaklarımı tırmalıyordu ve daha çok soru sormama neden oluyordu.
Bir günde ne kadar da çok şey yaşamışım.
Ateş sözleri aklımı ele geçirirken onun dediğini yapıp etrafımdaki kişileri gözden geçirmeye başladım. Bir dakika ya ben neden Ateş'in dediğini yapıyorum ki?
Sonuçta o da kötü birisi değil mi? Ayrıca bana yalan söylemediğini nereden bile bilirim ki? Ama bana yalan söylemesi için bir sebep de yok ki. Eğer doğruyu söylüyorsa neden bana yardım ediyor sonuçta kötü birisi. Yani bana ikisi de mantıksız geliyor. Of ne yapmalıyım ki bu durumda ? Ona inanırsam neye göre inanacağım inanmazsam neye göre inanmayacağım. Bari kanıtı olsaydı ya , işler bu kadar karışık olmazdı belki de.
Derin düşüncelerimi bir kenara itip etrafı izlemeye başladım. 5 dakika sonra evimdeydim kendimi en iyi hissettiğim yerde.
Şoför beni arabadan indirip arabayı park etti. Bende çantamdan anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım.
Mutfağa yönelirken '' Baba '' diye seslendim. Cevap vermeyince tekrar seslendim ve tekrar.
Eve gelmemiş ve beni de aramadı cidden ilginç. Benim gibi babanız olsaydı sizde şaşırırdınız.
Salona gidip çantamdan telefonu çıkarttım ve babamı aradım.
Çalıyor, çalıyor, çalıyor ve dıt dıt dıt. Of açmıyor. Başına bir şey mi geldi acaba, yolda kaza mı geçirdi ki , neden telefonu mu açmadı ki? Birden içimi korkunç derece de bir panik kaplandı. Elim ayağım titremeye başladı. Salonda bir oraya bir buraya gidip gelmeye başladım. Ona bir şey olursa tamamen yalnız kalırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK İLİŞKİLER
Teen Fiction-Benimle çıkacaksın yoksa o çok sevdiğin Görkem'in ölür . -Ya-yapamazsın . Sen bir insanı öldüremezsin . derken bunu yapabileceğini adım gibi biliyordum . -İstersen deneyelim . Mesela şuan gidip Görkem'i arabayla ezebilirim . Ne dersin , deneyelim...