Sabah gözlerimi yine alarmın sesi ile açtım.
Hemen yataktan kalkıp odamdaki banyoya girip kısa bir duş aldım. Odama geri döndüğümde gar dolabıma yöneldim. Gar dolabımdan iç çamaşırı ve okul formamı çıkarıp giyindim. Saçlarımı havluyla iyice kuruladıktan sonra tekrar banyoya yöneldim ve saçlarımı kuruttum.
Kurutma işlemini bitirdiğimde daha önce sık kullanmadığım maşayı aldım ve saçlarıma hafif dalgalar verdim. Abartıya gerek yok . Tekrar odama gidip hafif ama çok hafif bir makyaj yaptım. Deri ceketimi ve çantamı da alıp odadan çıktım. Şimdi biraz babama şirinlik yapmalıyım ki okul çıkışında Burak'la buluşmama izin versin. Hızla merdivenlerden inip babama sarıldım ve yanağına her zaman ki gibi sulu bir öpücük kondurdum.
Sarılmayı bıraktığımda babamı şöyle bir süzdüm. Bugün fazla şıktı. Siyah saçları, mavi gözleri, uzun boyu ve kasları herkesin ondan etkilenmesini sağlıyor. Babam diye demiyorum ama kendisi çok yakışıklıdır.
Masaya oturup babama baba diye seslendim.
-Efendim.
-Bugün çıkışta arkadaşlarımla kafeye gidebilir miyim?
-Tamam git şoför bırakır seni.
Of şu adamın şoför takıntısı bir gün intihar sebebim olacak ya.
- Ya baba ya hep birlikte gidicez. Onlar yürürken ben neden arabayla gidiyorum.
-Evren şoför konusunda hassasım bilmiyor musun?
-Baba lütfen ya hem sadece 1 saat duracağım sonra şoförü ararım eve o getirir beni lütfennnn.
-Of Evren. Tamam sadece 1 saat. Tamam mı?
Babamın sorusuna kafamı salladım ve zafer kazanırcasına kahvaltıma yöneldim.
Kahvaltımı bitirdiğimde babamı tekrar öpüp kapıya yöneldim.
Az topuklu siyah önden bağcıklı botlarımı giyip dışarı çıktım.
Bu işte tamam. Acaba Burak benimle ne konuşacaktı. Deli gibi merak ediyorum.
Kafamdaki düşüncelerden arabanın çalışma sesiyle ayrıldım. Çantamdan kulaklığımı çıkardım telefonuma taktım. Zeynep Bastik Fırça adlı şarkıyı dinlemeye başladım.
Müziği dinlerken bir yandan da bloğuma girdim. Dün yazdığım yazıya gelen yorumlara baktım. Yorumlara cevap verdikten sonra kafamı kaldırdım ve dışarı baktım. Okula yaklaştığımızı fark ettiğimde şoföre
-Ben burda insem zaten okula da geldik, dedim.
-Tabi Evren Hanım.
İnsanların bana hanım demesinden nefret ediyorum. Kendimi çok büyük ve önemli birisiymiş gibi hissediyorum ve bu rahatsız edici. Arabadan inerken Salih amcaya
-Şey bana hanım demezseniz sevinirim, dedim.
- Tabi sen nasılsın istersen.
-Teşekkür ederim. Çıkışta ben arayınca söylediğim yere gelirsiniz.
-Tamam.
Kısa konuşmamızın ardından telefonumu çantama atıp okula doğru yürümeye başladım.
Bahçe kapısından içeri girdiğimde gözüme ilk çarpan şey Görkem'di.
Bir kaç arkadaşı ile basketbol oynuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK İLİŞKİLER
Novela Juvenil-Benimle çıkacaksın yoksa o çok sevdiğin Görkem'in ölür . -Ya-yapamazsın . Sen bir insanı öldüremezsin . derken bunu yapabileceğini adım gibi biliyordum . -İstersen deneyelim . Mesela şuan gidip Görkem'i arabayla ezebilirim . Ne dersin , deneyelim...