Bir Sen Eksiktin Sende Geldin Tam Oldu!

112 7 5
                                    


Masal'dan Devam


Yiğit elindekileri masaya  bırakıp salona otururken  bende ısrarla çalan kapıyı açmaya gittim.  Gerçekten de şuan çok tuhaf bir ortamın içinde bulunuyorduk.  Kapıyı açtığımda bu  sözümün çok  doğru olduğunu bir kez daha anladım. 

Az çok kimin geldiğini tahmin etmişsinizdir. Evet evet  tahminlerinde yanılmadınız.

Düşüncelerimin haklı olmasına  üzülürken  Görkem bana göz kırparak  eve girdi. Ev yol geçen hanına döndü resmen. İpini koparan buraya geliyor. İçerideki atmosfere bakıldığında içeridekileri tek başına bırakmanın  tehlikeli olacağını düşünerek hızla salona girdim. Oturacak fazla seçeneğin olmamasıyla Yiğit'in yanına oturdum. Buna sevinmiş olmalı ki yüzüme bakıp pişkince sırıtıyordu. Aklımdaki soruyu daha fazla aklımda tutamayarak Yiğit'in kulağına eğildim.

-Neden Görkem'i çağırdın?  Soruma karşılık gülümsemesini genişleterek  

-Biraz eğleniriz fena mı?  dedi. Bu çocuk bir gün elimde kalacak. Eğleniriz diyor bir de .  Daha fazla konuşmasını dinlemeyerek yerimden kalkıp mutfağa ilerledim.

 Mutfakta biraz oyalanarak vakit kazanmaya çalışıyordum. Evren alt tarafı küçük bir araba kazası geçirdi. Görende kızın cenazesi var sanır. Ne kadar da çok kişi geldi. Ateş'i anlıyorum Evren'i kurtardığı için burada. Ece ile ben zaten olmazsak olmaz. Ama Yiğit ve Görkem. Onların burada olmalarını gerektirecek bir durum yok.

Yeterince oyalandığımı düşünerek yavaş adımlarla tekrar salona  yöneldim. Henüz kavga çıkmamıştı . Fakat Ateş ve Görkem sanki patlamaya hazır bomba gibiler. Ortam fazlasıyla gergin.

İyi ki Evren'in babası şuan evde değil. Eğer evde olsaydı sanırım Evren'in durumu hiç de iyi olmazdı.


Evren'in Anlatımından


Hepimiz salanda oturmuş birbirimiz yüzünü ezberliyorduk. Bense hala Yiğit ve Görkem'in burada ne işleri olduklarını düşünmekle vakit öldürüyordum. Bir Allah'ın kulu da konuşmaz mı  be arkadaş. Buraya bir birlerinin suratlarına bön  bön bakmaya gelmişler anlaşılan.


Ortamın sıkıcı olduğunu anlayan Yiğit sonunda o çenesini açtı.


-Hadi size hamburger aldım. Kolada ve patates kızartması da var , dedi sanki 7 yaşındaki küçük bir çocuk gibi.

Burada böyle gözlerimizle birbirimizi yiyeceğimize  gidip o güzel hamburgerlere yumulalım diyerek ekledi.

Yani her ne kadar Yiğit'i sevmesem de şuan açlığıma da vererek oldukça mantıklı konuştu. Herkes kafasıyla onaylayınca  kızlar önde erkekler arkada mutfak masasına doğru ilerlediler.

Tabi beni düşünen yok. Hiç bu kızın bir yerleri ağrıyor mu yardım etsek mi diye düşünen yok.

Kimse yardım etmeyince kendim kalkmaya çalıştım. Elimi koltuktan destek alırcasına koydum ve kalkmaya çalıştım derken  düştüm çünkü elim boşluğa geldi. Bir dakika ben düştüm ama burası koltuk olamayacak kadar yumuşak. Ayrıca koltuk beni böyle saramaz. Kafamı kaldırdığımda Ateş ile burun buruna geldim.

Düşünceli çocuk beni düşerken tutmuş. Şuan çok fazla  yakın olduğumuz bir gerçek ve diğer gerçekse daha önce hiç bir erkekle bu kadar yakın olmamıştım. Şuan sanki nefes almayı unutmuş gibi hissediyorum.

KARMAŞIK İLİŞKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin