Beni montumun yakasından tutup ayaklarımın üstüne koyduğunda hala dev adamın sakalları arasından yüzünü görmeye çalışıyordum.
Ferzan
-Teşekkür ederim.Yanındaki gözlüklü çocuk
-Özür dilerim, seni görmedik.Ferzan
-Sorun değil.Dev amca
-Diagon Alley gibi kalabalık bir yerde tek başına dolaşmamalısın.Ferzan
-Şey, ben aslında anneannemle beraberdim ama...Anneannem
-Ferzan!Kafamı sesin geldiği yere çevirdiğimde anneannemin bana doğru paytak paytak koştuğunu fark ettim. Yanıma gelip kolumu çimdirdi.
Anneannem
-Kızım ben seni iki dakika başı boş bırakamayacak mıyım?!Dev amca
-Mrs. Karaağaç?Anneannem arkasını döndü.
Anneannem
-Hagrid! Görüşmeyeli ne kadar uzun zaman oldu?Anneannem ve dev amca konuşurlarken ben de yanındaki gözlüklü çocuğu incelemeye başladım. Tam tanıdık bir şeyler var diye düşünürken Buğra koşarak yanıma geldi.
Buğra
-Cinleri gördün mü?Ferzan
-Yani en son kontrol ettiğimde henüz görme yetimi kaybetmemiştim.Buğra tam bir şey söyleyeceksen gözleri arkama takıldı. Beni dürtüp arkamı gösterdi. Gözlüklü çocuk alnını tutmuş ve acıyla yüzünü buruşturmuştu. Dev amca kolunu çocuğun omzuna koyarak iyi olup olmadığını sorarken anneannem dönüp bana bakmaya çalıştı. Omzumu silktim. Anneannem yanıma geldi, elini omzuma koyup amacaya döndü.
Anneannem
-E hadi biz de gidelim artık.Daha biz ne olduğunu anlamadan aileler birleşmiş ve hızlı adımlarla neresi olduğunu anlamadağımız bir yere sürükleniyorduk. Girdiğimiz dükkan diğerleri gibi kalabalık değildi.
Elif Teyze (Umut'un Annesi)
-Olivander's a hoşgeldiniz. Şu anda hayatınız boyunca kullanacağınız asalarınızı seçmek üzeresiniz.Deniz Amca (Umut'un Babası)
-Aslında asa seni seçer ama tabi... Senin dediğin gibi olsun.Elif teyze Deniz amcaya "seni boşarım" bakışını attıktan sonra Berra sabahtan beri tüm konuşmamızı dinleyen bir adamın olduğunu hatırlamanın güzel bir zaman olduğuna karar vermişti.
Ollivander olduğunu düşündüğüm amca
-Sizi görmek çok güzel. Gelişinizi uzun zamandır dört gözle bekliyordum.***
Asalarımızı nasıl seçeceğimizi... Pardon. Bizi asalarımızın nasıl seçeceğini ilk kurban olarak Buğra'yı verdiğimizde anladık. Onur amcanın hayatı boyunca oğlundan bu kadar tiksineceği bir an daha olacağını düşünmüyorum.
En son asasını alan Umut'tan sonra hala Buğra'nın patlattığı bavulu toplamaya çalışan Gülten teyzenin yanından geçerek Ollivander amcanın karşısına geldim. Diğerlerine yaptığının aksine hemen raflara koşmak yerine önce bana sonra anneanneme baktı. Ardından ruhumu okumaya çalışıyormuş gibi bana bakmasından birkaç saniye sonra ilk asamı denedim.....Hoş değildi. Bir daha Umut'a aynı gözle bakabileceğimi sanmıyorum. Ben özür dileyerek içimden iyi ki iç çamaşırı İn inmediğine şükür ederken ikinci asam geldi. Sonra üçüncü, sonra dördüncü, beş, altı...
En çok asa deneme rekoru bendeydi. Okadar uzun süre geçmişti ki dışarıda bekleyen insanlar sabırsızlanmaya başlamış ve anneannemle Elif teyze dışında herkes kitap almaya gitmişti. En son salladığım asa ile gözlüğümü çatlattığımda umutsuz vaka olduğuma kanaat getirmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolaptaki Kız [Harry Potter]
Fanfiction-Bu Türk kız diğerlerinden farklı. -Evet biliyorum, o çok...farklı. -Hayır, o bir insan değil.