3.BÖLÜM 🌾

79.8K 3.5K 507
                                    

Üçüncü bölümden herkese selamlar.
Beğenmeniz dileği ile,
keyifli okumalar...💙

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yorumlarınız benim için çok değerli.

NOT: KİTAPTA GEÇEN KİŞİ VE OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

Üstüne giydiği siyah takım elbise kesinlikle kusursuz duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstüne giydiği siyah takım elbise kesinlikle kusursuz duruyordu. Adeta kendisi için dikilmiş gibi idi. Zaten heybetli ve uzun bir bedeni olduğu için giydiği her şey şüphesiz ki çok iyi duruyordu. Şimdi de olduğu gibi.

Karan aynada ki aksine bakıp küçük bir biçimde gülümsedi. Aklına Leyla gelmişti çünkü. Onun o çekingen ve sessiz halleri arsızca dolanıyordu kafasında. Ne çok isterdi naif hatunu ile yalnız olmayı ve yalnız konuşmayı. Ancak ne yazık ki, henüz bu arzusuna bir türlü ulaşamamıştı genç adam.

Nişan için alışveriş yapmışlardı, Karan bir umut belki orada konuşuruz diye düşünmüştü lakin Ahmet Bey kesin kes Karan'ın gitmesini istemediğini belirtmiş ve Karan gitmeyince de karısı kızlarını öyle göndermişti. Yoksa nişan için göndermeyecekti onları. Olur da adama öterlerdi, Ahmet Bey bunu göze alamaz idi. O sebeple Karan'ın gitmesini istememişti.

Karan çok sinirlense dahi buna da tamam demiş ve sesini çıkarmamıştı. Ancak er yada geç müstakbel nişanlısı ile yalnız kalıp konuşacaklardı pek tabii. Bunu iple çekiyordu.

Nişanlılık süresini de öyle uzatmaya niyeti yoktu katiyen genç adamın. Nişandan bir ay veya daha kısa sürede de düğünü yapacaklardı. Beklemeye ne hacet vardı ki?!

Sonuç olarak her şeyleri hazır olurdu. Mesele sadece para idi. Eh onlarında öyle bir sıkıntıları olmadığı için düğünlerini bekletmeden yapacaklardı. Genç adam bu düşüncesini annesi Sakine Hanıma da söylemişti.

Kadın önce şaşırmış ardından içinden gülmüştü. 'Ey gidi kara oğlum benim, evlenmem evlenmem diyordun amma kızı görünce dibin düştü tabii.' demişti kendi kendine. Eh oğlu haksız sayılmaz idi. Leyla çok çok güzeldi. Hemen düğün yapmak istemesi ona göre makuldu.

Oğluna, 'olur' demiş ve ardından kocası Kazım Beye demişti bu durumu. Kazım Bey de elbette fazla bekletme taraftarı değildi. Ancak bu kadar da erken yapmak onu bile şaşırtmıştı. Amma o da kabul etmişti en nihayetinde. Bunu da Ahmet Bey ile konuşacaktı nişandan sonra.

İçinde ki toy oğlan sevinci ile son kez aynaya bakmış ve en sonunda odadan çıkmıştı Karan. Salona doğru yürürken Baran'ın sesi ile oraya döndü.

"Vay anasını be! Ağabey yemin ediyorum anamla babam seni boş ve güzel bir zamanda yapmış kesin. Beni de zamansız bir vakitte yapmışlar o belli."

Hüzünlü konuşmasına ağabeyinin yanına gelince devam etti Baran.
"Tüm yakışıklılığı sen almışsın ağabey. Bu çok büyük haksızlık."

KÜÇÜK GELİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin