Zaman Geçiyor

248 17 40
                                    

⌛⏳⌛🍀

Keyifli okumalar

Kızlarla akşama kadar düğündü plandı derken bitmiştik. Toprak bir ara berrayı arayıp bir hafta sonra düğünümüz var diyip kapamıştı. Berra sakince tamam demişti. Bunlardaki bu rahatlık ahh ahh.

Ama herşey usulüne uygun olsun istiyordu Toprak. İki gün sonra berrayı istemeye gelmişti. Erkek tarafı olarak baver abi ve yiğit, birde melodi vardı. Geri kalan herkes kız tarafı. İstemeden önce öğrenmiştik Toprak 'ın ailesi küçükken ölmüş. Önder amca kol kanat germiş arkadaşının kan kardeşinin oğluymuş.

Herşey çok güzel gidiyordu. Bir ara Barlas yanıma gelip " bunları öğrenmem lazım bizde seni böyle isteyeceğiz abinden" dedi. Nasılda hevesli kıyamıyorum.

Kahveler yapılmış ve dağıtılmıştı. Hadi bakalım Toprak tuzlu kahveyi de iç bakalım. Hepimiz toprağa bakıyorduk. Bir yudumda içti kahveyi sanki hergün tuzlu kahve içiyor. Sonra bir ara Yiğit lafa başladı.

"önder bey sebebi ziyaretimiz belli, Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Berra yı oğlumuz Toprağa istiyoruz" dedi. Önder amca bir berraya bir toprağa baktı

"bende verdim gitti, hayırlı olsun" demesiyle Toprak rahatladı. Sanki vermeyecek kızı demekki vereceğini bilsede insan stres yapıyor. Sonra hemen önder amcanın elini öptü.

"hayırlı olsun evlat"

"Teşekkür ederim baba" dedi Toprak. Hepimiz onlara bakıyorduk. Önder amca hemen sarıldı Toprağa "baba ya baba" dedi.

Acaba bende birgün baba dermiydim. Önder amca beni buna hiç zorlamıyordu. Zamanla herşey oluruna varırdı. Bunu biliyordum.

......... Düğün günü

Alışveriş derken hazırlıklar derken zaman su misali geçiyordu. Düğün günü gelmişti artık. Berra ve Toprak balayı yapmak istememişlerdi. Evde dinlenmek istiyorlardı. Berra okulu dondurmuştu bebek olana kadar. Sonra devam edecekti.

Tüm kızlar gelin odasında toplanmıştık. Allahtan kimse Feriha topuzu yapmamıştı. Nedimeler olarak hepimiz kırmızı gitmiştik, ahenk ve yağmur da buna dahil. Berra ahh Berra ise harika gözüküyordu. Tam bir prenses gibi olmuştu. Kabarık bir gelinlik tercih etmişti. Üst kısmı göğsüne kadar tamamen inci işenmişti kolları ise dantalle kapanmıştı.

Saçları açıktı ve duvağı normal boyutlardaydı. Kapının çalması ile hepimiz birbimize baktık. Gidip açtım kapıyı, Toprak gelmişti.

"Karımı almaya geldim, nerde benim çocuğumun annesi" dedi gülerek deli oğlan. Hemen geri çekilip içerir girdi.
Ve ağzı bir karış açık berraya bakıyordu.

" ço-ço- çok güzel olmuşsun" dedi kekeleyerek

" sende çok yakışıklı olmuşsun"

Kolunu Berra'ya uzattı. Oda koluna girdi. "Hadi başlasın düğünümüz, hazırmısın?". Evet dercesine Berra başını salladı.

Salona geldiğimizde herşey hazırdı. Çok kalabalık olmayan bir düğün tercih etmişlerdi. Barlas'ı arıyordu gözlerim. Bulut ise dedesinin kucağında çok eğleniyordu.

" beni mi arıyorsun? "diyen sese arkamı dönmemle geceleri yine beni buldu.

" Evet seni arıyorum, nerelerdesin sen? "

" Adel, harika olmuşsun Allah aklımı koru birde kırmızı giymiş"demesiyle güldüm ve hemen sarıldım ona. Kulağına doğru" başka kırmızıları da görmek istermisin? " dememle geri çekildim. Şaşkınca bana bakıyordu.

Pinokyo Patronum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin