14.BÖLÜM

512 25 4
                                    

Kapının kilit sesiyle azatın yüzüne bakıyordu nesrin kalp atışları üzerindeki kazaktan belli oluyordu

"Sakin ol heyecanlanma "
"B-ben "
"Ne sen "
"Ben istemiyorum "

duyduguyla nesrine sıkıca sarıldı azat saçlarına öpücük kondurarak

"Peki istemiyorsan zorlayamam seni "
duyduguyla sakinleşti nesrin ellerini azatın göğsüne yaslayıp itti kendinden

"Ben gidiyim yemek yapılacak "
diyerek arkasını döndü nesrin elini kapıya atıp açacakken azat kolundan tutup kendine çekip dudağına yapışmıştı nesrinin bir eli belinde bir eli ensesindeydi ensesini ovarken öpüyordu nesrini
"Kendime hakim olamıyorum nesrin seni istiyorum "
"Yapma "
dedi nesrin kısık sesle
"Istiyorum seni "

migdesi bulanıyordu nesrinin kendini tutamıyordu aynı zamanda azatı itmeye çalışsa da itemiyordu daha fazla duramayarak üzerine kustu azatın başını kaldırıp azatın yüzüne baktığında yüzünde şaşkın bir ifade vardı tiksinmiş gibi değildi sakince surahiden su doldurarak nesrinin içmesine yardımcı olmuştu daha sonra da gömleğini çıkarmıştı nesrin dolu gözlerle ona bakarken

"Ben özür dilerim "
"Dileme özür nesrin bilerek yaptığın birşey değil insanlık hali "
gömleği üzerinden çıkarıp yere atıp yeri silmeye başladı azat

"Bi çöp poşeti ve viledayi getir "
azat eğilmiş yeri siliyordu nesrin hızla çıkıp çöp poşeti ve viledayi getirdikten sonra azat çıkardığı kıyafetleri çöpe atmıştı nesrin yeri sildikten sonra azata yeni gömlek getirip vermişti
"Git odana dinlen biraz ıyi değilsin "
"Iyiyim merak etme "
"Değilsin nesrin odana git dinlen"

telefonunu anahtarını ve sigarasını alıp cebine koyduktan sonra
"Akşam geldiğimde iyi ol nesrin seni böyle görmek istemiyorum "
diyip nesrini öperek çıkmıştı odadan nesrin de peşinden çıkmış odasına gitmişti belkide azat haklıydı iyi değildi odasına gidip uzandı uykuya dalmaya çalışıyordu bir süre uzandiktan sonra duyduğu silah sesiyle irkildi nesrin hızla ayağa kalkıp merdivenlerin başına geldiğinde dilber hanımın çığlığıyla olduğu yere çivilemişti

"OĞLUUUUUMM AZATIIIIMM "
hareket edemiyordu nesrin olduğu yerde öylece bekliyordu bi damla yaş sol gözünden düşüp yanağından çenesine doğru yol alırken ardı gelmişti devamı durmuyordu

"Azat "

diye fisildamisti olduğu yere çöktükten sonra küçük kayni koşarak gelmişti

"Baran "
"Yenge "
"Azatmi?"
"Yenge "
"Öldü mu "
"Yenge "

dizlerine vurmaya başlamıştı nesrin

"Allah beni kahretsin inadim yüzünden mutsuz gitti benim yuzumden oldu herşey "
"Yenge "
"Birşey olmasın ona baran ben onu çok seviyorum "

kaynınin yakasından tutmuş cekistiriyordu

"Yenge "
"Birşey olmasın ona ben onu hala çok seviyorum herşeyden çok seviyorum onu "

"Yenge gözünü seviyim bi dur ya abime birşey olmadı "
"Sus baran sus yalan söyleme bana "
"Daha bizim çocuklarımız olacaktı mutlu olacaktık biz "
"Yenge "

gene başlamıştı nesrin dizlerine vurmaya

"Azat sana gelen kurşunlar bana gelseydi allahım kocama birşey olmasın kocama birşey olmasın çocuk sevindirecem kurban kesecem "
"Yav yenge birseyi yok abimin "
"Vay azatim selvi boylum sen çok iyi bir adamdın "

nesrin bi duraksayıp barana bakıp
"O kadar iyi değildi aslında "
"Yenge gomdun adamı bi dur ya "
"Sus baran sus kocam gitti genç  yaşta "

nesrin artık ağıt yakıyordu

"Yav yenge bi dur ya iyi abim "
"Sus baran sus "

azat aşağıdan hayretle karısını izlerken nesrin merdivenin basında bi kendi dizine bi kaynınin dizine vurarak ağıt yakıyordu

"Vay benim kocam şimdi cehennemde zebaniler işkence cektirecekler sana senin cennete gitme olasılığın yok şeytandan daha beter bir adamsin "

barana dönüp
"Arada yaptığı iyilikleri kurtarirmi dersin "

baran gülerek

"Yenge gözünü seviyim dur artık "
"Kurtarmaz baran kurtarmaz onu ben helal etmiyorum hakkimi o abine "

kafasini kaldırıp karşısındaki azatı görünce duraksamıştı nesrin sonra tekrar devam ederek

"Bak baran hayali hala karşımda sanki orada durmuş beni izliyor "
"Yenge o hayal değil yalnız "
"Haaa harbi noldu ya anan ağıt yaktı "
"Yenge anam değilde sen baya yaktın "

azat daha fazla dayanamayarak

"Nesrin yeter artık kaldır baran yengeni "

baranin koluna tutunarak kalkmıştı nesrin ayağa
"Ağam ölmemişsin "
"Ayıp be kadın bu yaptığın "
"Ağam ne yaptım"
"Akşam konuşacağız seninle "

diye çıkmıştı azat evden baran nesrine bakarak

"Yenge bu sefer naneyi yedin"
"Dereotu favorim barancigim "

diyerek tekrar odasına dönmüştü nesrin akşama kadar odasında takılmış akşam yemek saatinde de inmişti aşağıya azat hala gelmemiş herkes sofraya oturmuştu nesrin iyi akşamlar diyerek masadaki yerine geçmişti bile baran nesrine bakıp dudaklarını ısırıyor nesrin baranin yüzüne bakmıyordu bile çünkü birbirlerine bakarlarsa bu gün yaşananları hatırlayacak ve masada gülme krizine gireceklerdi
Zozan hanım ikisine bakarak

"Noluyor size baran nesrin "
"Birşey yok yade aklıma birşey geldi de ona gülüyorum "
"Nesrinim gelinim sana noluyor "
"Benimde aklıma birşey geldi yade "
"Kaldırın kafalarınızı "

dediğinde nesrin ve baran göz göze gelmiş daha sonra durduramamışlardı kendilerini nesrin ve baran kıkirdarken diğerleri ne olduğunu bilmedikleri için şaşkınca izliyordu ikisini azat gelip aniden masaya oturduğunda baran ve nesrin durmak için başlarını önlerine eğmişti azat nesrini bu denli güldüren şeyin ne olduğunu baya merak ediyordu barana baktığında

"Abi ağıt yakan kadına gülüyoruz "

bu gün yaşananlar aklına geldiğinde huysuzca homurdanmisti azat

"Yeter artık kesin gülmeyi yemeğinize dönün "
"Niye ana bu evde gülmek mutlu olmak yasakmidir "

nesrin ve baran kesmişti gülmeyi yemeklerine dönmüşlerdi daha fazla gerginliği kaldırabilecek durumda değildi
sessiz geçen yemeğin ardından herkes kalkmış sofra toplanmıştı herkes çatıya çıkmış çaylar eşliğinde sohbetlerini ediyorlardı herkes konuşsada nesrin aralarına pek katılmıyor sadece etrafı izliyordu azatta uzaktan karısını izliyordu ne çok sevmişti nesrini herşeyden çok sevmiş istemişti sonunda karısı olmuştu ama nesrin sevmiyordu artık onu ölümüyle dalga geçebilecek duruma gelmişti azatın ölümü onun kurtulusuydu nesrin dahil herkes biliyordu nesrinin en buyuk hatasinda bile azat herkesi karsisina alır genede bırakmazdı nesrini bırakmak için de sevmemişti zaten   daha fazla dayanamayıp babasının yanından kalkarak nesrinin yanına oturdu
"Guzelliginle manzaranın güzelliğini kapatıyorsun karım "

utanmıştı nesrin aynı zamanda onunla konuşmakta istemiyordu başını önüne eğmişti
"Serexe  rake "(başını kaldır)

kaldırdı nesrin başını gözlerinin en derinine baktı o kara hüzünlü gözleriyle yaktı azatın içini derin nefes alıp baktı etrafına

"Bi ben mi yandım "
"Yanmadın nesrin yanmadık biz yarim bıraktığımızı tamamlayacaz seninle "
"Yandım ben azat ağa sonuna kadar yandım şimdi kül oluyorum "
"Sen güçlü kadınsın küllerinden doğarsın ateş gibisin o küllerin tekrar yanmaya baslar "
"ÖMRÜMÜ ÜŞÜMESIN DİYE OMUZLARINA SARDIĞIM ADAM YAPTIKLARIYLA ÖMRÜMÜ AYAKLARININ ALTINA ALDI "

BERDEL İLE GELEN MUTSUZLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin