"Umut"

538 42 17
                                    

~Yazarın anlatımıyla~

Icardi ve Leyal çevresinde olaylar çok güzel ilerliyordu ama Kerem için bunu söyleyemezdik.

Leyal'in mesajını arabasında ve ona giderken gören Kerem, anlık yoldan gözlerini ayırmıştı ki o sırada önüne çıkan Lina'yı fark edemedi.

Lina da kendi kendine birilerine söylenerek gittiği için gelen arabayı fark etmemişti.

Kerem anında frene basarak arabayı durdurmayı başardı. Hemen telaşla arabadan indi ve karşısına çıkan kızı kontrol etti. Lina bileğini burkmuştu, onun dışında bir şeyi yoktu. Hatta öyle olacaktı ki hâla söyleniyordu.

Kerem:
_Ben çok özür dilerim, bir anda karşıma çıktınız o yüzden göremedim. İyi misiniz?

Lina:
_Bir de bana suç atıyorsunuz. Asıl siz önünüze bakmıyordunuz. Sizin yüzünüzden bileğim burkuldu, çok acıyor.

Kerem bu yükselmeyi beklemiyordu. Şaşkınlıkta bakıyordu, Lina ise bileğinden bakışları kaldırıp yeni görmüştü Kerem'i.

"Ben" dedi içinden "ben bu çocuğu bir yerden tanıyorum."

Kerem:
_Özür diledim ya hanımefendi. Evet, ben biraz daha dikkat edebilirdim ama siz de sağınıza bakmamışsınız ki şu an bu haldesiniz.

Lina:
_Hem suçlusunuz hem güçlü. Acıyor diyorum burada söylenip duruyorsunuz. Ayrıca siz kimsiniz?

Soruyu es geçip Lina'yı kaldırmaya çalışarak konuşmaya başladı Kerem.

Kerem:
_Gelin sizi hastaneye götüreyim.

Lina sinirliydi ama reddetmedi çünkü canı gerçekten acıyordu. Kerem'in koluna tutundu ve burkulan bileğine basmamaya çalışarak yine Kerem'in yardımıyla arabaya bindi.

Lina ise bir acıyan bileğine bakıyordu bir de tam olarak çıkartamadığı Kerem'e. O kadar inatçıydı ki kim olduğunu bilmeden rahat edemeyecekti.

Lina:
_İsminiz neydi?

Kerem ilkten cevap vermedi çünkü istemsizce biraz kızdırmak istiyordu onu. Bunu anlayan Lina tekrar konuştu.

Lina:
_Beni gıcık etmek istiyorsanız tebrik ederim başarıyorsunuz ama ben çok inatçıyımdır ve aklıma koyduğum şeyi ya yaparım ya yaparım.

Bu sözlerle Kerem gülümsemeye başladı. Ona da garip gelmişti ama hoşuna gitmişti bu durum.

Hastaneye vardıklarında tekerlikli sandalyeyi Lina'ya getirerek ona yardım etti ve böylece hastaneye girmiş oldular.

Doktordan durumu öğrenen Kerem biraz olsun rahatladı. Çok ciddi bir şeyi yoktu ama en az bir hafta Lina'nın bileği sargılı duracaktı ve üstüne çok basmaması gerekiyordu.

Lina ise tek başına kalıyordu ve ne yapacağını düşünüyordu. Kerem ise hemen gidip ona değnek aldı ve bu sayede biraz olsun daha iyi yürüyebilecekti.

Lina ne kadar inatçı ve kibirli biri gibi gözükse de sevdiklerine karşı çok düşünceli biriydi. Kerem'in de ona bu denli yardım etmesi çok hoşuna gitmişti.

Beraber hastaneden çıkmışlar ve Lina'nın tarifiyle Kerem onu evine bırakıyordu.

Kısa sürede gelmişlerdi gelmesine ama Lina konuşmaya başladı.

Lina:
_İsmini söylemezsen seni polise şikayet ederim.

Kerem bunu beklemiyordu ama altında da kalmadı.

Kerem:
_Hodri meydan. Ben söylemeden bul benim ismimi bakalım ne kadar sürede bulacaksın?

Lina:
_Dediğin gibi olsun, hodri meydan.

Aşkın Olayım ~Yarı Texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin