Aşkın Olayım ~Yarı Texting~

"Aile"

Icardi ile birlikte salona doğru emin adımlarla yürüyorduk. İçeriye girmeden hemen önce bana güven dolu bakışlarla baktı ve onun sayesinde yüzüm gülerek içeri girdim.

Bizim gelmemizle herkesin bakışları üstümüzde toplanmıştı ama herkes çok samimi bakıyordu ve bu beni daha da mutlu etmişti.

Ben annemin yanına geçerken Icardi de kardeşi Aldana'nın yanına oturdu. Babama baktığımda çoktan Ica'nın babası Juan Bey ile koyu bir sohbete girmiş olduklarını görmüştüm. Bu benim gülümsememi sağlamıştı.

Annem ise Ica'nın annesi Analia Hanım ile konuşmak istiyor ama dil olarak anlaşamadıkları için bana bakıyordu.

Merve:
_Kızım, söylesene benim onların konuştukları dili bilmediğim için sessiz kaldığımı. Yanlış anlaşılma olmasın aramızda ve ne düşündüklerini de soruver.

Annemin dediklerine hak vererek Analia Hanım'a gülümseyerek döndüm.

Leyal Meva:
_Annem sizinle konuşmaya can atıyor ama pek yabancı dil bilmediğinden konuşamıyor ve bunu söylememi istedi. Bu konu hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyor.

Dediklerim karşısında hafif ama samimi bir tebessüm ederek konuşmaya başladı.

Analia:
_Evet, keşke ikimiz de birbirimizi daha iyi anlayabilseydik ama bu sorun değil çünkü sen zaten bizi anlayabiliyorsun Leyal'ciğim. Annenle bize yardımcı olacağını biliyoruz.

Leyal Meva:
_Tabii ki seve seve yardımcı olacağım Analia Hanım.

Çekinerek söylediklerim karşısında bana gülümseyerek baktı.

Analia:
_Bana lütfen Hanım deme. Sadece Analia diyebilirsin.

Leyal Meva:
_Tamam, deneyeceğim.

Mahçup ve utangaç bir şekilde söylemem herkesi gülümsetmişti.

Annemin dürtüklemesiyle kendime geldim ve ona doğru döndüm.

Merve:
_Neler konuştunuz kız? Niye ben her şeye Fransız kalıyorum?

Annemin dediğine kendimi tutamayarak kıkırdayarak gülmüştüm.

Leyal Meva:
_Çünkü İspanyolca bilmediğin için olabilir mi anneciğim?

Merve:
_Aman be öyle de ne yapayım. Buldum, en kısa zamanda bana da öğretiyorsunuz bu böyle olmayacak. Neyse bunları sonra konuşuruz, gidelim de ikramlıkları ve çayları getirelim haydi.

Annemin ayaklanmasıyla Ica'ya uzaktan dudaklarımı kıpırdatarak "çay" dememle beni anlamış ve gülümseyip kafa sallayarak anladığını belirtmişti.

Tabakları annem götürmeye başlarken ben de çayları koyuyordum. O sırada ise kapının önünde Aldana'yı görmüştüm. Gülümseyerek yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

Aldana:
_Hem yardım etmeye hem de meşhur Leyal'ciğimizle konuşmaya geldim.

Dediğine içtenlikle gülümsedim.

Aldana:
_Mauro senden çok bahsetti, dillerinden düşmüyorsun ve sana bir sır vereyim mi? Ben kardeşimin gözlerinin böylesine parıldadığını ilk defa görüyorum. Seni gerçekten çok seviyor ve şu kısacık zamanda bile gördüğüm kadarıyla sen de onu çok seviyorsun. Baksana şu haline heyecandan tir tir titriyorsun ama sakın endişelenme, biz seni çok sevdik.

Öyle içtenlikle söylüyordu ki neredeyse mutluluktan ağlayacaktım.

Leyal Meva:
_Ben... Ben ne diyeceğimi bilemedim ama çok teşekkür ederim. Böyle düşündüğünüzü duymak beni çok iyi hissettirdi. Birinizle bile anlaşamasam gerçekten çok üzülürüm.