"Mauro"

239 28 5
                                    

~Icardi'nin anlatımıyla~

Sinir ve hayal kırıklığıyla Ivana'ya bakıyordum. Böyle bir şey yapmamıştır değil mi? Leyal'in karşısında ona bunları söylememiştir değil mi?

Ivana:
_Kızım, ne bakıyorsun hâlâ? Hem Mauro da biliyordu kardeşimin yanında birisini istemediğimi ama bak sustuğuna göre o da bana hak verdi. Burada istenmiyorsun işte, gitsene başka kapıya.

Elimi yumruk yapıp salına salına kafayı bularak konuşan Ivanayla neler yapacağımı düşünüyordum ama bu dediği artık bardağı taşıran son damlaydı.

Tam üstüne yürüyüp kolundan tuttuğum gibi dışarıya çıkaracakken aramızdan geçip giden Leyal ile kalakaldım.

Belki çok saçmaydı böylece durmam ama bu yaşananlar kısa süre de olsa beynimi durdurmuş elimi kolumu bağlamış gibiydi ve bu süre zarfında belki de benden bir tepki beklemişti Leyal ya da belki de iki kardeşin birbirine girmesini istemeyerek gitmişti.

Bir dakika, Leyal gidiyordu...

Aldana:
_Kardeşim, gitsene Leyal'in arkasından ne duruyorsun?

Kafamı salladım ve son kez Ivana'ya döndüm.

Icardi:
_Seninle sonra görüşeceğiz. Sakın bir yere kaybolma.

Koşarak Leyal'in arkasından ben de kapıdan çıktım ve nerede olduğunu bulmak için etrafıma bakındım.

Hayır hayır sakın, sakın o taksiye bineyim deme Leyal.

Taksiyi çevirip kapıyı açtığı gibi binmeye hazırlanırken son kez arkasına baktı ve gözleri benimle buluştu. Kafamı sağa sola salladım gitmemesi için ama Leyal beni görünce bir daha akan o bir damla yaşıyla beraber taksiye bindi.

Hemen peşinden koşup ismini seslensem de ben taksiye yetiştiğimde hızla oradan ayrılmıştı bile. Acele edip garajdan arabamı çıkarttığım gibi son sürat peşinden gidiyordum.

Icardi:
_Nerede bu araba? Kahretsin, her şeyi mahvettin Ivana.

Direksiyona sayısızca vurmuştum ve aynı zamanda da saydırıyordum.

Sağa saptıktan sonra önüme çıkan taksiyle derin bir nefes aldım.

Bulmuştum onu.

Telefonum defalarca cebimde çalıyordu ama benim dikkatim sadece önümdeki takside olan Leyal'deydi. Ne yapıp edip onunla her şeyi konuşmam ve gönlünü almam gerekiyordu.

Tekrar taksiye binerkenki hali gözümün önüne gelince elimi enseme atarak yutkundum. O kadar üzgün ve bir o kadar da dünyası başına yıkılmış gibiydi ki...

Kesinlikle abartma değildi bu, çok haklıydı. Özellikle de benim önceden Ivana ile konuştuğumu ve bu durumu bilmeme rağmen ona bunu söylememem yanlıştı.

Yanlıştı biliyordum ama ona bunu söylemenin kolay bir yolu da yoktu. Onu çok kırdığımın farkındaydım ama konuşup her şeyi halledebileceğimizi de biliyordum.

Onlar önümden giderken ben aniden aklıma gelenle sola saptım ve hızlıca sürdüm. Neyse ki bu yolları biliyordum ve bu sayede de önlerine çıkacak yolu kullanarak onları durdurabilirdim.

Arabayı aniden önlerine çapraz bir şekilde konumlandırmamla güçlü bir ses çıkmıştı ama araba hiç umrumda değildi.

Arabadan indiğimde Leyal'in de indiğini görmüş ve taksi şoföründen özür dileyerek borcumuzu ödediğim gibi onu göndermiştim.

Leyal'i gördüğümde ise tüm sinirim yerini kaygıya bırakmıştı. Beni bırakır kaygısına...

Ellerimi uzatıp ellerini nazikçe tuttum ve konuşmaya başladım.

Aşkın Olayım ~Yarı Texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin